Blog

Oca21

Suriye’nin Kaybolan Kültürel Mirası Dijital Ortama Taşınıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  suriyekültürel mirasdijital ortambel tağınağıugarittahribatamritemevi camişövalyeler kalesi



Suriye’nin Kaybolan Kültürel Mirası Dijital Ortama Taşınıyor

Süren iç savaş boyunca Suriye içerisinde pek çok kültürel miras yıkımı yaşandı. İnsanlık kültürünün bütün bir silsilesinde yer edinmiş olan bu kadim topraklarda tarih bilincimiz, ortaklaştığımız mirasımız ve dahası yok edildi ya da yok edilme tehdidi altında kaldı.

İconem isimli Fransız firma ise, Suriye Eski Eserler ve Müzeler Müdürlüğü tarafından desteklenen bir proje kapsamında tahribata uğramış veya uğrama riski altında bulunan pek çok kültürel mirası dijital ortama aktararak bunları belgeledi. Bu belgeleme yöntemi bizlere yaşanan tahribatı haber noktasından çok daha farklı bir boyutta anlatabilir durumda. Ayrıca bu tip bir belgeleme ve sunu yöntemi, gelecekte bu eserler üzerine yapılacak çalışmalarda önemli bir veri kaynağı olabilir.

Bel Tapınağı – (Palmira)

Palmira’daki en iyi korunmuş yapılardan biri olduğu düşünülen Bel Tapınağı, ismini Sami tanrısı olan Bel’den almaktaydı. Tapınağın MÖ. 3. bin yıla kadar giden bir tabakalanmanın üzerinde yükseldiği düşünülmekte. Tapınak Eylül 2015’te IŞİD militanları tarafından yok edildi.

Zafer Takı (Palmira)

Septimus Severus kemeri olarak da bilinen Zafer Takı, Palmira Antik Kenti’nin kuşkusuz en önemli kalıntılarından biriydi. İmparator Septimius Severus’un hükümdarlığı sırasında 3. yüzyılda inşa edilmişti. Eser, Ekim 2015’te IŞİD tarafından yok edildi.

Şövalyeler Kalesi (Krak des Chevaliers)

Dünya üzerindeki en önemli Ortaçağ kalelerinden biri olarak bilinen “Krak des Chevaliers”. Bölgeye ilk olarak 11. yüzyılda, Kürtler tarafından yerleşilmiş ve bunun sonucunda “Kürtlerin Kalesi” anlamına gelen “Hisn el Ekrad” adını almıştı.  Haçlıların, Haçlı Seferleri’yle bölgeyi fethetmesinden sonra, Trablus Kontluğu’na bağlanmış ve zamanın Trablus Kontu II. Raymond tarafından, 1142 yılında, Haçlı Seferleri’nde genişçe yer alan en önemli şövalye tarikatlarından biri olan Hospitalier Şövalyeleri yönetimine verilmişti. Bu zaman içerisinde “Crac dé l’Ospital” adı altında tanınmıştı. Humus ili içerisinde bulunan kale, Suriye iç savaşındaki bombardımanlar sırasında ağır hasar gördü.

Cebele Roma Tiyatrosu

Roma mimarisinin Ortadoğu’daki en önemli eserlerinden biridir. Bir kıyı kenti olan Cebele’de bulunan tiyatronun yapımı hakkında uzmanların bazıları 6. yüzyılda Justinianus döneminde tiyatronun inşa edildiğini, bazıları ise tiyatronun 3. yüzyılda Septimus Severus tarafından yapıldığı iddia etmekte.

Ugarit

Suriye’de Lazkiye yakınlarında Akdeniz’e kıyısı bulunan antik bir liman şehri. MÖ. 1450 – 1195 yılları arasında aktif bir ticaret kenti olan yerleşim, bu dönemde yaşanan bir deprem ile sona ermiştir. Ugaritçe denilen bir Sami dili konuşulan şehirde yapılan arkeolojik araştırmalarda bölgenin tarihinin Neolitik döneme kadar dayandığı anlaşıldı.

Amrit

Suriye Akdeniz kıyı şeridinin güneyindeki Tartus kentinde bulunan eski bir Fenike şehri.Dini bir merkez olarak düşünülen alanın, Arward sakinleri tarafından kurulduğu ve asla bir yerleşim olarak kullanılmadığı düşünülmekte. Sitenin kurulduğu bölgenin tarihi MÖ. 3. bin yıla kadar dayanmakta ancak sitedeki pek çok anıtın ise MÖ. 6. ve 4. yüzyıldan kaldığı düşünülmekte.

Emevi Camii Haznedarlık’ı

Eski bir Roma tapınağı üzerine kurulmuş olan Emevi camii, İslam dünyasının en önemli mimari yapılarından biri olarak bilinmekte. Ayrıca dünya üzerindeki en eski camilerden biri. 715 yılında açılmış olduğu bilinen caminin İslam mimarisini ve Anadolu camisi plan tipini derinden etkilemiş olduğu bilinmekte. Haznedarlık’ın ise 780 yılında yapılmış olduğu ve bu özel mimari yapının yapımında dünyanın pek çok yerinden gelen çok sayıda önemli ustanın çalışmış olduğu bilinmekte. Devam eden savaş sırasında büyük hasar gören cami ile birlikte hasar görmüştür. Emevi Camii, ülkemizde savaşın erken dönemlerinde yapılan politik söylemler ile uzun süre gündem olmuştu ancak bugün camii neredeyse yıkılmış durumda.

Salah Ed-Din Kalesi

Al-Haffah kasabasının 7 km doğusunda ve Lazkiye şehrinin 30 km doğusundaki yüksek dağlık arazide iki derin vadinin arasındaki bir sırt üzerinde bulunan ve ormanlarla çevrili olan sitedir. MÖ. ilk bin yıldan beri Fenike uygarlığına ait olan site, ardından Yunanlılar, Bizanslılar ve Selçuklu hanedanlarına geçmiştir. Savaş sırasında pek zarar görmemiş olmasına rağmen hala risk altında bulunan en önemli yapılardan biridir.

Fakhr-al-Din al-Ma’ani Kalesi (Palmira)

Antik dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Palmira Antik Kenti’ne bakan yüksek bir tepe üzerine MS. 13. yüzyılda Memlüklüler tarafından kurulduğu düşünülmekte. Savaş süresince Palmira’da etkin bir şekilde bulunan IŞİD tarafından tahrip edilmiştir.

Kaynak: http://arkeofili.com/suriyenin-kaybolan-kulturel-mirasi-dijital-ortama-tasiniyor/

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için