< Geri dönün

Daha ayrıntılı olarak görmek için ana resmin üzerinde fareyi hareket ettirin.

Meotlar "Adıgelerin Ataları"

Yayınevi: Kafdav Yayınları

ISBN: 9789756255315

60,00 TL  (KDV Dahil)

Kargoya verilme süresi: 1 - 5 İş Günü

Adet Seçiniz

  Adet


ISBN: 9789756255315
Yazar: N.V. Anfimov , R.U. Autlev
Cilt tipi: Karton Kapak

Kadim Meot kültürünün günümüzde incelenmesi Kafkasya tarihi için çok önemlidir ve bu nedenle tarihçiler, Adigey bölgesinde son yılların kazılarından çıkarılan yeni arkeolojik materyallerin yayımlanmasını sabırsızlıkla bekliyorlar.

Meotlar – Kuzeybatı Kafkasya’nın yerli halkı – onların kültürü Transkuban’da MÖ 18. yüzyılın ilk yarısı ile 17. yüzyıl arasında ortaya çıkmıştı. Kafkasologların çoğunluğu Meotları Kafkas kabi-lelerinden sayarlar. Kuzeybatı Kafkas dillerin incelenmesi, yer adları, özel isim bilimleri, antik Meot halkının Adige-Kabartay etnik kitlesinden sayılmasına altyapı sağlar, bu durum Meot kül-türünün oluşumu ve gelişimi ile onun Ortaçağ Adigelerinin sonraki kültürleriyle bağının derin özgünlüğüne tanıklık eden arkeolojik eserlerle uyuşmaktadır.

Meot kabilelerinin tarihi binlerce yılı kapsar ve onların eko-nomik ve sosyal ilişkilerinin gelişimini ayrıntılı izleme olanağını veren birkaç aşamaya ayrılır.

Meotlar ilk kez MÖ 6. yüzyılda antik yazarlar tarafından anıl-mıştır. Meot kabilelerinin adını antik yazarların dışında Bospor Devletinin topraklarından bizlere kalan yazıtlar yaşatmıştır. Meotlar, Stavropol platosuna, Priazak’a ve Transkuban’a kadar Taman yarımadasına ve Karadeniz kıyısına bitişik sahalara yerle-şerek Kuban ırmağının aşağı ve orta akıntısının havzalarını tut-muşlardı.

Seksenli yıllarda, özellikle Adigey topraklarında yapılan kazılar Meotlarla ilgili bilgilerimizi fazlasıyla zenginleştirmiştir. Son araş-tırma sonuçlarının bilimsel dolaşıma girişi, ciddi tarihsel sorunla-rın çözümü için birinci derecede önem taşımaktadır.

Meotların salt arkeolojik verilere göre incelenen erken tarihi, onların büyük antik Doğu devletleriyle ilişkilerini açığa çıkarır, altın ve gümüşten yabancı maddelere bakıldığında bu durum açıkça görülmektedir. Yalnızca Urartu ve Asur devletleriyle değil, aynı zamanda Küçük Asya’nın doğu kesiminin kültürüyle olan bağları da belirgin biçimde izlenir. Bu sonuçlar ünlü Kelermes kurganından dikkate değer komplekslerle pekişmektedir.

Bu kitap, Adigey Dil, Tarih, Edebiyatı Bilimsel Araştırma Ensti-tüsünün, Ermitaj Müzesinin, Krasnodar Tarih ve Arkeoloji Müze-sinin, SSCB Bilimler Akademisinin Leningrad şubesinin, Devlet Doğu Halkları Sanatları Müzesinin araştırmacı-arkeologlarının on makalesini ve yayımlanmış eserlerini içermektedir ve dolayısıyla merkezi ve yerel bilim kurumlarının ortak bir çalışmasını yansıt-maktadır. Böyle bir ortak çalışma kuşkusuz başarının güvencesi-dir. Kitap ANİİ’nin (Bilimsel Araştırma Enstitüsü Derneği) araştır-macılarından P.U.Autlev’in “Adigelerin Etnik Kökeni Üzerine” yazısıyla başlamaktadır. Yazar bu kısa yazısında Adigelerin etnik kökenine ilişkin tarihsel literatürde yer alan – Meotların, bünye-sinde İran dilli Sirakların da bulunduğu Adigelerin uzak ataların-dan biri olduğu teziyle bütünüyle uyuşan – temel savların üzerinde durmaktadır. Söz konusu yazar kanıtında Nart Destanına baş vurarak Nart Sosrıkua adının analizine dayalı olarak şöyle bir sonuca varır: “Kuban Meotları maddi ve manevi kültürlerini, Sarmat kabilesinin Sirak kolu kendi çevresinde eriyip kaybolduktan sonra zenginleştirmişlerdi.”

Krasnodar Müzesi araştırmacılarından A.V.Pyankov’la birlikte yazar dayanışması içinde ömrünü Meotların tetkikine adamış olan profesör N.V.Anfimov bir yazısında, 1986 yılında A.V. Pyankov tarafından incelenen Abinsk şehrinin biraz kuzeyinde yeni bir Proto- Meot Çernoklen mezarlığından söz eder. Mezarın tesisi için Bronz çağının küçük kurganlarından yararlanılmıştı. Bu bölgede benzer bir mezarlık daha önce de (1974 yılında) ince-lenmişti. Müellifler, çok daha erken dönem kurgan set kullanımı-nın, zemin sularının konum itibariyle yüksek düzeyde olmasından ileri geldiğini düşünürler. Çernoklen mezarlığını aynı dönem Proto-Meot kültürüyle (Nikolayevsk mezarlığıyla vb…) karşılaştırırken, incelenen mezarlığın, MÖ 8. yüzyılda ve MÖ 7. yüzyılın ilk yarısında burada yaşamış olan antik Meot kabilelerinin bıraktığı Transkuban tarihi eserlerinin genel grubuna dâhil olduğu kabul edilir.

Krasnodar Müzesinin eski araştırma görevlisi, Meot tarihi üzerine uzmanlaşmış olan Anfimov’un ve GMİNV’in (Doğu Halkları Sanatları Müzesi) Maykop şubesi araştırma görevlisi A.A. Tov’un müteakip iki yazısında, Krasnodar baraj gölü sularının aşındırdığı Kuban ırmağının sol terası üzerinde Kazazovo çiftliği yakınında (İ.N.Anfimov. Kazazovo Çiftliği Proto-Meot kültürüne ait mezarlık) ve Tewuyehable köyünün 1,5 kilometre kuzeyinde Psiş ırmağının sol yakasının yukarı sel yatağı terası üzerinde (A.A.Tov. Tewuyehable köyüne yakın Çişho Proto-Meot mezarlığı) Proto-Meot gömülerinden bronz dizgin takımları ve çeşitli silahlar sunulmaktadır. Bu materyal yeni ilginç sonuçlar çıkarmamıza olanak vermektedir.

İki katmanlı Krasnogvardeysk [Eski adı Kurman] yerleşim biri-minin incelenmesi büyük önem taşımakta olup, sonuçları SSCB Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsünün Leningrad şubesinden araştırma görevlisi E.S. Şarafaddinova’nın yazısında yer almakta-dır. Yerleşimin alt katmanı bronz çağına, üst katmanı ise – bronz çağından erken demir çağına geçiş dönemine aittir (MÖ 9. yüzyıl sonu – MÖ 8. yüzyıl ilk yarısı arası.) Seramik materyalin analizi, yazara yerleşimin üst katmanını, onunla yan yana bulunan Proto-Meot Nikolayevsk mezarlığıyla ilişkilendirme olanağı sağlar. Krasnogvardeysk Proto-Meot yerleşimi (üst katman) Kuban’da şimdilik ilktir. Yazı sahibi bu tarihi eserin önemini vurgular, önemi, iki katmandan çıkan materyalin, Bronz Çağı son basamağı gelenekler dizisinin sonraki dönemde devam ettiğini göstermesidir. Bronz Çağı son basamağı yerli kültürünün Kuban’da, sadece Proto-Meot uygarlığının doğrudan doğruya kronolojik önceli değil, aynı zamanda onun etnik ve kültürel kökeninin temel süreçte devşirilenlerinden biri olabilme sonucunu çıkarmamızı sağlar.

Ermitaj müzesinin araştırma görevlisi L.K. Galanina’nın, “Kelermes Toprak Mezarlığından Erken Meot Dönemi Yeni Gömü Kompleksleri” adlı yazısı ilgiye değerdir.

Galanina’nın başkanlığında Ermitaj arkeoloji heyeti tarafından yapılan kurgan kazıları sırasında, Kelermes yakınında, 1903-1904 buluntuları sayesinde dünyaca ün kazanmış olan kurganlar grubunun içinde erken Meot toprak mezarlığı bulunmuştur. Yazı sahibi 1983 yılı boyunca süren mezarlık kazısının sonuçlarını yayımlar (1980-1982 kazı sonuçları daha önceden yayımlanmıştır). Kelermes’teki kurgansız nekropol yazarın belirttiği gibi, yerlilerin, başka bir deyişle Meot halkının kabile mezarlığı olduğu kuşkusuzdur. Yeni mezar kazılarının sonucu elde edilen envanterin titiz analizine dayalı olarak, Kelermes’in toprak ve kurgan altı mezarların gömü envanterleri arasındaki benzerliklerinin çemberi önemli derecede genişlemiştir. . Yazar, ünlü Kelermes kurganlarının ve onların arasında bulunan toprak mezarlığın zamandaşlığına değgin daha önceden çıkardığı sonuçların doğruluğunu vurgular, Kermes kurganlarının etnik kimliğine dair sorunların çözümü için bu son derece önemlidir.

SSCB Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsünün araştırma gö-revlilerinden N.N. Terehova’nın, Kelermes kurganlarından demir çeliğin kimyasal ve teknolojik özelliği üzerine kaleme aldığı yazısı L.K. Galanina’nın yazısını tamamlayan önemli bir ektir. Yazı sahi-bi, Kelermes kurganlarından bir dizi demir objeyi, MÖ 7. yüzyılın sonu ve 6. yüzyılın başında demirciliğin ayrıntılı karakteristiğini verme olanağı sağlayan metalografik bir analizden geçirdi. Yazar Kelermes demir çeliğini, Kuzey Karadeniz kıyısında İskit tarihi eserlerinin içinde yer alan metal ürünlerinden ayıran belirgin bulguları aydınlığa çıkardı. Kelermes kurganlarının demir çeliği, yazarın değerlendirdiği gibi, Ulka kurganları, Kabardey- Balkar Nartay mezarlıkları gibi eserlerin ve keza Kuzey Kafkasya’nın ve Merkezi Kafkasya’nın kuzey yamacı Kuban eserlerinin metalini bir araya getiren metalürji grubuna girmektedir.

L.M.Noskova ve S.P.Kojuhov’un “Novo-Voçepşi Mezarlığı Meot Gömüleri” (1985-86 kazı belgelerine göre) adlı yazılarında, MÖ 1. binyılın ikinci yarısı ile, 3. ve 1. binyıl arasına ve ilk çağa tarihlenen çok sayıda üçüncü mezar grubu belgeleri anlatılmıştır. Söz konusu mezarlık, gömü geleneğine ve envantere bakılırsa, Kuban ırmağının sağ kıyısındaki Meot mezarlıklarıyla ortak özel-likleri vardır ve bu durum yazara, MÖ 1. binyılın ikinci yarısında Transkuban ve Prikuban’daki mezarlıkları bırakan kabilelerin etno-kültürel birlikteliğinden söz etme olanağı sağlamaktadır. Yazar, envanterin analizine dayalı olarak, Transkuban Meot hal-kının maddi kültürünün gelişiminin MÖ 1. binyılın sonlarına kadar geleneksel yönde devam ettiği yargısına varır. Nüfusun etnik bünyesinde herhangi bir değişiklik baş göstermez, ortaya çıkan yeni özellikler de yalnızca bu sürecin başladığını göstermektedir.

Doğu Hakları Sanatları Müzesi (Moskova) araştırma görevlisi Y.A.Beglova’nın yazısında, Ulyap köyündeki toprak mezarlığa ait materyaller anlatılmaktadır. Meotlara ait olan bu mezarlık Ulyap köyünün yakınında yapılan kurgan kazıları sırasında bulunmuştu.

Türkçe

2011

223 Sayfa

13 x 19 cm