Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

Ara15

Arkeologlar Nereyi Kazmalarý Gerektiðini Nasýl Anlýyor?

 |  Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  ArkeologArkeolojiKazýYüzey Araþtýrmasý

Arkeologlar Nereyi Kazmalarý Gerektiðini Nasýl Anlýyor?

National Geographic dergisi ve Indiana Jones filmleri; arkeologlarýn Mýsýr Piramitleri, Stonehenge ve Machu Picchu yakýnlarýnda kazý yaptýklarýný hayal etmenizi saðlayabilir. Gerçekten de bazý arkeologlar bu ünlü yerlerde çalýþýyor.

Ýpuçlarýnýn çeþitliliði, arkeologlarý, gelecek vadeden bir kazý noktasý konusunda uyarabilir. C: Gabriel Wrobel, CC BY-ND

 

Fakat bizim gibi arkeologlar, geçmiþteki insanlarýn gezegenimizde nasýl yaþadýðý hakkýnda bir þeyler öðrenmek istiyor. Büyük resmi tamamlayabilmek için geride býrakýlmýþ eserlere bel baðlýyoruz. Ýnsan aktivitesine dair kanýtlar olan yerlerde kazý yapmamýz gerekiyor ki bu ipuçlarý, çoðu zaman devasa bir piramit kadar açýk ve net olmuyor.

Bu kanýtlarý bulmak, geçmiþin açýkça görülebilir harabeleri arasýnda dolaþmak kadar kolay olabilir; kýrýlmýþ birkaç çanak çömlek ya da üzerine bir þeyler kazýnmýþ taþlar, gözünüzün önünde yer alabilir. Fakat kanýtlarý bulmak; uzun süre ayakta kalmýþ yapýlarý ortaya çýkarmak için lazeri, uydudan görüntü almayý ya da diðer yeni jeofiziksel teknikleri kullanmak kadar karmaþýk da olabilir. Doðru yöntemler ve aletler, araþtýrmacýlarýn, sadece birkaç on yýl önce bile gözden kaçýrýlmýþ olan ve geçmiþten gelen ipuçlarýnýn izini sürmelerine yardýmcý olur.

Açýk Gözler, Açýk Kulaklar ve Açýk Zihinler

En kolay ve en eski tanýmlama yöntemi, yüzey araþtýrmasýdýr: belirli bir sistem dahilinde bir grup olarak yürünerek, insan aktivitesinin izlerine dair kanýtlar aranýr. Kanýtlar -kýrýlmýþ çanak çömlekler misali- gün gibi ortada olmadýðý sürece, bu tür araþtýrmalar, kanýtlarý okuyabilecek eðitimli gözlere ihtiyaç duyar.

Belize’de yer alan, 1.000 yýldan da uzun bir süre önce terk edilen evlerin ve hatta büyük tapýnak piramitlerinin kalýntýlarý, günümüzde aðaçlar ve bitkiler tarafýndan iþgal edilmiþ durumda; korunmasýz kalan bölümler ise taþ yýðýnlarý gibi görünüyor.

Gabriel D. Wrobel, “Babamý, arkeologlar alanýn kapsamlý haritasýný çýkarabilsin diye iþçilerin alandaki kalýn yeþillik katmanýný temizlediði bir yere götürmüþtüm. Diðer bir arkeolog ve ben, heyecanlý bir þekilde, görülebilir mimari özellikler -bahçe avlularý, teraslar, duvar kalýntýlarý- hakkýnda tartýþýyorduk. Tartýþmalarýmýza þahit olan babam, ellerini havaya kaldýrdý ve ‘Benim görebildiðim tek þey kayaydý!’ dedi.” diyor.

“Fakat bizim eðitimli gözlerimiz, gördüðümüz taþ yýðýnlarýnýn ya da topraktan tümseklerin þüphe uyandýracak kadar hizalý bir biçimde durduðunu fark etmiþti. Arkeolojik alanlarý uzun süre incelerseniz bunu siz de fark edebilirsiniz.”

Belize Arkeoloji Enstitüsü’nden arkeolog Josue Ramos, aralanmýþ bir ormanda açýða çýkarýlan bir taþ öbeðinin yanýnda duruyor. Taþ öbeðinin boyutu ve þekli, bu yapýnýn arkeolojik bir alanýn parçasý olduðunu gösteriyor. C: Gabriel Wrobel, CC BY-ND

Gördüðünü anlamak, yerel jeoloji ve bitki örtüsü ile tanýþýk olmayý da gerektirebilir. Bir bölgeyi, o bölgede yaþayan insanlardan daha iyi kim tanýyabilir? Bu yüzden arkeologlar, yerlilerin bilgilerine saygý duyuyor ve onlarla arkadaþlýk kuruyor.

“Belize’deki çalýþmamda öðrencilerimle birlikte çalýþtýðýmýz yerdeki yerleþmelerin ve törensel maðara alanlarýnýn çoðu, ormaný ve ormandaki iþaretleri çok iyi bilen yerel avcýlar tarafýndan tanýmlanmýþtý.”

“Bir keresinde, Belize’deki balta girmemiþ bir ormanýn içinden geçiyordum ki bölgenin yerlisi olan bir arkadaþým, sýradan bir aðaç kümesi olduðunu düþündüðüm yerde aniden durdu. “Burasý birinin çiftliði olmalý.” dedi. Kendi köyündeki bahçelerde yaygýnca bulunan bazý evcil bitkileri görmüþtü. Yerel bitki örtüsünü tam anlamýyla bilmeyen biri olarak bu ince farklýlýðý asla algýlayamazdým. Anlaþýldýðý üzere, canlý bitkiler bile insanlar tarafýndan deðiþtirilen arkeolojik alanlarýn bir parçasý sayýlabiliyor.”

Yüksek Teknolojili Uzaktan Algýlama

Son yýllarda arkeologlar, daha önce gözden kaçýrýlmýþ arkeolojik alanlarý bulabilmek için yeni yöntemler kullanmaya baþladýlar. Genelde uzaktan algýlama olarak anýlan bu teknikler, sýk ormanlarý aralamadan ormanýn içine göz atabilmeyi saðlýyor; orman yapýsýný ve asýrlýk topraklarý dijital olarak temizleyerek, uzun süredir toprak altýnda gizlenen yapýlarý açýða çýkarýyor. Lazerler ya da üç boyutlu fotoðraflar kullanarak yapýlan yüksek teknolojili taramalar, zemin yüzeyinde yer alan ve insan gözüyle görülemeyen ince titreþimleri bile saptayabiliyor.

Belize’de yer alan ve Mayalara ait bir arkeolojik alan olan “Saturday Creek” etrafýndaki alanlara bakýþ. Soldaki görsel, binlerce fotoðrafýn birleþtirerek üç boyutlu bir yüzey haline getiriyor. Saðdaki görsel ise sanal aydýnlatma kullanarak yükseltilerdeki küçük deðiþiklikleri aydýnlatýyor ve antik ev tümseklerini tanýmlýyor. C: Models created by Mark Willis, used with permission of Eleanor Harrison-Buck, CC BY-ND

 

Örneðin LiDAR (Light detecting and ranging/Iþýk saptama ve mesafe belirleme), atýmlý lazerler ateþliyor ve bunlardan ne kadarýnýn ne kadar sürede geri dönüþ yaptýðýna bakarak mesafeyi belirliyor. Uçaktan kullanýldýðýnda yüzlerce nokta toplanýyor ve sonuçta alanýn detaylý topografik haritasý meydana getiriliyor. Bu verilerle çalýþan uzmanlar, zemin yüzeyini dijital olarak temizlemek için aðaçlarý ve diðer nesneleri yok edebiliyor.

Guatemala’da yer alan antik Maya þehri Tikal’de kullanýlan bu teknoloji, orman içinde konumlanan ve þehrin merkezini çevreleyen yaklaþýk 61.000 adet yapýyý ortaya çýkardý. Yerleþimin yoðunluðu þok etkisi yarattý çünkü geçmiþteki kapsamlý yaya araþtýrmasýna raðmen, deneyimli arkeologlar bile bu kýsa ömürlü kalýntýlarý fark etmekte baþarýsýz olmuþlardý.

Gittikçe daha çok arkeolog, arkeolojik alanlarý, (Google Earth de dahil olmak üzere) uydu görüntüsünü araþtýrarak buluyor. Örneðin Ýngiltere’deki son kuraklýk sýrasýnda, bölge boyunca antik dokularýn kalýntýlarý görülmeye baþlandý ve bunlar yukarýdan da görülebilir nitelikteydi.

Uzaktan algýlama ayný zamanda daha küçük alanlara da odaklanabiliyor. Jeofiziksel teknikler; kazýya baþlamadan önce, araþtýrmacýlarýn arkeolojik kalýntýlarýn gömülü olduðunu bildikleri yerlerde zemini taramak amacýyla yaygýn olarak kullanýlýyor. Tahrip edici olmayan bu yöntemler; yoðunluklarýnýn, manyetik özelliklerinin ve elektrik akýmý iletimlerinin farkýný anlayarak gömülü anomalileri, onlarý çevreleyen topraktan ayýrt etmeye yardýmcý oluyor.

Bu görsel, Mississippi’nin Tunica ilçesinde bulunan Hollywood Tepecikleri alanýna ait manyetik verileri gösteriyor. Kazýlar, görseldeki dikdörtgen þekillerin dal örgü (mimari bir terim) yapýlarýn kalýntýlarý olduðunu doðruladý. C: Bryan Haley

Bir alandaki özelliklerin þekli ve hizalanýþý, genellikle onlarýn ne olduðu hakkýnda ipuçlarý saðlar. Örneðin bir yapýnýn kalýn duvarlarý, kendisini çevreleyen topraktan çok daha farklý görünür.

Geleceðin Arkeologlarý Ne Bulacak?

Geçmiþteki insan aktivitesine dair kanýtlar ararken, ayný zamanda geleceðin arkeolojik alanlarýnýn oluþmasýna katký saðladýðýnýzý da unutmayýn. Arkeoloji, insanlar tarafýndan geride býrakýlan her türlü materyalin bilimidir; dolayýsýyla Nevada’da her yýl düzenlenen Burning Man festivalinden veya göçmenlerin ABD-Meksika sýnýrý boyunca yaptýklarý yolculuktan ardakalanlar da bu tanýma dahil edilebilir.

Idaho Universitesi’ne ait Kibbie Dome park alanýnda 2011 yýlýnda bir spor etkinliðinden önce yapýlan piknik ve bu piknik dolayýsýyla biriken çöpler. C: Curtis Cawley, Kaitlin Frederickson, Allison Neterer and Wendy Willis., CC BY-ND

“Aslýnda, baktýðýnýz hemen hemen her yerde arkeolojik bir alan bulunur. Ýçimizden biri (Stacey), bir defasýnda, genelde bir spor müsabakasý öncesinde yapýlan piknik esnasýnda insanlarýn geride býraktýðý çöpleri inceledi. Öðrencilerim ve ben, mezunlar ile henüz öðrenciliði devam edenlerin farklý tür alkoller alýp almadýklarýný anlamak istiyorduk. Arkeolojik metodolojileri kullanarak mezunlarýn þarap ve kaliteli bira gibi pahalý alkollerle partilediklerini, öðrencilerin ise ancak bütçelerinin elverdiði ucuz alkolleri içtiklerini keþfettik.”

“Bu “keþfi”, etkinlik öncesinde ve sýrasýnda, çöpleri dikkatlice haritalayýp tanýmlayarak yaptýk. Çöplerin çoðu toplanýrken, daha küçük parçalar belki de gelecekte Michigan Eyalet Üniversitesi Kampüs Arkeoloji Programý tarafýndan keþfedilmek üzere topraða karýþmýþtý.”

Geleceðin arkeologlarý yeryüzünün içinde bulunduðumuz çaðý gösteren katmanlarýna baktýklarýnda, týpký bu Vietnam sahilindeki mikroplastikler gibi, oldukça fazla plastik keþfedecek. C: Gabriel Wrobel, CC BY-ND

“Biz arkeologlar, eskiden, öncelikli olarak keþfedilmesi kolay alanlarda kazý yapardýk. Ama artýk teknoloji bu durumu deðiþtiriyor. Hatta Google Earth gibi uygulamalar, verileri derinlemesine araþtýrmak için halk üyelerinin yardýmýný alan araþtýrmacýlarla birlikte, yeni bir halk tabanlý bilim çaðýný oluþturuyor. Arkeologlar tarafýndan halký eðitmek için verilen çabalar sayesinde -ki buna gönüllüler ile laboratuvarda ve saha çalýþmasýnda bir arada iþ görmek, konferanslar ve seminerler vermek, internet üzerinden eriþilebilir kaynaklar yaratmak da dahil- geçmiþimizin hikayesinin gözümüzün önünde durduðunu gösterebilmeyi umuyoruz.”

The Conversation. Gabriel D. Wrobel, Stacey Camp. 4 Aralýk 2020.

 

www.arkeofili.com

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için