Blog

Mar4

Mısır Firavunları için Öbür Dünya Şölenlerin En Büyüğüydü

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Mısırfiravunmumyaelitöbür dünyaölümşölenyemekziyafet



Mısır Firavunları için Öbür Dünya Şölenlerin En Büyüğüydü...

Yazar:  Tarih: 3 Mart 2017

Bugüne kadar ortaya çıkarılmış birçok mezardan anladığımız kadarıyla Antik Mısır elitleri için ölüm sonrası yaşam, çok ama çok fazla yemek demekti.

MÖ. 1955 yılı Mentuwoser steli, kahyanın ziyafete hazırlanışını gösteriyor. (The Metropolitan Museum of Art, NY)

Antik Mısır’da, özellikle mezar ve tapınaklar için oluşturulmuş imgeler gibi cansız nesnelerin örtük sihirli güçlere sahip olduğuna inanılıyordu. Taş üstüne çizilen ya da oyulan şeyler başka bir kozmosta vücut bulabilirdi. Bu yüzden firavunlara ait birçok sanat eserlerinde yemeklerle donatılan masalar görülür. Öbür dünyada kimse aç kalmak istemezdi. Tam aksine, antik Mısırlılar gittikleri diğer diyarda şölenlerin en büyüğüyle karşılaşmayı ümit ederlerdi.

İsa’dan yaklaşık 2000 yıl önce yaşamış olan kâhya Mentuwoser da kesin olarak böyle bir ziyafet istiyordu. Mentuwoser, Kral 1. Senwosret için çalışmış, onun kıyafetlerini, ambarlarını ve evcil hayvanlarını – ineklerini, keçilerini, eşeklerini ve en ilginci de domuzlarını denetlemiş ve yönetmişti. (Antik Mısır’da sanılanın aksine domuzlar besin olarak tüketiliyordu.) Mentuwoser’ın bu sadık çabaları göz ardı edilmedi. Firavun, Mentuwoser için, ahiret tanrısı Osiris’in yönettiği Abydos’a yerleştirilmesi için kireç taşından görkemli bir dikilitaş yaptırdı.

Günümüzde New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergilenen stelde, Mentuwoser’ın çok büyük miktarda yemekle donatılmış bir masanın önünde oturduğu gösterilir. Yemek yığınının en altında, eti taze ve yumuşak, leziz bir dana başı bulunur. Yığında bir de soğanlar, bir kabak, en az iki tür ekmek, bir dana bacağı ve yemeğe güzel koku versin diye nilüfer çiçeği de bulunuyor. Nilüfer çiçekleri hafif halüsinojeniktir: Şarapla karıştırıldığında şarap etkisini daha çok gösterir. Başka bir güce de sahiptir bu çiçekler: Öğleden sonra ve akşam, suyun üstünde yüzen nilüfer suyun altına iner ve şafak vakti güneşle birlikte tekrar doğup yapraklarını yeniden açar. Bu da onları güneş tanrısıyla ilişkilendirir, yeniden doğuş ve dirilişin sembolü haline getirir.

Mentuwoser’ın kızı bir nilüfer çiçeğini koklar ve (Mentuwoser’ın) babası ona biri yemekle, diğeri birayla dolu iki tekne sunar. Sağ üstteki oğlu, ikramların tadını çıkarsın diye babasının ruhunu çağırır. Mısırlılar ölüm sırasında yanında her şeyi götürebileceklerine inanır ve öbür dünyada mümkün olduğunca çok eşyayla mükemmel bir şekilde yaşamak isterlerdi. Abydos’un ibadet merkezinde, Osiris Mentuwoser’ı gözetler, hacılar iyi dileklerini ve ikramlarını sunar ya da stelin önüne şarap dökebilirlerdi. Bu şekilde tanrılar memnun edilir ve Mentuwoser oyma eserde gösterilen keyifli yaşamına ebediyette devam edebilirdi.

Kimi zamanlar, avlanma, balık tutma, hayvanları gütme ve kesme, harmanları dövme ve diğer çiftçilik uğraşları da, aynı Kahire yakınlarındaki Sakkara’daki antik mezarlarda bulunan seçkin duvar resimlerinde olduğu gibi mezar duvarlarına resmedilir ya da oyulurdu. Amaç, her bir mezarın kişinin bu hayattaki yaşamının güzel bir şekilde yeniden canlandırılmasıydı. Bu ritüelin kilit parçalarından biri bol yemekti. El-Uksur’da yer alan bir mezarda yer bademiyle yapılan özel bir pastanın tarifi bile bulunmakta. Mısırlılar bademleri mevsimi gelince hala yerler, ama bilindiği kadarıyla pastanın tarifi artık kullanılmamaktadır.

2 boyutlu tasvirlerin yanında, zanaatkarlar yemek hazırlıkları ve ziyafetleri 3 boyutlu şekilde de oymuşlardır. Bunun en iyi örneklerinden bazıları 20. yüzyılın başlarında Metropolitan Sanat Müzesi’nden bir ekip tarafından, Mentuwoser’dan hemen sonra yaşamış Meketre’nin mezarında gizli bir odada bulunmuştu. Bu üç boyutlu tasvirlerde, önce sayılan, sonra zorla beslenip şişmanlatılan ve kesilip tuzlanan büyükbaş hayvanlar görülür. Gösterilen tablonun doruk noktasında biri Meketre’yi, misafirlerini ve küçük bir orkestrayı, diğeri yardımcıları ve aşçıları taşıyan iki tekne bulunur. Aşçılar kızarmış kaz yemeğini hazırlar ve teknelerinde şarap, bira ve kusursuz bir gezi için gerekli olan diğer malzemeler bulunur. Yardımcılar bir tekneden diğerine ekmekleri uzatırlar.

Kimi antik Mısırlılar basit bir oymanın ya da hatta bir modelin gücünün bile onları öbür dünyada tok tutacağından şüphe duymuş olabilirler. Onlar işleri bir adım daha ilerletip yanlarına mumyalanmış yemek aldılar. Bazen ziyafetler normal bir insanın günlük hayatında ulaşabileceğinden çok daha şatafatlı olurdu. Menüde tuzlanmış kümes hayvanları, (jambon usulüyle ama dana etinden yapılmış) kırmızı etler, günümüz biltong’una (özellikle Güney Afrika’da yaygın olan bir tür kurutulmuş et) benzeyen tuzlanmış, asılarak çöl güneşinde kurumaya bırakılan bir tür kurutulmuş et bulunabilmekteydi. Mumyalanmış etlerin bazılarında, kullanılan ipin bıraktığı ufak izler hala görülebiliyor. Diğer yemekler lezzeti artsın diye yağlarla, çeşniler ve çeşitli otlarla önceden pişirilirdi. Kral Tutankamon’un mezarında, belki de gençliğini güzel bir iştahla geçirdiğinden olsa gerek, 30’dan fazla mumyalanmış erzak kutusu bulunuyordu.

 


Smithsonian.com. 3 Şubat 2017. Salima Ikram.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için