Blog
Anadolu Çoban Köpeğinde Yüksek Miktarda Kurt DNA’sı Bulundu
Kurtlar ve köpekler genetik olarak 20.000 yıldan daha önce ayrıldı. O zamandan beri, genetik uyumlulukları sayesinde köpekler ve kurtlar arasında bir miktar gen akışı yaşandı.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Modern köpek ırklarının çoğu, köpeklerin evcilleştirilmesinden çok sonra gerçekleşen dönemlerden kalma küçük miktarlarda kurt DNA’sı taşıyor.

Anadolu çoban köpeği. C: Zeynel Cebeci / Wikimedia Commons
Araştırmacılar, kurt DNA’sının köpeklerle kurtların ayrıldığı ilk dönemlerden kalan bir miras olmadığını; bunun yerine büyük olasılıkla son birkaç bin yıl içinde gerçekleşen melezleşmelerden geldiğini belirtiyor. PNAS dergisinde yayımlanan çalışmaya göre bu kurt etkisinin, farklı köpek ırklarındaki boyut ve kişilik özellikleri gibi bazı karakteristiklerle bağlantılı olması da mümkün.
Washington, D.C.’deki Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde arkeobotanik ve arkeogenomik küratörü olan çalışma ortak yazarı Logan Kistler, “Köpekler bizim dostlarımız, ama görünen o ki kurtlar da onları bugün bildiğimiz ve sevdiğimiz yoldaşlara dönüştürmede büyük rol oynamış” diyor.
Kurtlar ve köpekler genetik olarak 20.000 yıldan daha önce ayrıldı. O zamandan beri, genetik uyumlulukları sayesinde köpekler ve kurtlar arasında bir miktar gen akışı yaşandı. Bu karışımın kapsamını ve her iki hayvan üzerindeki etkilerini ölçmek için araştırmacılar, Geç Pleistosen’den (son buzul çağı) günümüze uzanan, daha önce yayımlanmış yaklaşık 2.700 köpek ve kurt genomunu inceledi. Bu grup 146 antik köpek ve kurdu, 1.872 modern köpeği ve insanlar çevresinde yaşayan ancak evcil hayvan olmayan yaklaşık 300 “köy köpeği”ni içeriyordu.
Ekip, en az 264 modern köpek ırkının, ortalama 900 köpek nesli önce gerçekleşmiş çiftleşmelerden aktarılan kurt atası taşıdığını buldu. Bu, yaklaşık 2.600 yıl öncesine denk geliyor. Yani köpeklerin en az 20.000 yıl önce evcilleştirilmesinden çok sonra. Genomlarında en yüksek “kurt” payına sahip köpeklerde oran yüzde 40’a kadar çıkıyordu. Ancak çoğunda kurt atası oranı yüzde 0 ile 5 arasındaydı.
New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde evrimsel biyolog olan çalışma ortak yazarı Audrey Lin, “Bu çalışmadan önce hâkim bilimsel görüş, bir köpeğin köpek olabilmesi için çok az, hatta hiç kurt DNA’sı taşımaması gerektiğini öne sürüyordu” diyor.
“Oysa modern köpek genomlarına çok yakından baktığınızda kurtun orada olduğunu gördük. Bu da köpek genomlarının, bilinmeyen bir düzeye kadar kurt DNA’sını ‘tolere’ edebildiğini ve yine de bugün bildiğimiz köpekler olarak kalabildiğini gösteriyor.”
Çekoslovak kurtköpeği ve Saarloos kurtköpeği en yüksek kurt atası oranına sahipti; ki bu pek şaşırtıcı değil, çünkü bu ırklar 20. yüzyılda evcil köpeklerle kurtların bilinçli olarak melezlenmesiyle üretildi. Daha büyük köpeklerin ve bazı çalışma ırklarının (Arktik kızak köpekleri, av köpekleri ve Batı ile Orta Asya’dan Anadolu çoban köpeği gibi bazı bekçi ırkları) daha yüksek düzeyde kurt atası taşıma eğiliminde olduğu görüldü.
Ancak pek çok ırk bu kalıplara uymuyordu. Bullmastiff ve Saint Bernard gibi bazı büyük bekçi köpeklerinde tespit edilebilir kurt atası bulunmadı. Buna karşılık bazı küçük ırklarda da az miktarda kurt DNA’sı tespit edildi. Örneğin ekip, Chihuahua genomunun yüzde 0,2’sinin kurtlara kadar izlenebildiğini buldu.
Lin, “Bu, Chihuahua sahibi olan herkes için tamamen anlamlı. Ve bulduğumuz şey şu: Bu durum istisna değil, norm. Çoğu köpek biraz ‘kurt’” diyor.
Öte yandan incelenen her “köy köpeği”nin genomunda kurt DNA’sı vardı. Bunun nedeni hayatta kalma koşullarıyla ilişkili olabilir. Lin ve Kistler, “Köy köpeği genomlarında bulduğumuz kurt DNA’sı parçaları, koku alma reseptörleriyle ilişkili genler içeriyordu. Bu serbest yaşayan köpeklerin, kurttan gelen genlerin etkilediği koku alma becerileri sayesinde sert ve değişken ortamlarda hayatta kalabildiğini düşünüyoruz” diyor.
Bazı köpek kulüplerinin ırkları tanımlamak için kullandığı kişilik özellikleri de, kurt etkisinin miktarıyla birlikte değişiyor gibi görünüyor. Kurt atası daha düşük olan ırklar sıklıkla “dost canlısı”, “eğitilmesi kolay” ya da “neşeli” olarak tanımlanırken, daha fazla kurt DNA’sı taşıyan ırklar “yabancılara karşı kuşkucu”, “bağımsız” ve “ağırbaşlı” diye nitelendiriliyor. Ancak kurt genlerinin bu özelliklerden doğrudan sorumlu olup olmadığı henüz net değil.
Live Science. 26 Kasım 2025.
Makale: A.T. Lin, R.A. Fairbanks, J. Barba-Montoya, H. Liu, & L. Kistler. (2025), Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 122 (48).


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >