Blog
5.000 Yıllık İnek Dişi, Stonehenge’in İnşasını Aydınlatabilir

Üçüncü azı dişinin analizi, hayvanın yaşamına Galler’de başladığını ortaya koydu. Bu bulgu, büyük taşların ülke boyunca çekilmesinde ineklerin yük hayvanı olarak kullanıldığı teorisini güçlendiriyor.
www.arkeofili.com
İzotoplar, hayvanın yaşamına Galler’de başladığını gösteriyor; bu da taşların inekler tarafından çekildiği teorisine ağırlık kazandırıyor.
Diş, Stonehenge’in en eski halka yapısının ‘çok özel bir bölümüne’ yerleştirilmiş bir çene kemiğinden alındı. C: Pixabay
MÖ 2.995 ila 2.900 yıllarında, Neolitik dönemde Stonehenge’in ilk zamanlarında anıtın girişinin yanına kasıtlı olarak yerleştirilen bir inek çenesinden alınan diş, taşların Galler’den Salisbury Ovası’na yaklaşık 200 km taşınma süreci hakkında yeni ipuçları sunuyor.
Üçüncü azı dişinin analizi, hayvanın yaşamına Galler’de başladığını ortaya koydu. Bu bulgu, büyük taşların ülke boyunca çekilmesinde ineklerin yük hayvanı olarak kullanıldığı teorisini güçlendiriyor.
Çene kemiği bir asır önce keşfedildiğinden beri tarihçiler, neden oraya yerleştirildiği ve nereden geldiği konusunda merak içindeydi.
Kurşun izotopları üzerine çalışan British Geological Survey (BGS), Cardiff Üniversitesi ve University College London’dan araştırmacılar, dişin geç kış–ilkbahar döneminde bileşimde ani artışlar gösterdiğini buldu. Bunun, ineğin gebelik sırasında iskeletinde depolanmış eski kurşunu yavrusuna aktarmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
Bu kurşun, ineğin Galler’deki mavi taşların (bluestone) bulunduğu Paleozoik kayaçlardan bir bölgeden geldiğini ve daha sonra Stonehenge’e taşındığını işaret ediyor.
BGS’den Prof. Jane Evans, “Hayvan yaşamının çok erken döneminde iskeletine kurşun depolamış ve bu kurşun 400 milyon yıldan daha eski Paleozoik kayaçlardan gelmiş. Bu tür kayaçlar Britanya’da en çok Galler’de, ayrıca Göller Bölgesi ve İskoçya’da bulunuyor” diyor.
“Galler, bu tür kurşun bileşimlerinin en yakın kaynağı. Bu da Wiltshire’da bulunan bu hayvanın yaşamına burada başlamadığını gösteriyor. Bir noktada daha eski kayaçların üzerinde otlamış olmalı. Stonehenge bağlamında en mantıklı sonuç, bu ineğin erken yaşamının Galler’de başlamış olması.”
Evans ayrıca “Çene kemiği, Stonehenge’in en erken halka yapısının çok özel bir noktasına yerleştirilmiş” diyor. “Bu, arkeologların söyleyeceği gibi bir tür ritüel anlamına geliyor. O halde soru şu: Neden? Ve sonra şu soruya geliyoruz: Bu hayvan, taşların taşınmasına katılan insanlarla mı geldi? Ya da en azından taşları Galler’den İngiltere’ye getiren ilk göçlerin parçası mıydı?”
Yakın zamana kadar arkeologlar, Neolitik dönemde sığırların yük hayvanı olarak kullanıldığına dair kanıt bulamamıştı. Ancak daha yakın tarihli bir çalışma, bazı sığırların ayak yapılarının bu şekilde kullanılmış olabileceğini gösterdi. Evans’a göre: “Bu bulgu, o anlatıya oldukça iyi uyuyor.”
İnekler kullanılmamış olsa bile, öküzlerin kullanılmış olabileceği düşünülüyor. Evans, “Taşları Galler’den Stonehenge’e çekmenin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum, ama yol boyunca beslenmeniz gerek. Bu çok büyük bir süreç. Büyük bir destek ağına ihtiyaç var” diyor.
Karbon izotopları, ineğin diyetinin mevsimlerle değiştiğini gösterdi: kışın ormanlık yem, yazın açık meralarda ot. Stronsiyum izotopları ise mevsimsel yiyecek kaynaklarının farklı jeolojik alanlardan geldiğini ortaya koydu. Bu da ineğin mevsimsel olarak göç ettiğini veya kış yeminin dışarıdan getirildiğini düşündürüyor.
Çene kemiği Stonehenge’de gömülü bulundu, ancak ineğin oraya canlı mı götürüldüğü yoksa kalıntılarının orada mı saklandığı belirsiz. Araştırmacılara göre hayvan, Stonehenge’in en erken inşası sırasında topluluk için sembolik bir öneme sahip olmuş olabilir.
University College London’dan Britanya geç tarihöncesi profesörü Michael Parker Pearson, “Bu, Stonehenge’in güneybatı Galler ile bağlantısına dair daha da büyüleyici bir kanıt ve ineklerin taşları çekmeye yardım etmiş olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor” diyor.
Cardiff Üniversitesi’nden arkeolojik bilim profesörü Richard Madgwick, “Bu bulgu, hayvanın uzak kökenleri ve zorlu yolculuğu hakkında benzersiz ayrıntılar sunuyor. Büyük arkeolojik alanlarda araştırmalar genellikle büyük anlatılarla domine edilir, fakat tek bir hayvana odaklanan bu ayrıntılı biyografik yaklaşım, Stonehenge’in hikâyesine yepyeni bir boyut kazandırıyor” diyor.
Arkeologlar uzun zamandır bazı taşların Galler’deki Preseli Tepeleri’nden, bazılarının Wiltshire’dan geldiğini biliyordu. Ancak yakın zamanda merkezdeki bir megalitin kuzeydoğu İskoçya’dan getirildiği de belirlendi.
The Guardian. 20 Ağustos 2025.
Makale: Evans, J., Madgwick, R., Pashley, V., Wagner, D., Savickaite, K., Buckley, M., & Pearson, M. P. (2025).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >