Blog
Anadolu’nun İlk Şehir Devletinde Devlet Sisteminin Doğuşu

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Arslantepe Höyüğü, Anadolu’da kurulan ilk şehir devleti olarak kabul ediliyor.
www.arkeolojikhaber.com
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nde süren kazılar, dünyanın en eski saray yapısını ve devlet sistemine ait bürokratik izleri gün yüzüne çıkarıyor. Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı’na kadar uzanan yerleşimde mühürler, silahlar, drenaj sistemleri ve kerpiç saray kalıntıları, hiyerarşik toplumsal düzenin doğuşuna ışık tutuyor. 3 bini aşkın mühür ve arşiv düzeni, Anadolu’da bürokrasi ve organizasyonel devlet yapısının ilk örneklerini temsil ediyor.
İlk Şehir Devletinin Merkezi
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Arslantepe Höyüğü, Anadolu’da kurulan ilk şehir devleti olarak kabul ediliyor. Malatya’nın Battalgazi ilçesinde, Fırat Nehri’nin batısında yer alan yaklaşık 7 bin yıllık höyükte ilk kazılar 1932’de Louis Delaporte başkanlığındaki Fransız ekip tarafından başlatıldı. 1961’den itibaren Roma La Sapienza Üniversitesi ekibi çalışmaları devralarak kazıları kesintisiz sürdürdü. Höyükte yapılan araştırmalar, Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı’na kadar birçok kültürün izlerini açığa çıkardı. Bu süreç, Anadolu’da devletleşme, sosyal hiyerarşi ve kentleşmenin en erken örneklerinin anlaşılmasına katkı sağladı.
Kerpiç Saray ve Buluntular
Arslantepe’nin en dikkat çekici yapısı, kerpiçten inşa edilmiş ve 400 metrekarelik alana yayılan saray kompleksi. Sarayın duvarları başlangıçta 10 metre yüksekliğe ulaşırken günümüzde 2,5 metre olarak korunmuş durumda. Sarayın odalarında bulunan arkeolojik veriler, alanın işlevsel kullanımını ortaya koyuyor. Makbuz niteliğinde 3 binden fazla mühür baskısı, memur ve işçilere yemek dağıtımı ve kayıt sisteminin varlığını kanıtlıyor. 2021’de tapınak alanında ele geçen 250 mühür baskısı, bürokratik organizasyonun gelişmişliğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca sarayda ortaya çıkarılan mızrak ve gümüş kabzalı kılıçlar, devletin askeri gücünün ilk maddi kanıtları olarak değerlendiriliyor.
Bürokrasi ve Devletleşmenin Doğuşu
Kazı başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, Arslantepe’nin en önemli katkısının devlet sisteminin doğuşuna
dair sunduğu veriler olduğunu vurguluyor. Saray odalarında mühürler, arşivler ve yiyecek dağıtım kaplarının bulunması, üretim ve tüketim üzerinde merkezi bir denetim olduğunu gösteriyor. Restelli, bu bulguların sosyal hiyerarşinin nasıl başladığını, iş gücünün nasıl organize edildiğini ve idari yapıların nasıl geliştiğini anlamada kritik rol oynadığını belirtiyor. Sarayda kullanılan mühürlerin çeşitliliği, 250’den fazla memur veya görevlinin bulunduğunu ortaya koyarak karmaşık bir yönetim mekanizmasına işaret ediyor.
Arslantepe’nin Kültürel Önemi
Arslantepe, yalnızca bürokrasi ve devlet sisteminin kökenlerine değil, aynı zamanda kent planlaması ve altyapı düzenlemelerine dair de önemli ipuçları sunuyor. Yağmur drenaj hattı, depolama odaları ve tören alanları, yerleşimin gelişmiş bir mühendislik anlayışına sahip olduğunu gösteriyor. Aslan heykelleri, devrilmiş kral heykeli ve kil tabletler, höyüğün törensel ve siyasi rolünü vurguluyor. Buluntuların bir kısmı müzelerde sergilenirken, kazı alanı hem bilimsel araştırmalar hem de kültürel turizm için açık hava laboratuvarı işlevi görüyor. Restelli, her yıl yeni bulguların ortaya çıktığını ve bunların Anadolu’nun tarih öncesi dönemine dair önemli sorulara cevap sunduğunu ifade ediyor.
AA Okan Coşkun
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >