Blog

May7

Neolitik Devrimden Bu Yana Buğday Başaklarının Evrimi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BaşakBereketli HilalBuğdayKılçıkNeolitikTahıl



Neolitik Devrimden Bu Yana Buğday Başaklarının Evrimi

Şimdi ise bir çalışma, Dicle ve Fırat arasında, tarımın beşiği olan eski Mezopotamya sakinleri tarafından ekime başlandığından beri buğday başaklarının evrimini analiz ediyor.

Buket çağlayan - www.arkeofili.com

Dicle ve Fırat arasında eski Mezopotamya sakinleri tarafından ekimine başlandığından beri buğday başaklarının evrimi analiz ediliyor.


Yaklaşık 12.000 yıl önce meydana gelen Neolitik Devrim, Bereketli Hilal’deki insan kültürlerinin ekonomisini, beslenmesini ve sosyal yapısını kökten değiştirdi. Buğday ve arpa gibi tahılların yetiştirilmesi ve hayvanların evcilleştirilmesiyle, ilk şehirler üretken bir ekonominin damgasını vurduğu yeni bir toplumsal bağlamda ortaya çıktı.

Şimdi ise bir çalışma, Dicle ve Fırat arasında, tarımın beşiği olan eski Mezopotamya sakinleri tarafından ekime başlandığından beri buğday başaklarının evrimini analiz ediyor.

Yeni çalışma,Barselona Üniversitesi , Agrotecnio merkezi ve Lleida Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü ortak liderlik ile, dünyanın tarımın beşiği olan , Dicle ile Mezopotamya arasında , antik Mezopotamya sakinleri tarafından ekilmeye başlanmasından bu yana buğday başaklarının gelişimini inceliyor.

İnsanlık tarihini değiştiren tahıl

Temel gıda haline gelen bir ot olan buğdayın yetiştirilmesi, insan uygarlığının ilerlemesinde bir dönüm noktasını temsil ediyordu. Buğday, bugün gıda güvenliği açısından dünyanın en önemli mahsulü, ancak AB verileri, iklim değişikliğinin etkisinin dünyanın belirli bölgelerinde fiyatını önemli ölçüde artırabileceği ve üretim sürecini değiştirebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Buğdayın evcilleştirilmesi süreci boyunca bitki fenotipi, sapların zayıflaması, tohum boyutunun artması ve başak kılçıklarının küçülmesi veya kaybolması gibi hem hızlı (birkaç yüz yıl içinde) hem de yavaş (binlerce yıl) değişikliklere uğradı. Özellikle, kılçıklı ve kılçıksız buğday çeşitleri dünyanın her yerinde bulunur, ancak ikincisi kurak iklime sahip bölgelerde, özellikle Akdeniz ortamlarına özgü bir durum olan ilkbaharın sonlarında ekimin son aşamalarında bol miktarda bulunur.

Çalışmanın ilk yazarı Rut Sánchez-Bragado, “Hangi buğday çeşitlerinin, özellikle iklim değişikliği bağlamında, farklı çevresel yetiştirme koşullarına en iyi adapte olduğunu gösteren çalışmalar yapmak önemli.” diyor.

“Geçmişi geriye dönük olarak incelemek, tarımın eski Mezopotamya’da ortaya çıkmasından bu yana binlerce yıl boyunca buğday ekiminin evrimi hakkında bize bir fikir verebilir.”

Evrimsel Biyoloji Bölümü profesörü Josep Lluís Araus, “Kılçıklar, geleneksel olarak bitkinin kuraklık koşullarına adaptasyonu ile ilişkilendirilen başak organlarıdır. Bununla birlikte, arkeolojik ve tarihsel kayıtlar, buğday başaklarının, buğdayın evcilleştirilmesinden sonra on bin yıldan fazla bir süredir ağırlıklı olarak kılçıklarla var olduğunu gösteriyor.” diyor.

“Son bin yıla kadar, kanıtların birçok durumda kılçık olmadığını göstermesi, çiftçilerin – muhtemelen yönlendirilmemiş bir şekilde – bu organa karşı bir seçim yaptıklarına işaret ediyor.”

Çalışmanın ilgili yazarı Gustavo A. Slafer, “Buğday kılçıklarının performanslarındaki rolü, onlarca yıllık çalışmalara rağmen tartışmalı olmaya devam ediyor.” diyor.

Başak kılçığı: bitki için faydalı mı?

Başakta kılçık bulunması bitki ve mahsul için faydalı mıdır? Araus, “Bilimsel bir fikir birliği olmamasına rağmen, her şey bitkinin su stresinden muzdarip olmadığı koşullarda kılçıkların ekstra fotosentez kapasitesinin diğer potansiyel olumsuz etkileri telafi etmediğini gösteriyor.” diyor.

Rut Sanchez-Bragado, “Ancak, daha nemli iklimlerde kılçıklar nem biriktirir ve hastalıkların yayılmasını teşvik edebilir.” diyor. “Bu nedenle, dünya nüfusu sürekli arttığından, dünyanın buğday gibi birincil bir gıda maddesine olan talebini karşılamak için kılçıklı başakların iklimimizin değişen koşullarındaki rolünü araştırmak gerekiyor.”

Araus, “Kurak ortamlarda, kılçıklar da dahil olmak üzere başaklar, yapraklardan daha iyi fizyolojik özelliklere sahip. Ayrıca kılçıklar, mahsulün yakaladığı ışığın daha fazla yayılmasını sağlar, bu da ışık enerjisinin daha iyi dağılmasını kolaylaştırır ve mahsulün daha fazla fotosentez yapmasını sağlar. Bu nedenle, kurak koşullarda, kılçıklar mahsul için hala faydalı olabilir veya en fazla nötr olabilir.” diyor.


University of Barcelona. 2 Şubat 2023.

Makale: Rut Sanchez-Bragado, Gemma Molero, José L. Araus, Gustavo A. Slafer. 2023.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Mustafa Sener
Yazan: Mustafa Sener   12.05.2023 20:18:37 - 20:18:42Sizin butun paylasimlarinizda sayfanin sagindaki teksti kapayan, okumayi zorlastiran bir mor renk uygulamasi var. Bunun nedenini sorabilir miyim !? Cunku bazen sirf bu yuzden okumayi birakiyorum

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için