Blog

Şuu18

Diyarbakır Sur Unesco Listesinden Çıkarılabilir

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  DiyarbakırUNESCOsurtahribattehlikedünya kültür mirası



Diyarbakır Sur Unesco Listesinden Çıkarılabilir

By Arkeofili on 17 Şubat 2016

Geçtiğimiz sene Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınan Sur, yaşanan tahribatlar nedeniyle listeden çıkarılabilir.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültürel Mirası ve Turizm Daire Başkanı Nevin Soylukaya, yasağın sürdüğü Sur’da yer alan 602 tarihi anıtsal yapıdan birçoğunun yakılıp yıkıldığını ileri sürdü. Soylukaya, yaşanan bu tahribatlardan kaynaklı Sur’un, UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesinden “Tehlike Altındaki Dünya Miras Listesi”ne alınabileceğini söyledi

79 gündür yasak ve operasyonların sürdüğü Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar nedeniyle bugüne kadar çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinin yanı sıra birçok tarihi yapı ve dinsel mekanlar da tahrip edildi. DİHA’da yer alan habere göre, tahrip edilen bu tarihi mekanlardan bazıları Kurşunlu Camii, Dört Ayaklı Minare, Paşa Hamamı, Hasırlı Halk Meclisi, Yoğurtlu Pazarı, Sırp Gragos Ermeni Kilisesi, Katolik Ermeni Kilisesi, Haci Hamit Cami ve Dengbêj Evi oldu.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Girmişti

2015 yılı Temmuz ayında, Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen UNESCO 39. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda, Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne kaydedilmişti.

Aynı zamanda UNESCO Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetimi Başkanı olan Nevin Soylukaya, 1988 yılında Suriçi’nin tamamının “kentsel sit alanı” ilan edilmesinin ardından 2015 yılı Temmuz’unda da Diyarbakır kalesi ve Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesine alındığını hatırlattı ve Sur’da 454’i sivil yapı, 148’i anıtsal yapı niteliğinde olmak üzere toplamda 602 tescilli yapının olduğunu sözlerine ekledi.

 

Kurşunlu Cami’nin Şadırvanı da Yıkıldı

Bir önceki yasakta tahribatın en çok yaşandığı yerin Kurşunlu Cami ve çevresi olduğunu ifade eden Soylukaya, çatışmalar sonucu Kurşunlu Cami’nin yandığını ancak şadırvanının durduğunu, fakat yansıyan son görüntülerde ise bu şadırvanının da tahrip olduğunu söyledi. Soylukaya, şadırvanla birlikte yine caminin arka kısmında yer alan Roma dönemine ait antik duvarın da yıkıldığını ekledi. Soylukaya yaşanan tahribatı şu sözlerle anlattı:

“Dört Ayaklı Minare, Özgür Yurttaş Derneği olarak kullanılan iki tarihi yapı yakıldığını, birçok sokak dokusunun tahribat edildiğini tespit ettik. Ermeni Katolik Kilisesi’nde daha önce kapı ve pencerelerde tahribatlar vardı. İki gün önceki görüntülerde bu tahribatın çok büyük olduğunu söyleyebiliriz. Yapının neredeyse üçte ikisinin yıkıldığını gördük. Yine Paşa Hamamı yandı, Surp Giragos Kilisesi’nin camları ve kapıları tahrip edildi. Tescilli dükkanların tahribata uğradığını gördük. Dengbêj Evi ve sivil yapı olarak kullanılan dükkanlar tahrip edildi. Melikahmet Hamamı ve daha birçok yapı tahrip edildi.”

Tehlike Altındaki Dünya Miras Listesi’ne Alınabilir

Yol açılan bu tahribat sonucunda en çok merak edilen konu ise UNESCO kapsamında korumaya alınan Surlar ve Hevsel Bahçeleri’nin geleceği. Yaşanan tahribat sonrasında “Sur’un UNESCO’dan çıkarılma tehlikesi var mı?” sorusuna Soylukaya, şu yanıtı verdi:

“UNESCO hemen bir yeri listeden çıkarmıyor. Bu tahribatlar sonrasında ilgili devletten tahribatın yaşandığı yerle ilgili mevcut durumun tespit raporlarını istiyor. Gerekirse kendisi de uzmanlar gönderiyor. Ama ondan sonra da ilgili devletten burayı nasıl özgün dokusuna dönüştüreceğine dair planlarını istiyor. Verilen plan ve raporlar tatmin edici olursa bekliyor. Ama eğer süreç olumlu sonuçlanmazsa Sur’un ‘Tehlike Altındaki Dünya Miras Listesi’ne alınması ihtimali çok yüksektir.”

“Bakanlık yanıt vermedi”

Yaşanan tüm bu tahribatları süreciyle beraber belgelediklerini anlatan Soylukaya, belgeledikleri ve raporlarla beraber Kültür Bakanlığı’na ilettiklerini ancak sundukları raporlara dair bakanlığın henüz kendilerine geri dönüş yapmadığını paylaştı. Sur’da koruma amaçlı imar planını 2012 yılında belediye olarak revize ettiklerini ifade eden Soylukaya, “Sur tampon bölge olduğu için alan yönetim planı uygulanması çok önemlidir. Uluslararası koruma kuralarla uygun yapılarak ve sadece fiziki yapı değil, yaşamın da yeniden kaldığı yarden devam ettirecek bir planlaması olması gerekir” dedi.

Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için