Blog

Eyl15

Anadolu Çiftçileri ile Avrupa Avcı Toplayıcıları Bir Arada Yaşamış

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik DNAAvcı ToplayıcıÇiftleşmeNeolitikTarım



Anadolu Çiftçileri ile Avrupa Avcı Toplayıcıları Bir Arada Yaşamış

Bu çalışma Science Advances dergisinde yayımlandı ve insanlık tarihinin bu kritik dönemine dair yeni bir bakış açısı sunuyor.

 

www.arkeofili.com

 

Avrupa’da tarıma geçiş süreci, Anadolu’dan göç eden erken dönem çiftçiler ile avcı-toplayıcıların bir arada yaşamalarını içeriyordu.

Bu etkileşim dinamiklerini daha iyi anlamak için araştırmacılar, bilgisayar simülasyonlarını antik genetik verilerle birleştirdi. Sonuçlar, Neolitik yayılma sırasında, çiftçilerin “Tuna rotası” boyunca Orta Avrupa’ya doğru ilerlediği her aşamada, yerel düzeyde nüfus karışımının zamanla arttığını gösteriyor.

Bu çalışma Science Advances dergisinde yayımlandı ve insanlık tarihinin bu kritik dönemine dair yeni bir bakış açısı sunuyor.

İki Yaşam Biçimi Arasındaki Geçiş

Avcı-toplayıcı yaşam tarzından tarıma dayalı yaşama geçiş, insanlık tarihinde büyük bir dönüm noktasıydı. Avrupa’da bu geçiş yaklaşık 9.000 yıl önce, Ege bölgesi ve Batı Anadolu’dan (günümüz Türkiye’si) göç eden çiftçilerle başladı. Bu çiftçiler “Tuna rotası”nı takip ederek sonunda Orta Avrupa’ya (bugünkü kuzey Almanya’ya) ulaştılar. Avcı-toplayıcı yaşam tarzı tamamen ortadan kalkmadan önce, bu iki kültür birkaç nesil boyunca bir arada varlığını sürdürdü.

Bilim insanları uzun zamandır bu geçişin, yakınlardaki çiftçi topluluklardan bilgi aktarımı yoluyla mı yoksa çiftçilerin göçü sırasında nüfusların birbirleriyle karışması yoluyla mı gerçekleştiğini tartışıyordu. Her iki gruba ait kültürel eserlerin yan yana bulunması gibi arkeolojik kanıtlar ile iyi korunmuş insan kalıntılarından yapılan paleogenomik analizler, göç ve karışım hipotezini doğruladı.

İki Dünyanın Karşılaşmasını Modelleştirmek

Bu çalışmada Mathias Currat liderliğindeki ekip, bu nüfusların zaman içindeki etkileşimini daha iyi anlamayı hedefledi. Ekip, Tuna rotası boyunca demografik dinamiklere odaklandı: Gruplar en baştan itibaren sürekli olarak mı karışıyordu yoksa karışım zamanla mı yoğunlaşıyordu?

Araştırmacılar, coğrafi konumlar, biyolojik parametreler (nüfus büyüklükleri, üreme oranları, göç kalıpları) ve etkileşim değişkenlerini (genetik karışım oranları, olası rekabet) hesaba katarak Neolitik yayılmayı bilgisayar modelleriyle simüle ettiler.


Bu çalışmada kullanılan 67 paleogenomun coğrafi dağılımı. Avcı-toplayıcı örneklerinin konumları “HG” (kırmızı noktalar) ile, çiftçi örneklerinin konumları “FA” (mavi noktalar) ile, hem avcı-toplayıcı hem de çiftçi örneklerinin kullanıldığı konumlar ise “Her ikisi” (sarı noktalar) ile gösterilmiştir. C: Alexandros Tsoupas et al. 2025.

“Bu simülasyonlar binlerce genetik senaryo üretti, biz de bunları iki grubun bir arada yaşadığı bölgelerden 67 tarihöncesi bireye ait verilerle karşılaştırdık. İstatistiksel yöntemler uygulayarak en olası demografik parametreleri tahmin edebildik” diye açıklıyor Currat.

Bulgular, çiftçilerin kuzeybatı Avrupa’ya doğru ilerleyişinin her aşamasında, avcı-toplayıcılarla genetik karışımın başlangıçta nadir olduğunu ancak yerel düzeyde zamanla arttığını ortaya koyuyor.

“Sonuçlarımız, Neolitik geçişin şiddetli çatışma ya da tamamen yer değiştirme ile değil, uzun süreli bir birlikte yaşam ve giderek artan düzeyde genetik karışım ile karakterize edildiğini gösteriyor” diye ekliyor Currat’ın ekibinden araştırmacı ve çalışmanın birinci yazarı Alexandros Tsoupas.

Daha Kalabalık ve Daha Hareketli Çiftçiler

Çalışma ayrıca erken çiftçilerin demografik avantajını da ortaya koyuyor: Etkili nüfus büyüklükleri avcı-toplayıcılarınkinden yaklaşık beş kat daha fazlaydı. Nadiren de olsa, bazı çiftçilerin uzun mesafeli “göç sıçramaları” yaptığı ve bu sayede Orta Avrupa’ya yayılımlarını hızlandırdığı tahmin ediliyor.

Bu bulgular, uzun süredir devam eden bir tartışmaya daha incelikli bir yanıt sunuyor: Avrupa’nın Neolitikleşmesi basit bir kolonizasyon süreci değil; temas, birlikte yaşam ve kademeli olarak artan genetik karışım içeren karmaşık bir süreçti. Çalışma ayrıca, insanlık tarihinin kritik bölümlerini yeniden inşa etmek için antik genetik veriler ile modelleme yaklaşımlarını birleştirmenin gücünü vurguluyor.


University of Geneva. 20 Ağustos 2025.

Makale: Alexandros Tsoupas et al., (2025).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için