Blog

Ara25

Bu Göktaşı, Dünya’daki Suyun Gizemini Çözebilir

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AstreoitGök TaşıGüneş SistemiHidrojenMeteorSu



Bu Göktaşı, Dünya’daki Suyun Gizemini Çözebilir

Genç Güneş sisteminin kaya çekirdekli iç gezegenleri, güneşin yakınındaki sıcak gaz ve toz bulutlarından oluşarak, ilk kez birleştiğinde okyanusların oluşması için yıldızımıza çok yakınlardı.

Elifnur Bingöl - www.arkeofili.com

Birleşik Krallık’taki yola düşen 4,6 milyar yıllık bir göktaşı, Dünya’daki suyun nasıl oluştuğunun gizemini çözebilir.


Göktaşı, Şubat 2021’de İngiltere, Winchcombe kasabasındaki bir yola düştü C: Trustees of the Natural History Museum

Şubat 2021’de İngiliz kasabası Winchcombe’daki bir ailenin evinin önüne düşen 4,6 milyar yıllık göktaşı, Dünya’da suyun kimyasal bileşimine çok benzeyen bir su bileşimi içeriyor ve gezegenimize hayat veren maddenin nasıl oluştuğuna dair bir fikir sunuyor.

Genç Güneş sisteminin kaya çekirdekli iç gezegenleri, güneşin yakınındaki sıcak gaz ve toz bulutlarından oluşarak, ilk kez birleştiğinde okyanusların oluşması için yıldızımıza çok yakınlardı. Hatta, don sınırı adı verilen belirli bir noktadan sonra hiçbir buz buharlaşmadan kaçamıyordu dolayısıyla genç Dünya çorak ve yaşanması zor bir yerdi.

Bilim insanları, Dünya soğuduktan sonra dış Güneş sisteminden gelen buzlu asteroit yağmurunun gezegenimizde eriyen donmuş su getirmesiyle bu durumun değiştiğini düşünüyor. Science Advances dergisinde yayımlanan Winchcombe göktaşı üzerindeki yeni inceleme, bu teoriyi kanıtlar nitelikte.

Glasgow Üniversitesi’nde Gezegen Jeolojisi öğretim görevlisi olan ortak yazar Luke Daly, “Bilim camiasının sorduğu en büyük sorulardan birisi, buraya nasıl geldiğimiz.” diyor.

“Winchcombe göktaşının incelenmesi, Dünya’daki birçok yaşamın kaynağı olan suyun nasıl oluştuğu hakkında bir fikir veriyor. Araştırmacılar bu örnek üzerinde yıllarca çalışmaya devam edecek ve güneş sistemimizin kökeni hakkındaki sır perdesini aralayacak.”

Karbonlu kondirit adı verilen nadir, karbon bakımından zengin bir uzay kayası, yere düştükten sadece birkaç saat sonra alınmıştı bu nedenle büyük ölçüde kirlenmeden kaldı ve “en el değmemiş mevcut göktaşlarından biri” oldu. Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde araştırma görevlisi olan baş yazar Ashley King, “Güneş Sistemi’nin orijinal bileşimine dair cezbedici bir bakış açısı sunuyor.” diyor.

Araştırmacılar, kayanın içindeki mineralleri ve elementleri X ışınlarıyla ve lazerlerle inceleyerek Jüpiter’in yörüngesindeki bir asteroitten geldiğini ve kütlesinin yüzde 11’inin su olduğunu keşfetti.

Asteroidin suyundaki hidrojen iki biçimdeydi: normal hidrojen ve “ağır hidrojenli suyu” oluşturan döteryum olarak bilinen hidrojen izotopu. Bilim insanları, hidrojen izotopu oranının Dünya’daki suda bulunan oranla eşleştiğini keşfetti, bu da göktaşının suyunun ve gezegenimizin suyunun benzer bir çıkış noktasını paylaştığını gösteriyor. Proteinler ve yaşamın devamlılığı için yapı taşları olan amino asitler de göktaşında bulundu.

Bu araştırmayı genişletmek için bilim insanları, yaşamın yapı taşlarını da içerdiği tespit edilen Ryugu asteroidi gibi Güneş Sistemi çevresindeki diğer göktaşlarını inceleyebilir. Güneş Sisteminin uzay kayalarının kapsamlı bir araştırması, bilim insanlarına hangi kayaların erken Dünya’yı oluşmasına yardımcı olduğu ve nereden geldikleri konusunda daha iyi bir fikir verebilir.


Live Science. 19 Kasım 2022.

Makale: King, A. J., Daly, L., Rowe, J., Joy, K. H., Greenwood, R. C., Devillepoix, H. A., … & Wilcock, R. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için