Blog

Şuu19


İspanyolların İnkaları Fethi, Hava Kirliliğini Arttırdı

YAZAN:  · 19 ŞUBAT 2015

Peru’daki buzullardan alınan örneklere göre, 16. yüzyılda İspanyolların fethi sırasında hava kirliliği seviyesi madencilik yüzünden o kadar yükselmiş ki, bu seviyeler Sanayi Devrimi’ne kadar aşılamamış. Yani görünüşe göre İspanyolların Güney Amerika’ya gelişi sadece İnka imparatorluğunun çöküşüne değil doğanın kötüleşmesine de yol açmamış.

Bulgular, Peru’daki Quelccaya buzulundan alınan örneklerin analizi sonucu ortaya çıktı. Kutuplardaki buzullarda ve Peru’daki gibi kıta buzullarında, atmosferdeki eser elementleri saklayan tabakalar oluşuyor. Bu buzulları delerek elde edilen buz sütunları, uzmanların elementleri inceleyerek, iklim değişimi ve hava kirliliğinin kaydını çıkarmasına yardımcı oluyor.

İnkaların Machu Picchu şehri (Laurie Chamberlain/Corbis)

Güney Amerika’da Madencilik ve Metalurji Tarihi

Ohio Devlet Üniversitesi’nden Paolo Gabrielli ve meslektaşları, MS 793 ile 1989 yılları arasında Güney Amerika’da madencilik ve metalurji tarihini araştırmak için, Quelccaya buzulundaki kurşun, bizmut ve arsenik oranlarını inceledi. Çeşitli metallerin çıkarılması ve rafine edilmesi sırasında, bu üç element atmosfere salınıyor. Buzul çekirdeklerinden elde edilen bilgiler, Antartika’nın Coats Land bölgesindeki karlar ve Güney Amerika’nın güney ucundan toplanan turba gibi diğer iklim kayıtlarıyla da karşılaştırıldı. (Turba = az çok kömürleşmiş, kömürleşmeye başlayan bitki ve deniz yosunları)

İnka İmparatorluğu’nun 13. yüzyıl ortasındaki yükselişine kadar eser element değerleri oldukça düşük ve sabitti. Birkaç istisnanın da volkanik olaylara bağlı olduğu düşünülüyor. 1480 yılı civarında bizmut seviyelerindeki yükseliş ile, insanlara atfedilen ilk artış görülüyor. Bu dönemde İnka İmparatorluğu genişliyordu. İnkalar, yeni bir bronz alaşımı yapmak için bizmut kaynaklarını kullanmaya başladı. Arkeologlar, İnka şehri Machu Picchu’da bu bizmut bronzundan yapılmış buluntular buldu.

İspanyolların Amerikaları Fethi Madencilik Aktivitelerini Arttırmış

Fakat hava kirliliğinde Sanayi Devrimi’nden önceki en büyük artış, İnka İmparatorluğu’nun çöküşüne denk geliyor. 1533’deki İspanyol fethinden sonra, atmosferdeki krom, molibden, antimoni ve kurşun seviyelerinde büyük bir artış görülüyor. Bu büyük ihtimalle, İspanyolların gölgede metal arama ve madencilik yapma çabalarına bağlı bir artış. Örneğin gümüş, argentiferous galena ismi verilen bir mineralden elde ediliyordu. Mineralin rafine süreci büyük ihtimalle çevreye metal yüklü tozlar yayıyordu.

Bahamalarda bir 17. yy gemi enkazında bulunan İspanyol gümüş sikkeleri (Jeffrey L. Rotman/Corbis)

Metal seviyeleri, 1700 yılına kadar yükselmiş ve sonra 1830 yılına kadar istikrarını sürdürmüş. 1830’dan sonra ise düşmeye başlamış. Bu grafik, Güney Amerika tarihiyle de uyuşuyor. 19. yüzyılın başında bölgede birçok bağımsızlık savaşı yürütüldü. Araştırmacılar bu dönemde ordular tarafından birçok makinenin ve yük hayvanlarının yok edildiğini, madenlerin ve rafinerilerin zarar gördüğünü belirtiyor. Hem cıva oranlarında hem de karışımları yapacak iş gücündeki düşüş, ulaşım altyapısının olmaması ve ekonomideki zorluklar, madencilik endüstrindeki gerilemeye katkı yapmış olmalı.

Tarih Boyunca Hava Kirliliği Değerleri

Buz çekirdeklerindeki oranlar, 20. yüzyılın başı gibi madencilik aktivitelerinin arttığı bilinen zamanlarda da yükselişe geçmiş. Biliminsanlarının geçmişteki hava kirliliği oranlarıyla ilgilenmesinin nedeni, Antroposen döneminin ne zaman başladığıyla ilgili hala devam eden tartışmalar olması. Antroposen dönemi, insanların dünya üzerinde izlerini bırakmasıyla başladığı önerilen bir Jeolojik zaman süreci.  Quelccaya buzulu örnekleri, Antroposen döneminin başlangıcını belirlemedeki zorluklara vurgu yapıyor.

Antroposenin olası başlangıcı genel olarak Sanayi Devrimi ve hava kirliliğindeki artışla tanımlanıyor. Fakat daha önceki dönemlerdeki madencilik eylemleri de dünya üzerinde iz bırakmış. Yunan ve Roma dönemleri ile Ortaçağ’da, maden çıkarma ve rafine etme işlemi sırasında kullanılan kurşunun izlerine, Grönland buzul çekirdeklerinde rastlandı. Gabrielli, bu araştırmanın, Antroposen döneminin dünya çapında her coğrafyada belli tek bir başlangıcı olmadığını gösterdiğini söyledi. (Kaynak: Arkeofili)

www.smithsonianmag.com

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için