İsrail’deki antik Akdeniz limanı Kayserya’da sualtındaki bir batıkta bir sürü bronz heykelcik ve Roma imparatorlarının resimlerini taşıyan sikkeler bulundu.

İsrail Tarihi Eserler Kurumu keşfin, son 30 yılda İsrail’de bulunan en büyük gemi batığı buluntusu olduğunu söyledi. Keşif tesadüfen büyük bir ticaret gemisinin kalıntılarına rastlayan iki dalgıç tarafından yapıldı. Geminin 1,600 yıl önce Geç Roma döneminde battığı düşünülüyor.

Dalgıçların ihbarı üzerine arkeologlar deniz tabanının geniş bir kısmını temizlediklerinde demir çapalar, sikkeler ve gösterişli bronz heykelcikler ortaya çıktı.

Tarihi Eserler Kurumu’nun Sualtı Arkeolojisi Bölümü direktörü Jacob Sharvit yaptığı açıklamda “Kum onları korumuş, muhteşem şekilde korunmuş durumdalar – sanki 1,600 yıl önce değil de dün dökülmüş gibiydiler” diyor.

Eserler arasında Roma güneş tanrısı Sol’ü gösteren bir bronz kandil, ay tanrıçası Luna’yı gösteren bir figürin, Afrikalı bir kölenin başı şeklinde bir kandil, gerçeğe uygun boyutlu üç bronz dökme heykelin parçaları, ve hayvan şekilli başka objeler bulundu.

Bunun yanında arkeologlar, mürettebatın içme suyu taşımak için kullandığı büyük kavanozlar ve iki metal yığını buldu. Daha sonra bu metal yığınlarının aslında, içinde bulundukları seramik kabın şeklini almış binlerce sikkeden oluştuğu fark edildi.

Açıklamada “Bunlar çok heyecan verici buluntular. Çok güzel olmaları yanında, tarihi önemleri de çok büyük” denildi.

Sikkelerde imparatorlar Konstantin ve Licinius’un yüzleri bulunuyor. Konstantin MS 312-324 yıllarında Batı Roma İmparatorluğu’na, MS 324-337 arasında da tüm imparatorluğa hükmetmişti. Licinius ise imparatorluğun doğu kısmına hükmediyordu.

Konstantin’in rakibi olan Licinius, ve Üsküdar yakınlarında gerçekleşen Hrisopolis Muharebesi’nde MS 324 yılında Konstantin’e boyun eğdi. Licinius ve Konstantin birlikte, Roma imparatorluğu içinde Hristiyanlığa tolerans gösterilmesi hükmünü çıkarmıştı.

Açıklamaya göre, deniz tabanındaki buluntuların konumları ve dağılma şekli, büyük ticaret gemisinin geri dönüşümü yapılacak metalleri taşıdığını gösteriyor. “Heykelcikler de gemiyle birlikte battığı için suya gömülmüşler ve böylece geri dönüşüm sürecinden kurtulmuşlar” deniyor.

Arkeologlar geminin limanın girişinde bir fırtınayla karşılaştığını ve deniz seddi ile kayalara çarpana kadar sürüklendiğini düşünüyor.

Demir çapalar üzerinde yapılan bir ön çalışma, mürettebatın kıyıya ulaşmadan önce gemiyi durdurmaya çalışmak için denize demir attığını gösterdi. Açıklamada “Fakat bu çapalar kırılmış, bu da geminin kapıldığı fırtınanın ve dalgaların gücünü gösteriyor” denildi.

Buluntuların restorasyonu bittikten sonra sergileneceği düşünülüyor.

 

 

---

Discovery News, Rosella Lorenzi, 16 Mayıs 2016

Arkeofili.com