Blog

Nis18

Tutankamon Öldükten Sonra Mısır’ı Kim Yönetti?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik MısırFiravunHititTutankamon



Tutankamon Öldükten Sonra Mısır’ı Kim Yönetti?

Milattan önce 1327 ile 1323 yılları arasında, tahta henüz çocukken çıkan ünlü antik Mısır kralı Tutankamon, yaklaşık 19 yaşındayken öldü.

Beste Kahveci - www.arkeofili.com

Firavun Tutankamon genç yaşta öldüğünde, Hitit kralının oğullarından biri olan Zannanza firavun olmak için Mısır’a doğru yola çıktı.


19 yaşında ölen ve geriye varis bırakmayan Kral Tutankamon’un lahdi.

Eski mektuplar, firavun Tutankamon genç yaşta öldüğünde, eşinin Mısır tahtında kalmaya çalışmış olabileceğini ortaya koyuyor.

Milattan önce 1327 ile 1323 yılları arasında, tahta henüz çocukken çıkan ünlü antik Mısır kralı Tutankamon, yaklaşık 19 yaşındayken öldü. Bu sebeple çocuk kral olarak da biliniyor. Ancak Tutankamon’un ölümü beklenmedikti ve geriye hiçbir varis bırakmadı. Peki ardından gelen iktidar boşluğunda kim hüküm sürdü?

Kral Tutankamon öldükten sonra, “Aya” olarak da bilinen firavun Ay tahta çıktı ve ölümüyle sonlanacak şekilde ülkeyi dört yıl yönetti.

Uzun yıllar üst düzey bir kraliyet görevlisi olan Ay, Tutankamon’un babası Akhenaten’in karısı olan Nefertiti’nin babası olabilir. Bristol Üniversitesi’nde Mısırbilim profesörü olan Aidan Dodson, “Amarna Sunset: Nefertiti, Tutankhamun, Ay, Horemheb, and the Egypt counter-reformation”(American University in Cairo Press, 2009),adlı kitabında belirttiği üzere, Ay’ın Akhenaten’in kayınpederi olduğunu ima eden “Tanrı’nın Babası” unvanını, bir kanıt olarak görüyor.

Ancak Ay, eski yönetici aile tarafından hoş karşılanmadı. Dodson, eski mektupların Tutankamon’un dul eşi Ankhesenamun’un Ay’ın firavun olmasını engellemek için çaresiz kaldığını ve Anadolu’da yerleşik bir krallık olan Hititlerden kendisiyle evlenip Mısır’ı yönetebilecek bir prens göndermelerini istediğini öne sürdüğünü yazdı. Bir Hitit uzmanı olan Hans Gustav Güterbock, Journal of Cuneiform Studies 1956’da yayımlanan bir makalesinde, yazışmaların günümüze ulaşan nüshalarının bir asırdan fazla bir süre önce bulunduğunu ve ilk çevirinin 1931’de Fransızca olarak yayımlandığını yazdı.

Hitit kralı I. Şuppiluliuma, Mısırlıların bir Hititlinin firavun olmasına izin vereceğine inanmakta zorlandı, ancak sonunda oğullarından biri olan Zannanza’yı Mısır’a gönderdi. Dodson, Zannanza’nın ya yolda, ya da Mısır’a girdikten sonra öldüğünü yazdı. Dodson’a göre, tarihsel kayıtlar seyahat edeceği bölgede bir salgın olduğunu öne sürdüğü için, Zannanza’nın ölümü doğal nedenlerden kaynaklanmış olabilir. Fakat yine de, Dodson kitabında Zannanza’nın suikasta kurban gitmiş olabileceğini de belirtip, Mısır sarayında bir Hitit kralı olmasına karşı çıkan ve onun ölümünü ayarlayan bir grup olabileceğine dikkat çekti.

Dodson, Ankhesenamun’un kenara atılmaktan kurtulmak için Tutankamon öldükten sonra Hititli bir koca bulmaya çalışmış olabileceğini söylüyor. “Bence bu, kişisel gücünü sürdürmenin bir yoluydu, yabancı bir koca ona bağımlı olacaktı.”

Ay’ın büyükbabası olma yoluyla Ankhesenamun ile bir akrabalığı olabilir. Durum böyle olsa bile, Ankhesenamun, Ay’ın tahta çıkması durumunda, kendisinin ve oğlu Nakhtmin’in yetkilerinin sonlanacağını muhtemelen anladı. Yani bir Hititli ile evlenme planı, muhtemelen tamamen kişisel hırstan kaynaklanıyordu

Bununla birlikte, Manchester Üniversitesi’nde Mısırbilim profesörü olan Joyce Tyldesley, herkesin Ankhesenamun’un bu mektupları yazdığı konusunda hemfikir olmadığını söylüyor. Tyldesley, “Hitit mektubunu göründüğü gibi ele almamak için çok dikkatli olmalıyız. Bu gerçekten bir koca için gerçek bir çağrı mı, bu pek olası görünmüyor.” diyor.

Tyldesley, Ankhesenamun “asil olarak doğdu ve kendi başına hüküm sürebilirdi” diyor ve Mısırlıların bir Hitit prensini firavun olarak kabul etmelerinin pek olası olmadığını belirtiyor. “Öyleyse mektup, Hitit sarayında ya da Mısır sarayında mı hazırlanmış bir komplonun parçası olabilir mi?”

Her halükarda, Zannanza ölünce, Ankhesenamun’un planı (onun ya da başka birinin yaptığı plan) suya düştü ve görevi Ay devraldı. Ay, birkaç yıldan uzun sürmeyen saltanatında, Thebes’te (günümüz Luksor) bir mezar tapınağı inşa ettirdi ve Krallar Vadisi’nde kendisi için bir mezar hazırladı.

Arizona Üniversitesi’nden Richard Wilkinson’ın “The Oxford Handbook of the Valley of the Kings” (Oxford University Press, 2014) kitabının bir bölümünde yazdığına göre, Ay’ın saltanatının sonu da tartışmalıydı. Akraba olmayan halefi Horemheb, Ay ile eşi Tey’in isimlerini ve resimlerini sildirerek,Ay’ın mezarına saygısızlık etti.

Dodson, “Ay’ın oğlu Nakhtmin ile Horemheb arasında bir güç mücadelesi olmuş gibi görünüyor. Horemheb bu mücadeleyi kazanınca, Horemheb’in Ay’ın ‘kötü biri” olduğunu göstermesi gerekiyordu.” diyor.

Horemheb, Ay’ın mezarına saygısızlık etmenin yanı sıra, onu kınayan bir ferman çıkardı. Dodson, fermanda “kendisinin göreve gelmesinden önceki dönemi düzensizlik ve yolsuzluk dönemi olarak nitelendirdi” diyor.


Live Science. 1 Nisan 2023.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için