Blog

Tem18


Diyarbakır’ın ‘kalbi’ ortaya çıkarılıyor...

Diyarbakır’ın “kalbi” tarihi Sur ilçesindeki 5 bin yıllık Amida Höyük’te yer alan Artuklu Sarayı’nın gün yüzüne çıkarılmasına hazırlanılıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, aralarında Hurri-Mitanniler, Urartular, Persler, Romalılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular ve Artuklular’ın da olduğu birçok medeniyete ev sahipliği yapan merkez Sur ilçesinde bulunan Amida Höyük’teki başta Artuklu Sarayı olmak üzere tüm değerlerin ortaya çıkarılması için çalışma başlattı.

İçkale’nin kuzeybatısında yer alan ve “Virantepe” olarak da adlandırılan höyükte su deposu yapım çalışmalarında mozaik bulunması üzerine 1962’de gerçekleştirilen ilk kazıda etrafı surlarla çevrili, Artuklu Hükümdarı Melik Salih Nasıreddin Mahmud (1200-1222 ) dönemine ait sarayın temelleri açığa çıkarıldı.

Kazılarda ayrıca renkli taş ve cam küplerden oluşan mozaik süslemeleri bulundu.

Ancak bölgenin askeri alanda yer alması ve mülkiyetinin belediyeye ait olması dolayısıyla söz konusu höyükte o tarihten bu yana kazı yapılamadı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, büyük öneme sahip höyükte onlarca medeniyete ait izlerin ortaya çıkarılması için başlattığı çalışmalar kapsamında yeniden kazı yapılmasını kararlaştırdı.

Bu kapsamda Artuklular dönemine ait saray kalıntısı ortaya çıkarılan höyükte bu ay başlanacak arkeolojik kazı ve araştırma sayesinde şehrin tarihi hakkında birçok belge ve bilgiye ulaşılması bekleniyor.

Aynı zamanda Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetimi Başkanı olan Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Koç, höyüğün tarih boyunca yönetim merkezi olan İçkale’de M.Ö. 3 bin yılında Hurri-Mitanniler döneminde inşa edildiğini söyledi.

EL CEZERİ 30 YIL SARAYDA ÇALIŞTI

Diyarbakır’ın Anadolu’da İslam ile tanışan ilk şehirlerden biri olması dolayısıyla İslam tarihi açısından da büyük önem taşıdığını söyleyen Koç, farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran höyüğün özellikle Artuklular döneminde bilim ve kültür merkezi haline geldiğini vurguladı.

Artuklu hükümdarlarının himayesinde büyük İslam alimlerinin saray bünyesinde çalışma yürüttüğüne işaret eden Koç, ünlü İslam alimi El Cezeri’nin yaklaşık 30 yıl bu sarayda yaşadığını ve mühendislik tasarımlarını tanıttığı “Kitab-ül Camii Beyn-el ilmi vel-amel En Nafi-i fi Sınaat-il hiyel” kitabını burada yazdığını kaydetti.

Koç, bugünkü otomasyon sistemleri, sibernetik ve robot biliminin öncü çalışmalarını gerçekleştiren alim olan El Cezeri’nin 30 yıl süresince Artuklu Sarayı’nda faaliyet yürüttüğünü aktararak, şöyle konuştu:

“33 medeniyete sahip Diyarbakır’ın kalbi sayılan höyükte yapılacak kazılar, Diyarbakır tarihinin yeniden kaleme alınmasına vesile olabilir. Artuklu Sarayı’nın ortaya çıkarılmasıyla İçkale’nin dünyada daha tanınır marka değer haline gelmesinin önü açılmış olacak. Höyüğün yer aldığı alanın mülkiyeti büyükşehir belediyesinde yer alıyor. Görevlendirme yapılan belediyeden bakanlığımıza tahsisi yapıldığı için kazı çalışmalarının önü açıldı.”

ZİYARETÇİLER KAZIYI İZLEYEBİLECEK

AA’nın aktardığına göre, Diyarbakır Müze Müdür Vekili Vehbi Yurt da tarih boyunca Diyarbakır’ın “kalbi” olarak bilinen İçkale’deki höyüğün tescilli kültür varlığı olduğunu söyledi.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün Diyarbakır’a özel önem verdiğini dile getiren Yurt, “Artuklu Sarayı’nın gün yüzüne çıkarılması şehrin turizmine büyük katkı sunacak. Ziyaretçilerin gözde mekanı İçkale daha çok ilgi görecek. İçkale’ye gelen ziyaretçilerimize kazı alanındaki çalışmaları canlı izleme fırsatı sunmayı hedefliyoruz.” dedi.

Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve kazı ekibi başkanı Doç. Dr. İrfan Yıldız, höyüğün tarihte şehre ismini veren yer olduğunu belirtti.

Höyüğün yer aldığı İçkale’nin Anadolu’da Müslümanlığın başladığı ilk yerlerden biri olduğuna işaret eden Yıldız, kentin fethi sırasında 27 sahabenin şehit düştüğünü aktardı.

Cumhuriyet döneminde adliye sarayı ve askeri merkez olarak kullanılan İçkale’de Prof. Dr. Oktay Aslanapa tarafından 1961-1962 yıllarında yapılan kazıda saray kalıntısı ile figürlü ve cam mozaiklerin bulunduğunu dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:

“Höyükteki kazılarda 22 kişilik uzman ekiple çalışacağız. Alanın darlığı dolayısıyla 60’dan fazla kişi çalışmayacak. İlk önce Artuklu Sarayı ve müştemilatında çalışma yürütecek, sonraki yıllarda da sondaj kazıları yapacağız. Kazı, Diyarbakır tarihini açığa kavuşturacak. Artuklu Sarayı muazzam çinileriyle turistlerin ilgisini çekecek, İçkale’nin cazibesi daha da artacak. Höyüğün alt eteklerde devam edecek kazılarda farklı medeniyetlere ait eserlerin çıkmasını ümit ediyoruz. Kazının yapılmasını sağlayan Bakanlık yetkililerine teşekkür ediyoruz.”

Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enver Akın da yörede yerleşimin 8 bin yıl öncesine kadar gittiğini belirterek, bu nedenle höyükte 5 bin yıl öncesine ait eserlerin de olabileceğini söyledi.

Akın, “4 eyvan sistemi üzerine kurulan saray, Türk-İslam sanatının güzel bir örneği. Daha çok İran ve Orta Asya’ya doğru uzanan saray modeli. Bu sarayı kültür ve turizme kazandırmamız lazım. Bu tür yapıların ortaya çıkmasıyla insanların dikkati bölgeye çekilecek.” ifadelerini kullanan Akın, böylece çok sayıda kişinin ziyarete geleceğini ifade etti.

(http://www.haberturk.com.tr)-www.arkeokultur.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için