Blog

Ara1

Transilvanya’da ‘Cüce Dinozor’ Keşfedildi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  CüceleşmeDinozorHategKretaseRomanya



Transilvanya’da ‘Cüce Dinozor’ Keşfedildi

Dinozorun küçük boyutu, onu Romanya’nın Hateg bölgesinde bulunan sözde cüce dinozor ailesinin en yeni üyesi yapıyor.

Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com

Cüce dinozor türü, adada evrimleşen hayvanların anakaradaki benzerlerinden daha küçüldüğünü öne süren ada kuralına yeni kanıt sağlıyor.


Fosil kanıtları, Kretase döneminde “cüce dinozorların” modern Romanya yakınlarındaki tropikal bir takımadada yaşadığını gösteriyor. C: Peter Nikolaos

Bir grup araştırmacı, kısa süre önce Transilvanya’da yeni bir dinozor türünü tanımladı ve türe Transylvanosaurus platycephalus, veya, “Transilvanya’dan düz başlı sürüngen” adını verdi. Bu yeni tür, akrabalarından çok daha küçük olacak şekilde evrimleşen “cüce dinozor” grubunun bir parçası.

Otobur ornithopodlardan Rhabdodontidae ailesinin bir üyesi olan T. platycephalus, yaklaşık 70 milyon yıl önce geç Kretase döneminde (145 milyon ila 66 milyon yıl önce) yaşamıştı. Dünya’nın geçmişinin bu noktasında, çiçekli bitkiler – ve onlarla birlikte ilk tozlayıcılar – evrimleşmişti ve kuşların eski ataları uçmayı denemeye yeni başlıyorlardı. Devasa süperkıta Pangea birkaç küçük kıtaya bölünmüştü ve Avrupa, daha çok günümüz Endonezya’sı veya Galápagos gibi tropik adalardan oluşan bir takımadaydı.

Journal of Vertebrate Paleontology’de yayımlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar yeni bulunan türü alından ve kafatasının alt arka kısmından alınan kemik parçalarından tanımladılar. Çalışmaya göre, T. platycephalus sadece 2 metre uzunluğundaydı. Geniş, düz bir kafası vardı ve timsahlar ve kaplumbağalar gibi diğer sürüngenlerle birlikte yaşıyordu.

Önceki araştırmalar, dinozor çeşitliliğinin, Dünya tarihinin bu noktasında, Kretase’yi sona erdiren kitlesel yok oluştan hemen önce önemli ölçüde azaldığını ileri sürüyordu. Ancak bu yeni bulgu, çeşitli dinozor biçimlerinin hala Kretase Avrupa’sının manzarasının büyük ölçüde bir parçası olduğunu düşündürebilir.

Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nde doktora adayı ve çalışmanın baş yazarı Felix Augustin, yeni keşfedilen her türle, Geç Kretase faunasının Avrupa’da düşük bir çeşitliliğe sahip olduğu yönündeki yaygın varsayımın çürütüldüğünü belirtiyor.

Transylvanosaurus’un kafatası kemikleri. C: Dylan Bastiaans

Dinozorun küçük boyutu, onu Romanya’nın Hateg bölgesinde bulunan sözde cüce dinozor ailesinin en yeni üyesi yapıyor. Hateg cüce dinozorları, 20. yüzyılın başlarındaki keşiflerinden bu yana paleontologları büyüleyen bir dinozor grubu. 2010 yılında başka bir araştırmacı grubu, geç Kretase döneminde, bu cüce dinozorların bulunduğu Hateg bölgesinde yaklaşık 80.000 kilometrekarelik bir adanın bulunduğunu belirlemişti.

Adalar genellikle normalden daha küçük türler üretir. Bugün, Kuzey Madagaskar’daki bir adada cüce lemurlar ve California Channel adalarında cüce tilkiler var. On bin yıl önce cüce filler ve cüce suaygırları Akdeniz’deki adalarda yaşıyordu. Nature Ecology and Evolution dergisinde 2021 yılında yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar, binden fazla tür için vücut boyutu değişiklikleriyle ilgili binlerce raporu analiz ettiklerinde “ada kuralının” genel olarak doğru olduğunu buldular – yani, nesiller geçtikçe, büyük hayvanlar bir adada izole edildiklerinde küçülme eğiliminde oluyorlar.

Evrimci antropolog Caitlin Schrein, 2016’da antropoloji dergisi Sapiens’te, büyük avcıların yokluğunun hayvanların küçük kalmasına izin vermiş olabileceğini öne sürmüştü. Schrein, bu yazıda, ada ekosistemlerinin yiyeceklerde daha az çeşitlilik sunabileceğini ve belki de bazı hayvanlarda bodur büyümeye yol açabileceğini de belirtiyor. Ve eğer, adada büyük avcılar yoksa, bu küçük hayvanlar popülasyonda kalmaya devam edecektir.

Geç Kretase döneminde, Rhabdodontidae dinozorları, şu an Avrupa olan bölgede bulunan en yaygın küçük ve orta boy otoburlardı. Yeni çalışmada araştırmacılar, T. platycephalus’un akrabalarının, o zamanlar ayrı bir ada olması gereken günümüz Fransa’sında bulunduğunu belirtiyor. Takımadalar oluştukça ve deniz seviyeleri dalgalandıkça, adalar arasındaki kara köprüleri dinozorların birbirinden izole bir şekilde yayılmasına ve evrimleşmesine izin vermiş olabilir.

Augustin, kısa mesafelerde yüzerek adalar arasında dağılmış bile olabileceklerini öne sürüyor ve dinozorların “güçlü bacak ve kuyruklara sahip olduğunu, çoğu türün, özellikle sürüngenlerin, doğdukları andan itibaren yüzebileceklerini” belirtiyor.


Live Science. 30 Kasım 2022.

Makale: Augustin, F. J., Bastiaans, D., Dumbravă, M. D., & Csiki-Sava, Z. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için