< Geri dönün

Daha ayrıntılı olarak görmek için ana resmin üzerinde fareyi hareket ettirin.

Aktüel Arkeoloji Dergisi Sayı 69

Yayınevi: Aktüel Arkeoloji

ISBN: 13075759-69

218,00 TL  (KDV Dahil)

Kargoya verilme süresi: 1 - 5 İş Günü

Ürün tükenmiştir!

Ürün temini hakkında bizimle iletişime geçebilirsiniz.


İlişkili Ürünler

İlişkili ürün bulunamamıştır!

ISBN: 13075759-69
Yazar: Kolektif
Cilt tipi: Karton Kapak

Aktüel Arkeoloji Dergisi olarak son üç sayımızı bir tema etrafında şekillendirdik: “Avcı-Toplayıcı”, “İklim ve Uygarlık” ve bu serinin sonuncusu olan “Uygarlığı Yaratanlar”. “Avcı-Toplayıcı” sayısı ile Göbekli Tepe öncesinde yani tarım devrimi öncesinde Anadolu ve Mezopotamya’da nasıl bir yaşam olduğu sorusu ile yola çıktığımız bu serinin ikinci sayısında ise iklimin uygarlığın gelişimi ve değişimi üzerindeki etkin rolünü inceledik. Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında Neolitik Devrimin insan, toplum ve uygarlık üzerindeki etkisini incelediğimiz serinin son sayısı “Uygarlığı Yaratanlar” ile ilk köylüler ve köyler ile yeni bir yaşam biçimine uzanan uygarlığı anlatmayı hedefledik. Uygarlık nasıl kuruldu? Bu hala araştırılmaya ve yeni bilgiler ile anlaşılmaya devam ediyor.

Uygarlık sürecinin ivme kazanarak bir kırılma yaşadığı 12 bin yıl öncesine uzanıp yeni bir yaşam biçimi inşa eden insanlara bakmak oldukça heyecan verici. Çünkü onlar yeni bir üretim ilişkisine dayalı bir yaşamın ilk adımlarını atan ilk yerleşikler ve ilk köylülerdir.

Modern çağ insanının en büyük yanılgılarından biri geçmişi yani ilk çağ insanlarını barbar, ilkel ve gelişmişlikten uzak olarak görmesidir. Bulutlara ulaşan gökdelenler, gelişen teknoloji ve “mükemmel” dizayn edilmiş gibi görünen bu “sistem” nasıl olur da mağarada ve basit barınaklarda yaşayan insanların geleceği olabilirdi ki?

Bugünün insanı içinde yaşadığı bu “mükemmel” sistemi sanki başlangıcından beri bu şekilde var edilmiş gibi düşünüyor. Oysa ki 2 milyon yıl boyunca hayatı yürümekle geçen, ağaçtan topladığı meyveler, topraktan çıkardığı köklerle yaşamını sürdüren, bir sopanın ucuna bağladığı sivri bir taş ile avladığı hayvanlara bağlı bir yaşam sürdüren bu topluluklar, 12 bin yıl öncesinde, bugüne, günümüze ulaşan yeni bir yaşam biçimini var ettiler.

İklimin değişmesiyle, üzerinden geçmesi hiç de kolay olmayan nehirlerin kenarında basit, ilk mimari yapıları deneye deneye, değiştire değiştire inşa eden bu topluluklar, kavramsal olarak bugüne uzanan bir düşüncenin ilk tohumlarını attılar. Bugünün uygarlığı işte tam oradan, Dicle ile Fırat’ın gürül gürül aktığı ve yemyeşil bir vadi yarattığı Bereketli Hilal’in etrafından gün be gün gelişerek, değişerek ve ilerleyerek günümüze ulaştı.

İklimin, doğanın ve buna bağlı olarak yaşamın ağır koşulları ile baş eden bu insanlar, bizler farkında olsak da olmasak da bugünün davranışlarını, yaşam şeklini, fikirlerini ve kavramlarını toprağa eker gibi gelecek nesillerin yaşamına ektiler. Fırat ile Dicle’nin kenarına kurulan ilk yapılar mimarı geleneğimizi belirledi. Bugün evlerde kullanılan birçok araç gereç, o günün fikirleri ve ihtiyaçları doğrultusunda gelişti. Çok değil, Neolitik Devrim’den Sanayi Devrimi’ne kadar (yaklaşık 300 yıl öncesi) tarıma dayalı üretim biçimi ve yaşam şekli binlerce yıl boyunca radikal değişikliklere uğramadan devam etti.

Aktüel Arkeoloji Dergisi olarak son üç sayımızı bir tema etrafında şekillendirdik: “Avcı-Toplayıcı”, “İklim ve Uygarlık” ve bu serinin sonuncusu olan “Uygarlığı Yaratanlar”. “Avcı-Toplayıcı” sayısı ile Göbekli Tepe öncesinde yani tarım devrimi öncesinde Anadolu ve Mezopotamya’da nasıl bir yaşam olduğu sorusu ile yola çıktığımız bu serinin ikinci sayısında ise iklimin uygarlığın gelişimi ve değişimi üzerindeki etkin rolünü inceledik. Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında Neolitik Devrimin insan, toplum ve uygarlık üzerindeki etkisini incelediğimiz serinin son sayısı “Uygarlığı Yaratanlar” ile ilk köylüler ve köyler ile yeni bir yaşam biçimine uzanan uygarlığı anlatmayı hedefledik. Uygarlık nasıl kuruldu? Bu hala araştırılmaya ve yeni bilgiler ile anlaşılmaya devam ediyor.

Birbiri ile ilişkili bu üç sayı Dr. Güner Coşkunsu’nun tema editörlüğü ve bilimsel danışmanlığı ile Deniz Genceolu’nun editörlüğünde hayata geçirildi. Dünyanın birçok ülkesinden ve birçok üniversitesinden onlarca bilim insanı bu sayılara içerik oluşturmak için davet edildi. Emeği geçen her bir bilim insanına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Aktüel Arkeoloji Dergisi olarak son üç tematik sayımızın bilimsel danışmanlığını ve tema editörlüğünü üstlenen Dr. Güner Coşkunsu’ya çok teşekkür ediyoruz. Foucault entelektüelin tanımını çizerken onu çağın sorunlarına tepki verebilen korkusuz bir imgeye dönüştürür, yoksa entelektüel olmak çok bilmek değildir. Güner Hanım bir bilim insanı olmanın yanında sesini yükseltebilen bir entelektüel olarak da çok değerlidir.

Mayıs- Haziran 2019