Blog

May26


Antiller’de Boa Yılanı Kemiğinden Boncuklar Bulundu

Karayip Denizi’nde Küçük Antiller’i oluşturan adalarda, yerliler tarafından boa yılanı kemiklerinden yapılmış boncuklar bulundu.

Boa yılanı. C: Public

Bugünlerde Karayip Denizi’nde Küçük Antiller’i oluşturan adalarda boa yılanlarının düzensiz bir dağılımı var, ancak yılanlar bölgedeki arkeolojik alanlarda yok denecek kadar az bulunuyor. Bu az bulunurluğun nedeninin geçmiş türlerin dağılımı, kötü korunma koşulları veya insan topluluklarıyla etkileşim eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı bilinmiyor.

Max Planck İnsan Tarihi Bilim Enstitüsü’nden Corentin Bochaton, boaların neden bugün Küçük Antiller’de seyrek görüldüğünün ve arkeolojik bağlamlarda neredeyse hiç görülmediğinin nedenini öğrenmek için arkeolojik kanıtları tarihsel ve biyolojik bilgi kaynaklarıyla birleştirerek çok disiplinli bir çalışma yürüttü.

(1600 Yıl Önce Karayipli Çocuklar Toplayıcılıkta Etkindi)

Yayımlanan çalışma, sürüngenlerin daha önce hiç tanımlanmadığı adalarda sekiz arkeolojik boa bulgusunu anlatıyor ve Batı kolonizasyonundan önce yerli grupları ve boa yılanları arasındaki ilişkinin iç yüzünü ortaya çıkarıyor.

Bu çalışmada bulunan omurlar, Boa’nın bu adalardaki ilk tanımlaması. C: Corentin Bochaton

Kolomb öncesi Küçük Antiller’de boalar özel statüye sahipti

Bochaton çalışmayı yürütmek için hayvan kalıntılarını üç yerden (Martinik’teki Dizac Plajı, Basse-Terre’deki Basse-Terre Katedrali (Guadeloupe) ve La Désirade’deki (Guadeloupe) Pointe Gros Rampart’ı araştırdı. Bochaton, binoküler bir mikroskop kullanarak bulguların yüzey durumunu, taksonomik özelliklerini gözlemledi ve sonunda boa cinsinden sekiz omur tespit etti.

Küçük Antiller’in arkeolojik topluluklarında farklı birçok yılan türünün varlığına rağmen bu boa kalıntıları, kemikleri kullanılarak boncuk yapılan tek yılan olduklarını gösteriyor ve kültürel değerleri hakkında bize yol gösteriyor.

(Karayip Adasında 800 Yıllık Kaya Resimleri Bulundu)

Bochaton, “Zooarkeolojik bulgularda boa yılanının aşırı nadir olması, onların modifiye edilen tek yılan kemiği olması ile birleştiğinde boa yılanının Kolomb öncesi yerli topluluklarında öne çıkan durumunu yansıtıyor.” diyor.

Boanın çoğunlukla arkeolojik buluntularda nadir olması, muhtemelen insan nüfusu tarafından en azından yerleşim yerlerinin yakınında avlanmadığını veya yenilmediğini ve tarihi kayıtlardan elde edilen kanıtlar sayesinde boa yılanlarının yüksek bir statüde olduğuna işaret ediyor.

Carpentras, anonim olarak bilinen bir belgede 17. yüzyıldan kalma Karayipler gezisinin kroniğinde, adalarda yerli halkın yılanlara yaptıkları zararın aynı şekilde torunlarına da yapılacağına inanarak boaları öldürmek istemediğini söylüyor. Ayrıca, Charles de Rochefort (1658) tarafından yapılan bir açıklamada, Dominika halkı tarafından anlatılan, içtiğinde veya uçuruma taşındığında kafasında parlayacak büyük bir taş taşıyan korkunç bir yılanın hikayesini yeniden anlatıyor.

Bochaton, “Bu belgeler bize boa yılanlarının tüm yılanlar arasında özel bir statüye sahip olduğunu ve özellikle bu yılandan korkulduğunu ve saygı duyulduğunu gösteriyor. Bu da arkeolojik alanlardaki nadir bulunmalarını açıklamaya yardımcı olabilir.”

Eydoux & Souleyet (1852) tarafından yapılan bir Boa çizimi. C: public

Birçok kanıt, kayıp geçmişi yeniden canlandırıyor

Küçük Antiller adaları ilk olarak 7.000 ila 5.500 yıl önce yerli gruplar tarafından kolonileştirildi ancak moleküler kanıtlar ve fosil yataklarındaki boa varlığı, yılanların milyonlarca yıl olmasa da bu adalara binlerce yıl önce yerleştiğini gösteriyor.

Yaklaşık 2.500 yıl önce, seramik üreten kültürler geldi ve ilk Avrupa temasına kadar gelişti. Bu noktada Cayo olarak bilinen bir seramik tarzı ortaya çıktı.

17. yüzyıldaki Batı sömürgeciliği, yerlilerin Küçük Antilleri’nin tamamını neredeyse yok etti ve kültürel değerlerini ortadan kaldırdı. Ayrıca karasal ve uçan memelilerden kuşlara, sürüngenlere kadar uzayan bir tür listesinin neslinin tükenmesine yol açtı.

Bochaton, “Arkeolojik kayıtlarda bulunmadıkları için, boa yılanlarının Guadeloupe’de olmadığı varsayıldı. Bu kalıntılar sadece boaların burada olduğunu göstermekle kalmıyor, bize bu adaların kültürel ve doğal tarihinin ne kadarının kaybolduğunu ve geçmişi keşfetmek ve yorumlamak için farklı kanıtlar kullanmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.” diyor.


Max Planck Institute for the Science of Human History. 14 Mayıs 2020.

Makale: Bochaton, C. (2020). First records of modified snake bones in the Pre-Columbian archaeological record of the Lesser Antilles: Cultural and paleoecological implications. The Journal of Island and Coastal Archaeology, 1-16.

Kaynak:Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için