Blog

Oca23


 Vezüv Yanardağı’nın Kömürleştirdiği Papirüsler Okunabilecek

 

 

MS 79’ta Vezüv Yanardağı’nın patlamasıyla Pompeii ve Herkülaneum şehirleri lav ve kül tabakalarıyla kaplanmış ve yok olmuştu. Herkülaneum şehrindeki lüks bir villada bulunan kömürleşmiş papirüslerin üstündeki harfler, yeni bir X ışınıyla görüntüleme sistemi sayesinde okunmaya başlandı.     

Papirüsler 1752 yılında, Herkülaneum şehrinde bulunan, Antik dünyadan günümüze ulaşan tek kütüphanede bulundu. Kütüphanede 1800 civarında papirüs ortaya çıkarıldı. Papirüsler, Herkülaneum şehrindeki büyük bir villanın küçük bir odasını dolduruyordu. Papirüslerdeki yazılar Epikürcülük isimli felsefe akımıyla ilgili. Epikürcülük, filozof Epiküros’un başlattığı mutluluk ve zevki aramak üzerine kurulu bir felsefe akımıydı.  

 

 

Villanın ve ihtişamlı kütüphanesinin zengin bir Roma devlet adamına, hatta belki de Sezar’ın kayınpederi Calpurnius Piso Caesoninus’a ait olduğu düşünülüyor. Bulunduğundan beri eski metinlere sağladığı direk erişimden dolayı papirüsler, bilim insanları ve klasikçi uzmanlar için büyük bir öneme sahip oldu.     

Papirüslerin uzunluğu 15 metreye ulaşabiliyor, ve soldan sağa okunabilmeleri için, ters yönde yani sağdan sola doğru sarılmışlar. Papirüslerin dili Yunanca ve Yunan alfabesiyle yazılmışlar. Vezüv’ün patlaması sırasında sıcaklığı 320 dereceye ulaşan gazlar, papirüsleri kömürleştirdi, ve çok narin ve kırılabilir bir hale getirdi.    

Bu yüzden papirüslerin birçoğunun zarar verilmeden açılabilmesi ve okunabilmesi şu anda imkansız. Daha önceki papirüsleri kesmek ya da makinelerle açmak gibi fiziksel olarak açma denemeleri çok fazla zarara yol açtığı için arkeologlar artık bu yöntemleri kullanmaktan vazgeçti.  

İtalyan uzmanlar, bazı papirüsleri açmadan, X ışınlarıyla görüntüleyerek okuyabileceklerini fark ettiler. Keşfettikleri “X ışını evre karşılaştırması tomografisi” (XPCT) adındaki yöntem, kömürleşmiş papirüsün 0.1 milimetre kadar üstünde duran siyah mürekkebi tespit edebiliyor. Papirüs ve mürekkep, X ışınlarını farklı şekillerde geri yansıtıyor.   

Vito Mocella ve diğer uzmanlar biri sarılı diğeri ise açık halde olan iki papirüs üzerinde bu yöntemi kullandı. Sarılı halde olan papirüste birkaç harf okunabildi. Açık olan papirüste ise, daha önce keşfedilmemiş yeni bir katmandaki 2 kelime okundu. Aşağıdaki resimdeki, üstte PIPTOIE ve altta EIPOL, yani “düşecek” ve “söyleyecek” anlamına gelen kelimeler uzmanlar tarafından görüldü.Uzmanlar, sarılı olan papirüs tomarında okunabilen APN, HEY, ve KI harf gruplarının da “reddetmek” ve “için” kelimelerinin parçası olabileceğini düşünüyor. Papirüslerde XPCT tekniğiyle tespit edilen Yunan alfabesinin harfleri aşağıdaki resimde görülüyor.   

Araştırma ayrıca papirüsün yazarı hakkında da bilgiler sunuyor. Uzmanlar papirüsteki el yazısını Herkülaneum’da bulunan diğer metinlerdeki el yazılarıyla karşılaştırmış, ve 1. Yüzyılda yaşamış bir kâtiple eşleştirebilmiş. Bu katibin yazdığı diğer papirüslere bakılırsa, incelenen metin, kendisini Epikürcülük okulunun bir temsilcisi olarak gören filozof ve şair Philodemus’un yazılarının bir kopyası olabilir. Bu bulgu, şu ana kadar deşifre edilen papirüslerden öğrenilen bilgilerle de örtüşüyor. Kütüphanede Philodemus’un büyük miktarda eseri bulundu. Philodemus MÖ 110 ile MÖ 40 yılları arasında yaşamış.   

Şu ana kadar çekilen X ışını görüntüleri metinlerin anlamına dair fazla ipucu vermiyor, fakat Mocella yazdığı makalede, synchrotron isimli daha gelişmiş bir X ışını görüntüleme cihazı sayesinde papirüslerin tamamını okumanın mümkün olacağını söyledi.

Kaynak: http://arkeofili.com/?p=1201

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için