Blog

Şuu10

3 Bin Yıllık Heykellerin Yapım Aşamasını Yerinde Görün

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  arkeolojidünya mirası geçici listesiUNESCOYesemekAçık Hava MüzesiHeykel AtölyesiGaziantepheykel



 3 Bin Yıllık Heykellerin Yapım Aşamasını Yerinde Görün...

UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan İslahiye ilçesindeki “Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi”, heykelin yapım aşamasındaki hemen her evresini doğal ortamında görme fırsatı sunuyor.

İlçeye 20 kilometre mesafedeki Yesemek köyü Karatepe mevkisinde yaklaşık 100 dönümlük alana yayılan açık hava müzesinde, yapım ve işleme sürecinin değişik basamaklarındaki taslaklar halinde 300′den fazla bazalt heykel ve kabartma yer alıyor.

Alman Doğu Araştırmaları Kurumu adına Felix Von Luschan tarafından Zincirli Höyük’te yapılan kazılar sırasında 1890′da keşfedilen bölgede, 1957-1961 yıllarında Prof. Dr. Bahadır Alkim, 1989-1991 arasında ise arkeolog İlhan Temizsoy’un yürüttüğü kazılarda bulunan heykeller geniş bir alana yayılıyor.

Ortadoğu’nun en büyük ve en açık hava müzesi niteliği taşıyan Yesemek’te, heykel atölyesinin nasıl işletildiği, çalışmalarda hangi teknik ve malzemelerin kullanıldığı örnekleriyle doğal ortamlarında görülebiliyor.

UNESCO tarafından 2012′de Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan müzede, sfenksler, kapı aslanları, oturan aslanlar, kanatlı aslanlar, Amanos Dağları’nı temsil eden Dağ Tanrısı kabartmaları, savaş sahnesi kabartmaları ve mimari parçalar bulunuyor.

Taşların ocaktan kesilmesi, yontu taslaklarının hazırlanması ve tamamlanmasına kadar geçen evrelerin örnekleriyle yer aldığı müzedeki eserler arasında, ayı-insan karışımı yaratık heykeli, kökeni eski Mısır’a dayanan insan başlı aslan gövdeli sfenksler ile saat 13.00-15.00 arası güneşin yatay gelmesi nedeniyle üzerine düşen gölgeyle daha net görülebilen savaş arabası sahnesi dikkati çekiyor.

- “Heykel tarlası”

Yesemek Açık Hava Müzesi görevlisi Haydar Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgenin halk arasında “heykel tarlası” olarak anıldığını söyledi.

Kazılarla gün yüzüne çıkarılan 300′e yakın heykelin yanı sıra, binlerce heykelin de geniş bir alanda ayağa kaldırılmayı beklediğine işaret eden Çiçek, “Açık hava müzesinde heykelin her aşamasına ilişkin evreler yer alıyor. Ziyaretçiler, özellikle de heykele ilişkin bölümde okuyan üniversite öğrencileri heykellerin yapım aşamasını yerinde görebilir” dedi.

Ziyaretçilere heykel ve kabartmalar hakkında bilgi veren Çiçek, özellikle yabancılar tarafından bilinen bölgenin turizme kazandırılması gerektiğini kaydetti.

Yesemek’te o döneme ait çalışmalar hakkında da bilgi veren Çiçek, şöyle devam etti:

“Kesilmek istenen blok kenarına açılan oyuklara sıkıştırılan kuru ağaçlar ıslatılmak suretiyle genişletilmiş. Oluşan basınçla meydana gelen çatlaklar, balyoz ve kama tipi aletlerle genişletilip kaya, ana kütleden ayrılmış. Hazırlanan bloklar, dağın yanındaki heykel atölyesine getirilerek, istenilen şekiller şablonlarla bloklar üzerine çizilmiş. Daha sonra bazı detaylar işlenmiş. Üçüncü aşamada da detayların daha özenli işlendiği görülüyor. Eserlerin en son rötuşlarının ise kullanıldığı mimari yapı içinde yapıldığı anlaşılıyor. Bu yontu taslaklarını bugün Yesemek’te görmek mümkün.”

Kazı ve düzenleme çalışmasında uzun yıllar görev alan Ali Çiçek de Anadolu Kültür Varlıkları Envanteri’nde seçkin yeri olan ve bugüne kadar değişik nedenlerle yeteri kadar tanıtımı yapılamayan Yesemek’in gerek kazı anlamında gerekse ziyaret anlamında ilgi beklediğini vurguladı.

- Asur ve Suriye kültürüne ait unsurlara rastlamak mümkün.

Bilimsel yayınlara “Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi” olarak giren bölge, Gaziantep Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, Hitit kralı I. Şuppiluliuma döneminde (MÖ 1375-1335) Hitit hakimiyetine girmesiyle işletmeye açılmış ve bölgede yerli halk Hurriler de çalışmış.

Frigler’in Hitit şehirlerini ele geçirmesiyle bir süre duran çalışmalar, Geç Hitit Dönemi’nde kurulan Sam’al (Zincirli) krallığı tarafından milattan önce 9. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren tekrar başladı. Bu döneme ait buluntularda bölgenin karışık siyasi durumu sebebiyle Asur, Hitit ve Suriye kültürüne ait unsurlar görülmektedir. Daha sonraki dönemde bölgeye gelen Aramiler’in de eserler üzerindeki etkisi izlenebilmektedir.

Birçok devletin sanat özelliklerini yansıtan eserlerin bulunması “Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi”nin sanatsal yönden önemini daha da arttırıyor. Sam’al krallığının MÖ 7. yüzyılın son çeyreğinde Asurlular tarafından yıkılması ile bölge Asur egemenliğine girdi. Asur egemenliğinde Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi’nin çalışmadığı belirtiliyor. Yesemek Höyüğü buluntularından, bu dönemde bölgenin terk edildiği anlaşılıyor.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/Gaziantep-Haberleri/3-bin-yillik-heykellerin-yapim-asamasini-yerin_52365

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için