Blog

Ara12

Aborjin Kalıntılarını Avrupa’ya Satan Mezar Soyguncusu Kimdi?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AborjinSömürgeSömürüTazmanyaTazmanya Kaplanı



Aborjin Kalıntılarını Avrupa’ya Satan Mezar Soyguncusu Kimdi?

İngiliz sömürgeciler 1803 yılında, bugün Avustralya’nın bir eyaleti olan Tazmanya’da ilk Avrupalı yerleşimleri kurduklarında, adanın Yerli Aborjin nüfusu 5.000 ila 10.000 arasındaydı.

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

Aborjinlerin ve Tazmanya kaplanlarının çalınan kalıntılarının izi, Viktorya döneminde yaşamış mezar soyguncusu bir “doğa bilimcisine” işaret ediyor. Morton Allport, bilimsel itibarını insan kalıntılarını çalarak ve yakında soyu tükenecek olan Tazmanya kaplanlarını öldürüp Avrupa’ya göndererek kazandı.

 

 

Morton Allport’un 1869 ve 1871 yılları arasında Cambridge Üniversitesi Zooloji Müzesi’ne gönderdiği beş Tazmanya kaplanı (thylacine) postu. (C: Cambridge Üniversitesi)

Yeni bir araştırmaya göre, İngiliz yönetimindeki Tazmanya’nın “önde gelen” doğa bilimcisi, bilimsel prestij için Tazmanya kaplanı derileriyle birlikte çalıntı Aborjin kalıntılarını takas eden eğitimsiz bir avukattı.

Tazmanya’nın başkenti Hobart’ta yaşayan, İngiliz asıllı 19. yüzyıl doğa bilimcisi Morton Allport, bilimsel şöhretini, mezardan çaldığı insan kalıntılarını, thylacine olarak da bilinen artık nesli tükenmiş bir keseli hayvan olan Tazmanya kaplanlarının kalıntılarıyla birlikte Avrupa üniversitelerine göndererek kazandı.

Beyazların üstünlüğüne dair sözde bilimsel teorilere kanıt toplamak için bir Aborjine ait cesedin parçalanması da dahil olmak üzere Allport’un tüm faaliyetleri, adanın Aborjin halklarına karşı soykırım ve 1936’da nesli tükenen Tazmanya kaplanlarının yok edilmesiyle aynı zamana denk geliyordu. Allport’un Tazmanya Eyalet Kütüphanesi’nde ortaya çıkarılan arşivlenmiş mektuplarına dayanan araştırma, 29 Kasım tarihinde “Archives of Natural History” dergisinde yayınlandı.

Cambridge Üniversitesi Zooloji Müzesi Müdür Yardımcısı Jack Ashby, Allport’un Avrupa’ya herkesten daha fazla Tazmanya kaplanı örneği gönderdiğini ve ayrıca kendisini Avrupa kurumlarına Tasmanyalı Aborjin iskeletleri gönderen tek kişi olarak gururla tanımladığını belirtiyor. Aslında Avrupa’ya ulaşan Tazmanya insanlarına ait tüm iskelet kalıntıları, Allport tarafından gönderilmişti.

 

Morton Allport’un 1854 yılında çekilmiş bir portresi. (C: Allport Kütüphanesi ve Güzel Sanatlar Müzesi)

İngiliz sömürgeciler 1803 yılında, bugün Avustralya’nın bir eyaleti olan Tazmanya’da ilk Avrupalı yerleşimleri kurduklarında, adanın Yerli Aborjin nüfusu 5.000 ila 10.000 arasındaydı. Ancak 1876 yılına gelindiğinde, İngiliz kontrolündeki devlet tarafından bir ödül sistemi aracılığıyla göz yumulan ve daha sonra açıkça desteklenen çok sayıda şiddet, cinayet ve zorla yerinden etme kampanyalarının ardından, yalnızca sömürgeciler tarafından kaçırılan kadınlar hayatta kaldı ve çoğu işkence gördü, zorla çalıştırıldı ve tecavüze uğradı.

Çağdaş bilim insanları tarafından soykırım olarak tanımlanan Tazmanya’nın Yerli halkının sistematik olarak öldürülmesi, adadaki Tazmanya kaplanlarının avlanarak yok edilmesiyle aynı zamana denk geldi. Bir zamanlar Avustralya’nın her yerinde bulunan ancak daha sonra sadece Tazmanya’ya özgü olan bu belirgin çizgili keseli hayvan, etoburları koyun çiftlikleri için bir tehdit olarak gören İngiliz yerleşimciler tarafından nesli tükenene kadar avlandı.

Tazmanya’da yerli halkların ve Tazmanya kaplanlarının sayısı azaldıkça, her ikisinin de “örneklerine” olan talep hızla arttı. Allport’un yazışmalarını inceleyen Ashby, Allport’un Avrupa’ya toplam beş Tazmanya Aborjini iskeleti ve 20 Tazmanya kaplanı postu gönderdiğini tespit etti. Örnekler Avrupa’ya ulaştığında, hem Tazmanya kaplanlarının hem de Aborjinlerin evrimsel olarak “daha aşağı olduklarına” dair sözde bilimsel gözlemler yapmaya hevesli doğa bilimciler tarafından incelendi.

Çabalarının karşılığında Allport, bilim dünyasından övgüler aldı ve Avrupa’daki üniversitelerden verilen burslarla ödüllendirildi.

 

Avlanılan bir Tazmanya kaplanıyla çekilmiş 1869 tarihli bir hatıra fotoğrafı. (C: Tazmanya Müzesi ve Sanat Galerisi)

Ashby’e göre Tazmanya kaplanları, kendi çevrelerinde zararlı olarak görülüyordu ve Aborjinlere benzer şekilde “ilkel”, “aptal” ve “evrimsel olarak uyumsuz” olarak tanımlanıyordu. Her ikisi de başlarına gelenlerden – yani soykırımdan ve soylarının tükenmesinden – fiilen sorumlu tutuluyorlardı; bu da sömürgecileri, onları öldürdükleri veya toplayıp adanın dışına götürdükleri gerçeğinden temize çıkarıyordu.

Allport’un mezar soygunculuğunun en kötü örneği, yanlışlıkla Tazmanya’nın son erkek yerlisi olarak kabul edilen William Lanne 1869’da öldüğünde yaşandı. Lanne çok değerli bir numune olarak görülüyordu ve Allport, Lanne’ın kalıntılarını ele geçirmek için başka bir sömürgeciyle, daha sonra Tazmanya’nın başbakanı olacak olan doktor William Crowther ile kıyasıya bir rekabete girdi.

Bu durum, kaos yaratan tuhaf bir yarışla sonuçlandı: Crowther ve oğlu, hastane morguna gizlice girerek Lanne’in kafatasını cesedinden ayırdılar ve yerine ölü beyaz bir adamın kafatasını yerleştirdiler.

Bu kanlı sahneye daha sonra gelen Allport, Crowther’ın tüm iskeleti ele geçrimesini engellemek için, Lanne’in el ve ayaklarının kesilmesini emretti. Lanne’den geriye kalanlar aynı gün gömüldü, ancak daha sonra – büyük olasılıkla Allport tarafından – mezarının kazıldığı ve kalan kalıntıların da çalındığı anlaşıldı. Sonrasında Allport, özel bir mektupta kalıntıların kendi elinde olduğunu itiraf edecekti.

Lanne’in kafatası hiçbir zaman resmi olarak teşhis edilmedi, ancak muhtemelen Crowther’in oğlu tarafından Birleşik Krallık’a getirilmişti. Allport’un müze koleksiyonlarına gönderdiği tespit edilen Tazmanya Aborjinlerine ait kalıntıların neredeyse tamamı – Flinders Adası’ndaki bir mezardan alınan ve Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü’nde (RBINS) bulunan bir iskelet dışında – ülkelerine geri gönderildi ve gömüldü.

Ashby’e göre bu araştırma, sömürgeciliğin dehşetini vurgulamanın ötesinde, müzelerdeki zoolojik koleksiyonların bilimsel veriler kadar sosyal tarih açısından da önemli olduğunu gösteriyor.

Cambridge Üniversitesi Zooloji Müzesi Müdürü Rebecca Kilner’ın belirttiğine göre ise altta yatan siyasi ve sosyal motivasyonlar da dahil olmak üzere, hayvanların neden ve nasıl toplandığını anlamak, günümüzde var olan bazı sosyal eşitsizliklerin anlaşılması ve değerlendirilmesi için kilit bir rol oynuyor.


Live Science. 29 Kasım 2023.

Makale: Ashby, J. (2023).

 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için