Blog
Atina’nýn Dillere Destan Zaferi: Maraton Muharebesi
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumAtina’nýn Dillere Destan Zaferi: Maraton Muharebesi
Ýhtiþamlý Pers Ýmparatorluðu’nun MÖ 490’daki beklenmedik yenilgisi, Atina’nýn Altýn Çaðý’ný ve Greko-Pers savaþlarýný baþlattý.
MÖ 490’da bir yaz sabahý þafak sökerken, Yunan birlikleri Atina’nýn kuzeydoðusunda, Maraton yakýnlarýndaki kýyý ovasýnda savaþa hazýrdý. Azametli düþmanlarýnýn, Büyük Darius önderliðindeki güçlü Pers ordularýnýn, taarruzunu bekliyorlardý. Amansýzca ilerleyen Darius gözünü batýya, boyun eðdirmeyi arzuladýðý antik Yunan dünyasýnýn kalbine dikmiþti.
Maraton Muharebesi, Yunanlar ve Persler arasýndaki çatýþmada bir dönüm noktasýydý. Bu yenilginin öncesinde Pers Ýmparatorluðu maðlup edilemez sanýlýyordu. Diðer liderler ve diðer birlikler Pers ordusunun azameti karþýsýnda bozguna uðramýþ, ancak Maraton Muharebesi bu durumu tersine çevirmiþti. Perslerin de zafiyetleri vardý.
(Hunlar: Attila’nýn Ardýndaki Amansýz Savaþçýlar Kimdi?)
Zafer, Atina tarihinin muhteþem bir anýydý. Atinalý kahraman Theseus’un Yunan kuvvetlerini yüreklendirmek için savaþ meydanýný ziyaret ettiði hikâye de dahil sayýsýz efsane ve anlatýya ilham kaynaðý olmuþtu. Zaferden binyýl sonra, savaþ uzun yýllar devam edecek olimpik bir etkinliðe, “maraton”a da bir baþlangýç noktasý sundu.
Perslerin azameti
MÖ 5. yüzyýlla birlikte Yunan tarihçi Herodot tarafýndan kaydedilen savaþýn hazýrlýðý yýllar öncesinde baþlamýþtý. Savaþýn bitmesinden 30 yýl sonra yazan Herodot’un metinleri olaya dair temel kaynaklar arasýnda sayýlýyor.
Azametli Pers ordusu, MÖ 522 dolaylarýnda iktidara gelen, Akhamenid hanedanlýðýnýn üçüncü hükümdarý I. Darius tarafýndan yönetiliyordu. Pers Ýmparatorluðu Darius’un hükümdarlýðýnda zirveye ulaþmýþ, topraklarý Anadolu’dan Hindistan’ýn kýyýsýna kadar uzanmýþtý. Ege’yi kontrol altýna alma arzusuyla kuvvetlerini Trakya, Makedonya, Ýyonya ve Ege Adalarý da dahil Yunan dünyasýný fethe yönlendirdi.
MÖ 6. yüzyýlýn sonlarýnda Atina Perslerin batýya doðru ilerleyiþinin haberi alarak alarma geçti. MÖ 499’da Ýyonyalý Yunanlar Perslere karþý ayaklanmýþ Atinalýlar ise bu ayaklanmayý desteklemiþti. Ýsyana yardým etmek ve Persler geri püskürtmek için geni ve asker göndermiþti.
(Vandallar: Bu Kötü Ünü Hak Ediyorlar Mý?)
494’deki Lade Deniz Muharebesi’nde galip gelen Persler Ýyon isyanýný bastýrmýþ, ancak Atinalýlarýn cüretkarlýðý Darius’un öfkesini daha da körüklemiþti. Ýntikam yemini eden Darius Doðu Akdeniz’i ele geçirmesi için bu küstah þehir devletini alt etmesi gerektiðini anlamýþtý.
MÖ 490 yazýnda Darius, Amiral Datis önderliðindeki 25.000 binlik Pers ordusunu taþýyan 600 gemiyi Ege’ye gönderdi. Datis’in donanmasý ada ve þehirleri harabeye çevirdikten sonra Eylül ayýnýn baþlarýnda Maraton’un uzun sahiline demir attý. Persler için savaþ, Ege’yi hakimiyet altýna alma yolunda aþýlmasý gereken küçük bir engelden baþka bir þey deðildi. Yunanlar içinse risk hat safhadaydý.
Haberler Atina’ya ulaþtýðýnda, acil durum meclisi toplantýya çaðrýldý. Ortada yapýlmasý gereken zor bir seçim vardý. Atina’nýn sayýca kendinden kat kat büyük bir orduyla savaþmasýna izin vermek son derece tehlikeliydi. Þehrin savunma hatlarý zayýf olduðundan Persler’in Atina’ya kadar gelmesini beklemek de pek akýllýca olmazdý. Atina’yý çevreleyen bölge olan Attika’nýn tüm nüfusunu koruyup siperlemek de imkansýzdý.
Uzun süren tartýþmalar sonrasýnda, meclis Atina ordusunu yöneten 10 kumandandan en karizmatiði olan Miltiades’in ortaya attýðý teklifi oyladý. Miltiades’in görüþleriyle ikna olan Atinalýlar harekete geçerek yardýmlarýný istemek üzere Spartalýlar’a bir ulak gönderdi. Atina ve Sparta bundan öncesinde, Perslere karþý birlikte savunma anlaþmasýna varmýþtý.
Silahlý ve tehlikeli
Ulak takviye birlik gönderilmesi için Sparta’ya yol alýrken 10.000 hoplit Maraton’a doðru yürümeye baþlamýþtý. Plataea þehrinden gelen müttefiklerle birlikte Yunan kuvvetlerinin sayýsý 11.000’e ulaþtý. Plataea taburunun yaný sýra Yunan ordusunda, Atina’nýn her bir kabilesinden veya idari biriminden gelen 10 farklý tabur da vardý.
Her bir hoplitin elinde neredeyse 2.5 metre boyunda bir mýzrak, bedeninde ise hepsi bronzdan yapýlmýþ göðüslük, miðfer ve baldýrlýktan oluþan bir zýrh vardý. En önemli savunma araçlarý ahþaptan yapýlmýþ, bronz kaplý geniþ kalkanlarýydý. Askerler kalkaný sol taraflarýný geçerek yanlarýnda duran askeri koruyacak þekilde tutuyordu. Böylelikle oluþan birbirine kenetli kalkan duvarý hoplit falanksýný da koruyordu. Baþarýnýn anahtarý uyum ve birlikte yatýyordu: duvar kapalý kaldýðý sürece; içine girmek imkansýzdý.
Yunan hoplitleri arasýnda, kýsa zaman sonra Euripides ve Sophocles’le birlikte klasik Atina’nýn en büyük üç tragedya yazarlarýndan biri olacak 35 yaþýndaki Aeschylus da vardý. Aeschylus’un bu ve diðer savaþlarda kazandýðý deneyimler en ünlü oyunlarýnda biri sayýlan “Persler”e ilham kaynaðý olmuþtu. O sabah Aeschylus ve silah arkadaþlarýnýn içinde haklý bir korku vardý: 25.000 kiþilik bir ordudan oluþan Persler devasa donanmalarýyla savaþ meydanýnýn arkasýndaki koya yanaþmaktaydý.
Yunanlarýn en korktuklarý þeyler arasýnda yetenekleri ve isabetli vuruþlarýyla nam salmýþ Pers okçular vardý. Yunan hoplitler yumruk yumruða çarpýþmada son derece becerikli olsa da Pers oklarýnýn gökten dolu gibi yaðdýðýný düþünmek kan dondurucu olmalýydý. Üstüne üstlük karþýlarýnda düþman pek neþeliydi. Aþýlmasý zor heybetli bir dað gibi olan Pers ordusu öncesinde aldýðý bir dizi zaferle özgüvenini çokça beslemiþti.
Savaþa hazýr
Ýki ordu, küçük çatýþmalar dýþýnda hiçbir þey yapmayarak günlerce uzaktan birbirlerini izledi. Atinalýlar düþman atlýlarýnýn yanlarýndan dolanýp arkalarýndan saldýracaklarý okçularýn ise önlerine atlayýp onlarý vuracaklarý korkusuyla açýk ovaya doðru ilerlemeye cesaret edemedi. Persler ise Yunanlarýn dað yamacýnda konuþlandýklarý saðlam noktaya saldýrmayý göze alamadý. Ne var ki Pers lider Datis Spartalý takviye birliklerin yakýn zamanda meydana varacaklarýný bilecek kadar akýllýydý. Beklemekle zaman kaybediyordu.
Datis’in bir sonraki hamlesi tarihçileri hayrete uðrattý. Süvarilerini gemilere yönelterek kýyý boyunca yol aldýrdý, amacý savunmasýz kalan Atina’yý ele geçirmekti. Ordunun böylesine önemli bir parçasýný, süvarileri, savaþ meydanýndan geri çekmesi Spartalý müttefiklerin gelmesinden önce Atinalýlarý piyadeleriyle tuzaða düþürmek içindi.
Yunanlar o gece alelacele bir savaþ meclisi topladý. Bazýlarý, karþýlarýna dayanmýþ binlerce düþmaný arkalarýnda býrakarak Atina’ya dönmeyi savundu. Ancak, o gün yönetme sýrasý kendinde olan Miltiades diðer dokuz kumandaný Spartalýlar henüz gelmemiþ olsa da en iyi planýn ilerleyip açýk arazide savaþmak olduðuna ikna etti. Persler, ardý ardýna yolladýklarý ok dalgalarýyla düþmanlarýný yorup üzerlerine süvari saldýklarý savaþ taktikleriyle biliniyordu. Süvariler meydanda görünmeyince, Yunanlar zaferin yaklaþtýðýna inandý.
12 Eylül sabahýnda, rahipler tanrýlara adaklar sunar, generallerse her kabileden asker toplarken, Yunanlar kiminle savaþacaklarýný düþünüyordu. Ön cephede, kamýþtan ve deriden yapýlmýþ kapý boyunda kalkanlar tutan “sparabara”lar vardý. Onlarýn arkasýnda daha ilki yere inmeden ikincisini gönderecek kadar hýzlý hedef alýp ok atabilen birkaç sýra okçu yer alýyordu. Savaþtan yýllar sonra bir Spartalýnýn dediðine göre Perslerin o kadar okçusu vardý ki attýklarý oklar güneþi perdeliyordu.
Sonunda, Atina birlikleri müttefikleriyle birlikte kalkanlarýný alýp ilerledi. Herodot Tarih adlý eserinde Yunanlarýn ilerleyiþini renkli bir dille anlatmýþtý.
“Ýki ordu arasýndaki mesafe sekiz stadion kadardý: Yunanlarýn kendilerine savaþ nidalarýyla koþtuðunu gören Persler onlarý karþýlamaya hazýrlanýyordu: sayýlarý bu kadar azken hatta ne okçularý ne de süvarileri varken böylesine hýþýmla kendilerine doðru koþmalarý Perslere göre ölümcül bir çýlgýnlýktý”
“Sekiz stadion” yaklaþýk 1.5 kilometreye denk geliyor. Herodot’un Yunanlarýn tüm bu mesafeye koþarak katettiklerini ima etmesi çoðu modern tarihçi tarafýndan zýrh ve silahlarýnýn aðýrlýðýnýn askerler bitap düþüreceði öne sürülerek reddedildi. Miltiades taarruz emri verdiðinde Pers oklarýnýn kendilerine eriþebileceði noktaya kadar normal hýzda yürümüþ olmalarý daha kuvvetli bir ihtimal.
Hoplitlerin hýzý ok yaðmuruna maruz kalma sürelerini en aza indirmiþti. Böylesi bir taarruz 30 saniyeden fazla sürmüþ olamazdý. Hücum sona erdiðinde hayatta kalan hoplitler saðlam kalkanlarýnýn avantajýndan da faydalanarak göðüs göðse çarpýþmýþtý.
Ön sýradaki hoplitler arkalarýndakilerce daha da öne itiliyor, böylelikle ilerleyen düþmanýn önünü keserek içlerine giriyordu. Perslerin üst düzey askerleri saðlam silahlanmýþtý ancak onlarý çevreleyen piyadeler düþmeye baþladý.
Dönüm noktasý
Pers savunmasýnýn en þiddetli haline Yunan hatlarýnýn orta kýsmý maruz kaldý. Miltiades hattý geniþletmek ve olasý herhangi bir kuþatma manevrasýný önlemek için saflarý inceltmeyi seçti. Yunan birlikleri her zaman olduðu gibi sekiz deðil dört asker derinliðindeydi. Giderek yenik düþen orta hattaki Atinalýlar düþmaný tutmayý sürdüremedi. Persler orta hattaki askerler alt etmiþti, ancak her iki kanattaki Yunan birlikleri içeri kývrýlarak düþman kuvvetlerini çevreleyip kýlýçtan geçirdi.
Persler bu kýyýmdan kaçma çabasýyla hatlarý yarýp gemilerine doðru hýzla kaçmaya baþladýysa da peþlerini býrakmayan Yunanlar birçoðunu da kaçarken katletti. Bazý hoplitler yanlarýndaki askerin korunmasýndan yoksun kalacak kadar uzaða gitmiþti. Böyle hýzlýca ilerleyen Yunanlar arasýnda Aeschylus’un kendini bir düþman gemisinin üzerine atan kardeþi Cynaegirus da vardý.
Savaþta kaybedilen asker sayýsý 200’den azdý. Persler ise 6.000’i aþkýn kayýp vermiþti. Alýnan dillere destan zafere raðmen Atinalýlar yalnýzca yedi Pers gemisini ele geçirebilmiþti; Pers donanmasýndan bazýlarý önceki gün gönderilen gemilerle Atina’ya yaklaþmaktaydý. Datis, Atina’ya barý kýyýsýndan saldýrma çabasýyla, filolarýnýn birçoðunu Maraton Körfezi’nden çýkarmayý baþarmýþtý.
Yorgun düþmüþ Yunan birlikleri baþkente doðru hýzla yürümeye baþladý. Datis kenti umduðu gibi savunmasýz bulamadý Yunanlar yorgun olsalar da rehavete kapýlmamýþtý. Umutla gelen Datis’in karþýsýnda birkaç saat önce meydanda çarpýþtýðý ordu vardý. Karaya çýkmanýn intihar olacaðýný fark eden Datis gemilerine demir alma ve geri çekilme emri verdi. Son Pers gemisi de ufuktan kaybolduktan kýsa bir süre sonra Spartalý birlikler savaþ meydanýna ulaþmýþtý. Savaþýn olup bittiðini anlamalarý uzun sürmedi.
Durum deðerlendirmesi
Yunanlar ölülerini savaþ alanýna gömdü. Fedakarlýklarý Atina mirasýnýn önemli bir parçasý oldu: Persler bundan birkaç yýl sonra bir kez daha Atina’yý ele geçirmeye geldiðinde Maraton’un hatýrasý Yunan ruhunu yeniden uyandýracaktý.
Tarihçiler Maraton Muharebesi hakkýnda kullanýlabilecek bir Pers kaynaðý bulamýyor. Geç klasik yazarlardan biri savaþtan “önemsiz bir kayýp” olduðunu söyleyen isimsiz bir Pers askerinden bahsediyor. Bu deðerlendirme çok yanlýþ sayýlmazdý. Pers ordusu geri püskürtülmüþtü ancak kalýcý olarak defedilememiþti. Maraton Atina’nýn karþý karþýya kalacaðý bir dizi imtihandan yalnýzca ilkiydi. MÖ 480’de Atinalýlar Darius’un oðlu Serhas’ýn kentlerini ateþe veriþini izleyecekti.
Yine de Maraton Greko-Pers savaþlarýnda alýnan ve MÖ 480’deki Salamis Deniz Muharebesi’nde ve 479’da Pers tehdidini sonlandýran Plataea Muharebesi’nde doruða ulaþan Yunan zaferlerinin ilkiydi. Bu galibiyetler Atina’yý askeri olarak güvence altýna almýþ kültürel bir filizlenmeyi de beraberinde getirmiþti. Maraton zaferi yalnýzca Herodot’un Tarih’inde deðil ayný zamanda Aeschylus’un Persler adlý oyununda, sanatta, heykelcilikte ve mimaride de belgelendi.
Aeschylus için Maraton’un hatýrasý o denli önemliydi ki MÖ 456’da Sicilya’daki ölümünün ardýndan, mezar yazýtýna Atina festivali Dionysia’da aldýðý en iyi tragedya yazarý ödülü deðil “bu taþýn altýnda Aeschylus yatmaktadýr… kahramanlýðýna Maraton ormaný ve uzun saçlý Pers de tanýktýr” yazýlmýþtý.
National Geographic. 6 Þubat 2020.
Kaynak:Arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >