Blog

Mar1

2022 Şubat Ayında Öne Çıkan 10 Arkeoloji Haberi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Afrikadan GöçAlalia SavaşıAvcı ToplayıcıBizansChinchaFiravunMumyaNeandertalTutankamon



2022 Şubat Ayında Öne Çıkan 10 Arkeoloji Haberi

2022 yılının Şubat ayında Türkiye’de ve dünyada yapılmış öne çıkan arkeolojik keşifleri bu listede derledik.

www.arkeofili.com

10- Balkanlardaki Avcı Toplayıcılar Yabani Tahıl Tüketiyordu

Balkanlarda yaşayan avcı-toplayıcılar, tarımın bu bölgeye gelmesinden birkaç bin yıl önce nişastalı tahıllar yiyordu.

Sırbistan ve Romanya’da yaşayan eski insanların dişlerindeki gıda birikintileri, tarım Avrupa’ya ulaşmadan önce avcı-toplayıcıların birkaç bin yıl boyunca yabani tahıllar yediklerine dair yeni kanıtlara katkıda bulundu. C: Emanuela Cristiani

Yeni bir araştırmaya göre, Güneydoğu Avrupa’nın Tuna Nehri boyunca yaklaşık 11.500 yıl önce yaşayan insanlar hiçbir zaman ekin ekmediler, ancak yine de o bölgede çiftçiliğin yükselişinin temellerini attılar. Araştırmacılar, Avrupa’nın bu bölgesinde yaşayan avcı-toplayıcıların, güneybatı Asya’dan gelen göçmenlerin evcilleştirilmiş tahılların ve diğer bitkilerin yetiştirilmesini başlatmadan önce, birkaç bin yıl boyunca hevesle yabani tahıl taneleri topladıklarını ve yediklerini söylüyor.

9- Erken İnsanlar Mağaradaki Ateşi En Uygun Yerde Yakıyordu

Mağaralarda yakılan ocağın konumu, insanların ateşten maksimum düzeyde yararlanmalarını sağlarken, minimum miktarda dumana maruz bırakıyordu.


Fransa’da Lazaret Mağarası’nda yaşayan eski insanların bir çizimi. C: De Lumley, M. A.

Tarih öncesi arkeoloji alanında çığır açan bir araştırma, 170.000 yıl önce yaşamış erken insanlarda yüksek bilişsel yeteneklere dair kanıtlar sunuyor. Araştırmacılar yazılım tabanlı bir duman dağılma simülasyon modeli geliştirdiler ve bunu bilinen bir tarih öncesi bölgeye uyguladılar. Araştırmacılar, mağarada iskan eden erken insanların, ocaklarını en uygun yere yerleştirdiklerini keşfettiler. Ocağın konumu, insanların faaliyetleri ve ihtiyaçları için ateşten maksimum düzeyde yararlanmalarını sağlarken, onları minimum miktarda dumana maruz bırakıyordu.

8- Peru Halkı, Parçalanan Ölülerin Omurlarını Kamışa Geçirmiş

Peru’nun yerli halkı Chincha, Avrupalılar tarafından yağmalandıktan sonra ölülerin omurlarını kamışa geçirerek yeniden bir araya getirmiş.


Peru’nun Chincha vadisinde 16. yüzyıldan kalma bir mezarda bulunan omurlar bir kamışa geçirilmiş ve bir kafatasına yerleştirilmiş. C: JL Bongers

Sömürgeciler gümüş ve altın yağmalarken mezarları bozduktan sonra Chincha halkı ölülerinin kalıntılarını tekrar bir araya getirmiş. İstila. Hastalık. Ölüm. 16. yüzyılda Peru’ya gelen Avrupalılar, yanlarında her türlü tahribat ve yıkımı getirdiler. Ama sadece yaşayanları yağmalamakla kalmadılar. Mezarları da yağmaladılar. Şimdi ise araştırmacılar, yerel halkın, ölülerin omurlarını çubuklara geçirerek, kalıntıları düzeltmek için biraz ürkütücü bir çözüm bulduğunu söylüyor.

7- İtalya’da Alalia Savaşı’ndan Kalma Miğferler ve Silahlar Bulundu

İtalya’da, Yunanların Etrüskler ve Kartacalıları yendiği MÖ 6. yüzyıl Alalia Savaşı’na tarihlenen miğferler ve tapınak kalıntısı bulundu.


Velia’da bulunan miğferler.

İki savaşçı miğferi, silahlara ait olduğuna inanılan metal parçalar ve bir tapınağın kalıntıları, bir zamanlar güçlü bir Yunan kolonisi olan güney İtalya’daki bir arkeolojik alan olan Velia’da keşfedildi. Uzmanlar, iyi durumda bulunan miğferlerin ve metal parçaların, Phocaea gemilerinden oluşan bir Yunan kuvvetinin Etrüskler ve Kartacalı müttefiklerine karşı Korsika kıyılarındaki deniz savaşında zafer kazandığı MÖ 6. yüzyıl Alalia Savaşı’na ait olduğuna inanıyor. Miğferlerden birinin düşmanlardan alındığı düşünülüyor.

6- Ürdün Vadisi’nde 1.5 Milyon Yıllık İnsan Omuru Bulundu

İsrail’in Ürdün Vadisi’nde keşfedilen 1,5 milyon yıllık bir insan omuru, Afrika’dan insan yayılımına dair yeni bilgiler veriyor.


Ubeidiya’da bulunan omurun üstten (a), arkadan (b), alttan (c) ve önden (d) görünüşü. C: Dr. Alon Barash, Bar-Ilan Üniversitesi

Fosil kanıtlarına ve DNA araştırmalarına göre, insanın evrimi yaklaşık 6 milyon yıl önce Afrika’da başladı. Yaklaşık 2 milyon yıl önce, eski insanlar (henüz modern biçimde değil) Afrika’dan göç etmeye ve Avrasya’ya yayılmaya başladı. Kibbutz Beit Zera yakınlarındaki Ürdün Vadisi’nde bulunan Ubeidiya, araştırmacıların bu yayılım için arkeolojik kanıtlar buldukları yerlerden biri. Literatürde göçün tek seferlik bir olay mı yoksa birkaç dalga halinde mi gerçekleştiği konusunda devam eden bir tartışma var. Ubeidiya’dan gelen yeni bulgu bu soruya ışık tutuyor. Ubeidiya’daki ve Gürcistan’da bulunan omurların büyüklük ve şekillerindeki farklılık nedeniyle, şimdi iki farklı yayılım dalgasının varlığına dair kesin kanıtlara sahibiz.

5- Peru’da Kurban Edilmiş Çocukların Mumyaları Ortaya Çıkarıldı

Peru’da yaklaşık 1.000 yıl önce ölmüş bir soyluya öbür dünyada eşlik etmesi için kurban edildiği düşünülen çocuk mumyaları bulundu.


Kumaşlara sıkıca sarılmış minik iskeletler, önemli bir adamın mezarında bulundu.

Görünüşe göre ölü bir soyluya öbür dünyada eşlik etmek için yüzlerce yıl önce kurban edildiği düşünülen altı mumyalanmış çocuk, Lima yakınlarındaki bir mezarda gün yüzüne çıkarıldı. Kumaşlara sıkıca sarılmış minik iskeletler, geçen Kasım ayında Lima’nın yaklaşık 24 kilometre doğusundaki Cajamarquilla kazı alanında keşfedilen önemli bir adamın, muhtemelen siyasi bir figürün mezarında bulundu.

4- Neandertaller ile Beraber Yaşadığımız Süre 10.000 Yıla Çıktı

Yeni fosiller, modern insanların Afrika’dan geldikten kısa bir süre sonra Neandertalleri yok ettiği fikirlerine meydan okuyor.


Mandrin mağarası.

Güney Fransa’daki bir mağarada bir çocuğun dişi ve taş aletlerin keşfi, Homo sapiens’in yaklaşık 54.000 yıl önce Batı Avrupa’da olduğunu gösteriyor. Bu, daha önce düşünülenden birkaç bin yıl önceye denk geliyor ve iki türün uzun süreler boyunca bir arada var olabileceğini gösteriyor. “Artık Homo sapiens’in beklediğimizden 12.000 yıl önce geldiğini ve bu popülasyonun daha sonra diğer Neandertal popülasyonları tarafından yerinin alındığını gösterebiliyoruz. Ve bu tam anlamıyla tüm tarih kitaplarımızı yeniden yazıyor.”

3- Tutankamon’un Demir Hançeri Muhtemelen Anadolu’da Yapılmış

Firavun Tutankamon’un Demir çağından önceye tarihlenen meteorit hançeri, muhtemelen Anadolu’da yapılmış ve Mitanni kralı hediye etmiş.


İlk iki: Tutankamon’un hançerinin iki yüzü. Altta: Hançerin 1925 fotoğrafı. C: T. Matsui et al. 2022.

Amarna Mektupları olarak bilinen 3.400 yıllık bir dizi tablete göre, Tutankamon’un dedesi III. Amenhotep’e, Anadolu’daki Mitanni kralı tarafından, firavun kızıyla evlendiğinde verilen altın kınlı demir bir hançerden söz ediliyor. Ayrıca yapılan kimyasal analizler de bu bulguyu destekliyor. Bir araştırma ekibi yakın zamanda Tutankamon’un mezarında bulunan bir demir hançeri X-ray taradı ve metali bir göktaşından gelen nesnenin nasıl yapıldığını anlamaya çalıştı. Araştırmacılar hançerin düşük sıcaklıkta dövülerek oluşturulduğundan şüpheleniyorlar ama Mısır’da üretildiğini düşünmüyorlar.

2- Ürdün’de 9.000 Yıllık Ritüelistik Bir Av Tuzağı Keşfedildi

Ürdün’ün güneydoğu kesiminde MÖ 7.000 yıllarına uzanan bir çöl tuzağı yapısında ritüelistik eserler ve dikilitaşlar bulundu. Bulgular arasında deniz fosilleri de var!


Bilimsel ekip, deniz fosilleri, zoomorfik figürinler, olağanüstü hazırlanmış çakmaktaşı aletler ve dini ritüellerin uygulanmasıyla ilişkili bir sunak ve ocak dahil olmak üzere birçok nesne buldu. Yapı ayrıca bir “çöl tuzağının” taş mimari modelini içeriyordu. Bulgu, aynı zamanda insanın doğal boyutuna yakın insan formunda şekillendirilmiş iki taş içeriyor. Arkeolojik ekip, düzenlediği basın toplantısında, sitenin kuzeyden güneye 20 km’den fazla uzanan sekiz tuzak yapısı içerdiğini ve yarı dairesel odalardan oluşan bu taş tuzakları geyik avlamak ve hayvanları yakalamak için kullandıkları için “Ghassani İskanı” ile bağlantılı olduğunu söylüyor.

1- Afyon’daki Bizans Kentinde Nadir Bizans Kılıçları Bulundu

Afyonkarahisar’da yer alanAmorium Antik Kenti’nde, Bizans İmparatorluğu’na ait iki nadir kılıç keşfedildi. Bir kilisede bulunan kılıçlardan biri, oraya adak olarak yerleştirilmiş olabilir.


Parçalanmış ve aşınmış olan bu demir kılıç, 1993 yılında Bizans şehri Amorium’da keşfedildi. Halka kulplu kabzası benzersiz. C: : Amorium Kazı Projesi

Her iki demir silah da halka kulplu kılıçlardandı, yani kabzanın ucu bir halka şeklinde bitiyor. Halka kulplu kılıçlar Bizans’ta nadir bulunuyordu, ancak bu kılıçlar başka bir nedenden dolayı da benzersiz: Kılıçlardaki ilgi çekici özellikler, onları yakındaki medeniyetlerin halka kulplu kılıçlarından ayırıyor.

Araştırmacılar, kılıçların çok benzersiz olduğunu, yaklaşık 1.000 yıl önce onları hangi etnik köken veya paralı asker grubunun kullandığını belirlemenin zor olduğunu söylüyor.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için