Blog

Ağu24


Antik Roma’da İç Giyim

 

Antik Roma iç giyimini açıklayabilmek güçtür. Arkeolojik olarak, deri, ipek, keten ve pamuklu gibi kumaşlar, yalnızca aşırı yağmurlu ya da aşırı kuru iklimlerde muhafaza edilebildiğinden, günümüze kadar kalmış tekstil ürününün sayısı çok azdır. Artistik anlamda, antik çağdan günümüze kalan anıtların ve heykellerin çoğunluğu bir devlet propagandası olduğundan, bu eserlerde hükümdarlar iç çamaşırlarını sergilemeyi doğal olarak tercih etmezler.

Yunan dünyasına kıyasla, Romalılar’da çıplaklık biraz daha tabu olsa da, çıplaklık bazı durumlarda toplumsal sınıfları birbirinden ayırt etmek için kullanılmıştır. İmparatorluk tarihi boyunca, gladyatörler, köleler ve diğer “aykırı” bireyler sanat ve edebiyat eserlerinde genelde tamamen ya da yarı çıplak resmedilirken, Roma vatandaşlarının daha çok toga giydikleri görülür.

Erkeklerin İç Çamaşırları

Villa Borghese mozaiğinde resmedilen gladyatörler. Hepsi bir zırh ya da silah kuşanmış. Bazıları kısa tunik giyerken, bir kısmı yalnızca iç çamaşırı giyiyor. (Wikimedia Commons)

Villa Borghese mozaiğinde resmedilen gladyatörler. Hepsi bir zırh ya da silah kuşanmış. Bazıları kısa tunik giyerken, bir kısmı yalnızca iç çamaşırı giyiyor. (Wikimedia Commons)

İşçilerin, atletlerin ve gladyatörlerin resmedildiği kabartma ve mozaikler, Romalılar’ın iç çamaşırlar hakkında ipuçları veriyor. Roma’da yer alan Fırıncı Eurysaces’in mezarı incelendiğinde, kölelerin fırında üstsüz ve subligaculum (iç çamaşırı olarak bağlanan örtü) denilen bir tür iç çamaşırı giyerek çalıştıkları görülüyor. Bu iç çamaşırı, işçiler ve atletler tarafından bir tür koruma olarak giyiliyordu; Romalı erkeklerin tunikleri ya da togaları altına düzenli olarak giydikleri birşey değildi. Subigaculum dediğimiz bu iç çamaşırının, bugünkü sporcu çamaşırına denk düştüğü söylenebilir.

Kış mevsimi boyunca, birkaç kat tunik, bir ceket ve kalın yün çorap, erkekleri sıcak tutmaya yetiyordu. Roma tarihçisi Suetonius’un notlarından, İmparator Augustus’un kış aylarında, dört kat tunik, ağır bir toga, yünlü bir göğüslük ve bir atlet giydiği, aynı zamanda bacaklarını ve kalçalarını saran bir örtü kullandığı anlaşılıyor. Ancak, günlük hayatta Romalı erkekler maalesef baksır ve slip don arasında bir tercih yapma lüksüne sahip değillerdi. Çoğunluk iç çamaşırı giymemeyi tercih ediyordu.

Kadınların İç Çamaşırları

Sokak dansçısı olan bazı Romalı kadınlar, erkekler gibi çıplaklığı tercih etmiş olsa da, birçok Romalı kadının keten bir iç gömlek (tunica) giydiği görülüyor. Ayrıca Antik Roma’da birçok kadın dönemin ideal vücuduna -zayıf, küçük göğüslü ve geniş kalçalı bir vücuda- sahip olmak için fazlasıyla çabalamıştır.

M.S. 4. yüzyıla ait “Bikinili Kızlar” mozaiği. İki kadının yaptığı egzersizler görülüyor. Soldaki kadın ağırlık kaldırırken, sağdaki kadının disk attığı tahmin ediliyor. İkisi de bir göğüs bandı ve külot giymiş. (Wikimedia Commons)

M.S. 4. yüzyıla ait “Bikinili Kızlar” mozaiği. İki kadının yaptığı egzersizler görülüyor. Soldaki kadın ağırlık kaldırırken, sağdaki kadının disk attığı tahmin ediliyor. İkisi de bir göğüs bandı ve külot giymiş. (Wikimedia Commons)

Romalı kadınlar, bu dönemde saç bandına benzeyen, Strophium denilen bir göğüs bandını göğüslerini bağlamak için kullanıyorlardı. Tarihi kayıtlara bakıldığında, saygın kadınların, cinsel ilişki esnasında dahi bu göğüs bantlarını giymeyi sürdürdükleri görülüyor. Sicilya’da Piazza Armerina kasabasında bulunan ünlü “Bikinili Kızlar” mozaiği egzersiz yapan kadınların da bu göğüs bandını kullandıklarını gösteriyor.

Arkeolojik olarak, günümüze kadar kalmadıkları için, iç çamaşırlarının çoğunluğunun ketenden yapıldığı tahmin ediliyor. Ancak, deriden yapılmış bikini altlarının kullanıldığına dair bazı kanıtlar da mevcut.  Su geçirmez keçi derisinden yapılmış ve özellikle kadınların adet dönemlerinde kullanışlı olabileceği düşünülen bikini altlarının varlığına dair çeşitli kanıtlara ulaşılmıştır. Özellikle adet dönemlerinde paçavra tarzı giysilerin kanı emmesi için, deri bikini altlarının de bu paçavraları yerleştirmek için kullanıldığı tahmin ediliyor. Piazza Armerina mozaiği de kadınların deri bikini altına benzer kıyafetler giydiklerini kanıtlıyor. Antik Roma’da hem kadınların hem de erkeklerin, egzersiz için deri giyecekler tercih ettiklerini söyleyebiliriz.

Bebek Bezleri

Günümüz toplumlarında, bebekler bile iç çamaşırı giyiyor. Ancak, evrensel bir kültürün temsili olmasa da, aslında dünyanın birçok yerinde bebekler hiçbir şey giymiyor.

Romalılar’ın sofistike tuvaletleri olduğunu, hatta bazılarının neredeyse sifona benzer bir sistemle temizlendiğini biliyoruz. Bu bilgiden yola çıkarak, Romalı çocukların bile tuvalet eğitimine sahip olduğu söylenebilir. Ancak, Romalı bebeklerin, sıvıyı emecek spesifik bir iç çamaşırı kullandığına dair herhangi bir tarihi kanıt mevcut değil. Bunun sebebi belki de antik tarihçilerin çocuk bakım pratiklerinden anlamayacak kadar yaşlı erkekler olmaları olabilir.

M.S. 4. yüzyıla ait “Bikinili Kızlar” mozaiği. İki kadının yaptığı egzersizler görülüyor. Soldaki kadın ağırlık kaldırırken, sağdaki kadının disk attığı tahmin ediliyor. İkisi de bir göğüs bandı ve külot giymiş. (Wikimedia Commons)

M.S. 4. yüzyıla ait “Bikinili Kızlar” mozaiği. İki kadının yaptığı egzersizler görülüyor. Soldaki kadın ağırlık kaldırırken, sağdaki kadının disk attığı tahmin ediliyor. İkisi de bir göğüs bandı ve külot giymiş. (Wikimedia Commons)

Roma’da bebek bezine benzer giyeceklere çeşitli sanat eserlerinde rastlanıyor. Bebeklerin genelde  kundaklandığı ya da başı dışarda kalacak şekilde kumaşla sıkıca sarıldığı görülüyor. Bu kumaş katmanları, sık sık değiştirildiği takdirde bebekler için bir bez görevi görmüş olabilir. Marcus Cornelius Statius’un lahiti üstündeki “bebeğini emziren anne” detayında görüldüğü gibi, kundaklama yöntemi yaşı biraz ilerlemiş bebekler için pek de kullanışlı bulunmuyordu. Bu figürde, annesinin kucağındaki bebeğin üzerinde minik bir tunik olduğu görülüyor. Emzirme sırasında bebeğin tuvaletini yapması ihtimaline karşı, anne, kucağına bir kat keten kumaş koymuş olabilir.

Kundaklanmış bebeklerin resmedildiği birçok örnek olmasına ve M.S. 1. yüzyılda Yunan fizikçi Soranus’un, en doğru kundaklama yöntemini açıklayan yazıları olmasına karşın, bebeklik ile çocukluk dönemi arasındaki sürece dair çok az kanıt bulunmaktadır. Lazımlık benzeri eğitim amaçlı tuvaletler kullanılmış gibi görünse de yazılı bir kanıt olmadan, nasıl ve ne zaman kullanıldıklarını ancak tahmin edebiliriz.

Roma’da havanın ne kadar sıcak ve nemli olabileceği düşünüldüğünde, Romalıların külot giymeden dışarı çıkmaları pek de şaşırtıcı görünmez. Ancak bu durumda, deri ile egzersiz yapmak pek rahat olmayacağından, deri peştemal ve bikini kullanmış olmaları da bir o kadar kafa karıştırır. Nihayetinde, giyinme tarzları binlerce yıl içinde değişmiş olsa da, içimize giydiğimiz kıyafetlerin biçimlerinin aslında antik dönemden çok da uzaklaşmadığı söylenebilir.-
Forbes/ Kristina Killgrove-Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için