Ayasofyanın Öyküsü

Bazıları "Bizans'ın Harikası veya 8. Harika", başkaları "Dünya'nın Harikası" derken, her açıdan üstünlüğü kabul edilen Ayasofya, "Günümüzün Dünyası'nın Yedi Harikası" seçimine aday gösterildi. Unutmamalı ki dünyanın yedi harikasının belirlendiği sırada Ayasofya henüz ortada yoktu.

Ünlü bir Bizantinolog olan Charles Diehl der ki: "Notre Dame de Paris Kilisesi ne denli dikkat çekici olursa olsun, benzerleri var. Roma'nın St. Pierre'i ise biraz orijinallikten uzaktır. Ayasofya'ya gelince tam tersine dünyada tektir ve aynı zamanda yeni bir stilin en yüksek seviyedeki temsilcisi sayılır." Bu söylenilenler bütün uluslarca kabul edilen gerçeklerdir. Türkiye'ye değişik tarihlerde ve değişik ülkelerden gelen birçok ünlü gezgin, yazar, mimar, ressam ve politikacının asırlar boyunca bu konuda yazıp çizdiklerini incelemek yeterlidir. İç dekorunun görkemi, kubbesinin yüksekliği ve büyüklüğü Ayasofya'ya erişilmez ve büyüleyici bir nitelik kazandırmıştır. Bu yüzden insanlar yüzyıllarca buranın insanüstü güçler tarafından gerçekleştirilmiş sihirli bir yapı olduğuna inanmak istemişlerdir.

İnsanların asırlarca batıl da olsa sahip oldukları inançlarla hangi fiziksel veya psikolojik ortamda olurlarsa olsunlar, Ayasofya'ya bir kurtarıcıymış gibi koşmaları, yapının incelenmesi gereken başka bir yanını oluşturur.

Birçok insan onu mucizevi bir yer olarak tanır. Ayasofya'nın en önemli taraflarından biri, onun 1400 yılı aşan bir süreden beri ayakta kalmasıdır. Bu uzun süre içerisinde iç dekorasyonunu koruması ve hiç kapanmadan çok uzun bir zaman ibadet için ve günümüzde de müze olarak kullanılıyor olması ayrı bir rekor sayılır.

1400 yıllık bir tarih... Dolu dolu yaşanan uzun bir zaman dilimi... İki büyük ve yaygın dine ait kurallar, gelenekler, görenekler... Olaylar, olaylar ve olaylar...

İşte Ayasofya'nın bilinenleri ve bilinmeyenleri...

Türkçe

Temiz durumda

2002

223 Sayfa

15 x 21 cm