Blog

Haz29

Efes Antik Kenti’nde Yapılan Organizasyonlar Ne Kadar Doğru?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  İzmirEfes Antik kentiorganizasyontahribatskandalEfesdüğün



Efes Antik Kenti’nde Yapılan Organizasyonlar Ne Kadar Doğru?...

Yazar:  Tarih: 29 Haziran 2017

Efes Antik Kenti, sünnet düğünü yapıldığı iddiasıyla yayınlanan fotoğraflarla sosyal medyada gündeme oturdu. Sosyal medyada tepkisini gösteren birçok insan, antik kentte yaşananları “rezalet” olarak yorumladı. Fakat bazıları ise yapılan organizasyonda garip bir şey olmadığını, yaşananların gayet doğal olduğunu savundu.

Konu hakkında bakanlık ve il kültür müdüründen ayrı ayrı açıklama yapıldı. Biz de Arkeofili ekibi olarak antik kentte yapılan bu organizasyonların doğruluğunu farklı isimlere sorduk.

Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Büyükkolancı

Yapılan organizasyonların tanıtım için yararlı olduğunu belirten Ayasuluk Tepesi Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Büyükkolancı, Arkeofili’ye yaptığı açıklamada şunları dedi;

“Bakanlık ve İzmir Kültür ve Turizm Müdürü bu konuda gereken açıklamaları yaptılar. Sünnet veya düğün için değil özel misafirler için tahsis edildiğini biliyorum. Tanıtım için yararlı oluyor denilebilir.

Bu tahsisler sadece geceleri yapılıyor. Gezen Turistlere bir zararı yok gibi. Kültürel miras açısından çevreye zararı olmayan korumar gibi otellerin organize ettiği yemek ve kokteyller olduğunu biliyorum. Zaten Efes’in gece aydınlatılması projesi de bu düşüncelerle planlandı. Keşke Efes sıcak yaz aylarında tüm ziyaretçilere ekstra ücretle açılabilse.”

Arkeologlar Derneği İzmir Şubesi Başkanı Ahmet Uhri

“Açıklamamı Kültür Bakanlığı’nın özetle Efes’te düğün organizasyonu yapılmamaktadır, açıklamasını doğru kabul ederek yapıyorum. Kurvaziyer şirketler ve onların müşterileri için bu türden organizasyonlar yapılması son derece normaldir. Dünyanın değişik yerlerinde örnekleri olabilen, konserli yemek türü organizasyonlar tanıtım açısından iyidir. Bununla birlikte masaların dağılımı, üzerlerinin aynen bir düğün organizasyonundaki gibi giydirilmiş olması görgüsüzce ve kasaba estetiği denilebilecek bir yaklaşımdır. Dolayısıyla bu organizasyonları üstlenen ve genelde düğünlere hizmet veren catering servislerinin cahilliği, estetik kaygı duymamaların ve paraya odaklı çalışmaları karşımıza bu türden görüntüler çıkarmaktadır. Eğer Kültür Bakanlığı bu organizasyonları yapan şirketleri eğitir, onlara azıcık da olsa turizmin başka bir şeye benzemeyeceğini anlatabilirse daha iyi olur.

Kısacası kentlilik değil de kasabalılık kültürü heryeri işgal edince başka görüntüler de ortaya çıkmakta. Örneğin İzmir kültüründe hiç yeri olmayan sokakta lokma dökme veya son dönemlerde moda olan antik alanlar, eski yapılar veya kırda, deniz kenarında yeni evlilerin fotoğraf çektirmeleri gibi uygulamaları da bu türden olaylardan ayrı düşünmemek gerelidir. Zira hepsi genel estetiksizliğin ve kültürsüzlüğün bir ürünüdür.”

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Yiğit Ozar

Söz konusu kullanım biçiminin kültür varlığının kamusallığına zarar verdiğini belirten Yiğit Ozar, Arkeofili’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“İlk olarak, Bakanlık açıklamasında da belirtildiği üzere “tanıtım” amaçlı bir kullanım olduğundan turizm odaklı “koruma” politikalarının bir sonucudur. En az bunun kadar tartışılması gereken diğer nokta ise kültür varlığının kamusallığıdır. İster bir düğün için, ister bir davet için bu tip bir alan kültür varlığına fiziken zarar vermeyecek koşullarda da kullanılabilir elbet! Ancak kültür varlığı evrenseldir, bu yönüyle mülkiyeti kimde olursa olsun herkesindir. Dolayısıyla bu alanın bu şekilde genel kullanım koşulları dışında tahsis edilmesi, alanın kullanıcıları/ziyaretçileri arasında ayrıcalıklı gruplar yaratmaktadır. Herkesin olan kültür varlığının kullanım, erişim koşulları da herkes için eşit olmalı. Bu eşit koşullar da “yerin ruhuna”, çağdaş, evrensel ve bilimsel koruma kriterlerine göre belirlenmeli. Kültür varlığının kullanılması ile ilgili konuları sadece tahribat üzerinden yada göreli estetik kaygılarla değerlendirmemeliyiz. Dolayısıyla, söz konusu kullanım biçiminin kültür varlığının kamusallığına zarar verdiği, kamusal bir alanın “süreli kullanım” için özelleştirilmesi anlamına geldiği için doğru değildir.”

Arkeoloji ve Sanat Yayınları Kurucusu Arkeolog Nezih Başgelen

Efes Celsus Kitaplığı konusunda kamuoyunun genelinde ortaya konan hassasiyetin önemli olduğunu belirten Arkeoloji ve Sanat Yayınları kurucusu Nezih Başgelen, Arkeofili’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“Devlet kültür varlıkları ile turizm arasındaki ilişkileri düzenlerken korumayı da en iyi şekilde sağlamakla da yükümlüdür. Bu bağlamda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2252 sayılı Döner Sermaye Kanunu’nun 5/c maddesi ve Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale Yönetmeliği uyarınca çıkardığı 19/04/2011 tarih 130 sayılı onayı ile 01/05/2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Süreli Kullanım Yönergesi çerçevesinde hareket edildiği görülmektedir. Bu yönerge, bakanlığa bağlı müze, örenyeri, kültür merkezi salonları, galeriler ve diğer mekânlarda kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce, listesinde belirtilen ücretler doğrultusunda, kültürel, bilimsel, sanatsal ve diğer etkinlikler için gerçekleştirilecek süreli kullanım işlemlerinde uyulacak usul ve esasları belirlemektedir. Bu yönergenin IV nolu cetvelinde Efes Celsus Kitaplığı da yer almaktadır. Ancak bugüne kadar uygulamalarda ortaya çıkan sorunlar çizelgelerde yer alan tarihi eserlerin niteliklerine göre kullanım normlarını yeni tanımlara ve koruma esaslarına daha uygun hale getirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Kültür varlıklarının , müzelerimizin, ören yerlerimizin elbette ekonomiye katkı veren boyutları olduğu yadsınamaz. Ancak Efes Celsus kitaplığında olduğu gibi sıkıntıların ve tepkilerin yaşanmaması için uygulama normlarının mekanlara göre titizlikle belirlenmesi ve yapılacak düzenlemelerin hazırlık aşamasındadaha sıkı denetlenmesi gerekmektedir. Özellikle gözümüz gibi korumamız gereken kültür varlıklarımız ören yerlerimiz  ata yadigarlarımız söz konusu olduğunda daha da dikkatli olmalıyız.

İzmir İl Kültür Müdür Vekili Kağan Erge

Sosyal medyada dolaşan fotoğrafların doğru olduğunu belirten Kağan Erge, bu tür tarihi alanlarda kesinlikle düğün, nişan ya da sünnet gibi organizasyonlara izin verilmediğini söyledi. Kültür Bakanlığı’nın internet sitesinde de, bu tür tarihi alanlarda faaliyetler için hem kuralların ve başvuru koşullarının bulunduğunu hem de fiyatlandırmanın olduğunu anlatan Erge,

“Her önüne gelen buralarda organizasyon yapamıyor. Turizm sektöründe faaliyet gösteren firmalar, sınırlı sayıda olmak şartıyla, yemek ya da kokteyl tarzı faaliyet yapabiliyorlar. Ancak bu da Efes Müze Müdürlüğü ve bakanlığın onay verdiği faaliyetler için geçerli. İzinden sonra bir protokol yapılıyor ve müze görevlilerinin gözetiminde organizasyon gerçekleştiriliyor. Bu uygulama sadece Efes için değil, farklı organizasyonlar ile başka alanlar için de bakanlığın belirlediği kurallar çerçevesinde geçerli.”

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı

“Herhangi bir şekilde sünnet düğünü veya evlilik töreni, nişan, düğün yapılmıyor. Ama orada bizim yönetmeliklerimize uygun olarak, yetkililerimizin denetiminde, zaman zaman kamu kuruluşlarının, turizm meslek kuruluşlarının, turizm işletmelerinin, özellikle kruvaziyer misafirlerinin ağırlandığı, dinletiler, konserler, klasik batı müziği konserleri olabiliyor. Ona bağlı olarak kokteyl olabiliyor.

Ama bütün bunlar belli kurallara uygun olarak yetkililerimizin denetiminde, bilgimiz dahilinde yapılıyor. Hiçbir etkinliğin çevredeki arkeolojik ve tarihi dokuya zarar vermesine müsaade edilmiyor. Dolayısıyla bu ören yerlerimizde ve müzelerimizde sadece bizde de değil dünyanın başka yerlerinde bu tür tarihi ve arkeolojik mekanlar, Bodrum Kalesi’nde düzenlenen geleneksel hale getiren festival gibi programlar yapılıyor. Bunlar bilgimiz dahilinde. Ama buna rağmen bazen işgüzar bir kamu görevlisinin veya bir yetkilinin kendi kafasına göre kuralları aşarak yaptığı bazı uygulamalar varsa diye biz araştırmalarımızı yapıyoruz. Burada Efes’te öyle bir şey söz konusu değil. Efes’te çevredeki tarihi dokuya zarar vermemek kaydıyla, yönetmeliğin izin verdiği türden kültürel ve turistik etkinlikler yapılabilir. Yapılmaya devam edecek ama bu düğün, dernek, sünnet düğünü değil.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada şu sözlere yer verildi;

“Efes Antik Kent içerisinde Büyük Tiyatroda Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile Odeon, Celsius Kütüphanesi, Liman Caddesi ve liman hamamlarında, Bakanlığımızın Süreli Kullanım Yönergesi kapsamında sınırlı kültürel ve turistik etkinliklere izin verilmektedir. Bu etkinlikler, Antik Kent ziyarete kapandıktan sonra, saat 19.00- 23.00 arasında yapılabilmekte. Ertesi sabah antik kent ziyarete açıldığında etkinliğin yapıldığı alan tamamen toparlanmış ve temizlenmiş olmaktadır. Etkinlik sırasında müze görevlileri alanda bulunmaktadır. Etkinlik öncesi ilgili kişi veya kuruluşla protokol yapılmakta, etkinlik sırasında protokol hükümlerine uyulması görevlilerimiz tarafından tavizsiz şekilde takip edilmektedir. Yapılan etkinlikler tamamen turizm ve tanıtma hedefli olup çoğunlukla gemi (kruvaziyer) ziyaretçileri için, turizm meslek kuruluşları, işletmeler, vakıflar, kamu kurum kuruluşlarınca, Efes’in, İzmir’in, ülkemizin tanıtımı için yapılmaktadır. Etkinlikler genellikle klasik müzik dinletisi, kokteyl, yemek veya tiyatro oyunu olarak gerçekleşmektedir. Yapılan etkinliklerle ilgili bu güne kadar turizm meslek kuruluşları, işletmeler, katılımcılar, ziyaretçiler daima olumlu görüş ve takdir bildirmişlerdir.”

Fotoğrafların 27 Haziran 2017 tarihinde Sea Song Tours tarafından Celsus Kütüphanesi önünde Wind StarCurise Gemisi ziyaretçileri için düzenlenen yemeğe ait olduğu vurgulanan açıklamada, “Şirket tarafından Bakanlığımızın ilgili birimi DÖSİMM’e tahsis ücreti ödenmiştir. Fotoğraflarda kütüphanenin önünde masaların ve sandalyelerin konulduğu zemin restorasyon çalışmalarından kalma, 1978 tarihli beton kaplamalıdır; etkinliklerin alandaki tarihi ve arkeolojik yapıya zarar vermeyecek konum, mesafe ve nitelikte olmasına en yüksek düzeyde dikkat edilmektedir” dendi.

www.Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Aytac Güner
Yazan: Aytac Güner   29.06.2017 14:47:16 - 14:47:15Yapılan izahlar genellikle uygulama esaslarını kapsamaktadır. Ancak bir vatandaş olarak endişem var. Etkinlikler arasında yemek verilmesine bir türlü gönlüm razı olmuyor. Taşıdığı riskler açısından telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilir. Bir de bu tür eylemler ileride makul gibi görünen yeni açılımlara yol açabilir. Devamlılık alışkanlığını da yerlestirirse biktirma ve degersizlestirmeye yol açabilir ki o zamanda tanıtım ters etki yapar diye düşünüyorum.
Behiye Zeynep Aktoğu
Yazan: Behiye Zeynep Aktoğu   29.06.2017 22:58:23 - 22:58:22Efes Antik Kentinin yaz aylarında en azından günaşırı AKŞAM saatlerinde de AÇIK olmasını isteri.
Behiye Zeynep Aktoğu
Yazan: Behiye Zeynep Aktoğu   29.06.2017 22:59:33 - 22:59:33Akşam saatlerinde de AÇIK olmasını isterim.

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için