Blog

Kas19


Az Bilinen Kültür Hazinesi Antik Kent Sponsor Bekliyor

 

Çanakkale'nin Ezine İlçesi Dalyan Köyü'ndeki Anadolu'nun en büyük antik kentlerinden biri olarak kabul edilen Aleksandria Troas'ın tanıtımı için girişimlerde bulunduklarını anlatan A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Öztepe, antik kentin Efes ve Bergama ile yarışabilecek bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Az Bilinen Kültür Hazinesi Antik Kent Sponsor Bekliyor

Çanakkale'nin Ezine İlçesi Dalyan Köyü'ndeki Anadolu'nun en büyük antik kentlerinden biri olarak kabul edilen Aleksandria Troas'ın tanıtımı için girişimlerde bulunduklarını anlatan A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Öztepe, antik kentin Efes ve Bergama ile yarışabilecek bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Çanakkale'de M.Ö. 311 yılında Büyük İskender'in komutanlarından Antigonos Monophtalmos tarafından 4 bin 500 dönümlük bir alan üzerinde kurulan ve sekiz kilometre uzunluğunda surlara sahip olan Aleksandria Troas antik kenti, az bilinen bir kültür hazinesi olarak dikkat çekiyor. Doğu Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti seçilirken Konstantinopolis (İstanbul) ile yarışan, bölgedeki granit yataklarıyla, İstanbul'da 16'ncı ve 17'nci yüzyılda yapılan Osmanlı eserlerinin büyük bölümüne malzeme sağlayan kenti ortaya çıkaracak kazı çalışmaları için güçlü bir sponsor desteğine ihtiyaç duyuluyor. Aleksandria Troas kazı çalışmaları başkanı A.Ü Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi ArkeolojiBölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Öztepe, bölgede çalışmaların 15 yıl önce başladığını ve Ankara Üniversitesi'nin yanı sıra Isparta Süleyman Demirel ÜniversitesiKaradeniz Teknik Üniversitesi ve Alman Münster Üniversitesi'nden akademik ekiplerle yürütüldüğünü kaydetti. Öztepe, "Çok yeni bir arkeolojik alan. Bu nedenle de tanıtıma ihtiyacı var. Yıllık ziyaretçi sayısı 12-13 bin civarında. Bu sayı, Truva antik kentinde 600 binin üzerinde. TruvaEfes, Milet ve Bergama ile yarışabilecek potansiyele sahip bir antik kent var burada. Hem görsellik hem de arkeolojik olarak potansiyeli çok büyük bir antik kent" dedi.

 

"İSTANBULLULARIN SEMPATİSİ VAR"

Aleksandria Troas'ın tanıtımı için girişimlerde bulunduklarını anlatan Öztepe, "Henüz başlangıç aşamasındayız. Çanakkale'de sponsorluk yapan birkaç firma var. Önce yerelde ardından İstanbul'da tanıtıma ağırlık vermeyi düşünüyoruz. İstanbulluların bölgeye bir sempatisi var. Assos ve Bozcaada'ya geliyorlar. Bu ilgiden hareketle, güçlü ve sürekli bir sponsor sağlanabilirse, hedeflerimize daha kolay ulaşırız" dedi. Öztepe, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan düzenli bir ödenek gelmesine rağmen, çalışmanın boyutlarına ve ölçeğine bağlı olarak özel sektörün ilgisini çekmek gerektiğini belirtti.

Çalışmaların bugüne kadar antik kentin merkezinde yürütüldüğünü, ortaya çıkan eserlerin bir bölümünün kazı yerinde korunduğunu, bir bölümünün de Çanakkale ArkeolojiMüzesi'ne gönderildiğini anlatan Öztepe, bundan sonraki çalışmalarda odeon (küçük tiyatro) ve Roma Hamamları üzerinde yoğunlaşacaklarını belirtti. Öztepe, "Büyük birRoma hamamı var. Halen toprak altında bulunuyor. Hiç kazılmadı. Depremsel hareketlerle yıkıldığını ve üzerinde 8-10 metre dolgu zemin bulunduğunu düşünüyoruz. 123x84 metre boyutlarındaki Herodes Atticus hamamı Anadolu'nun bilinen en büyük hamamlarından biri" dedi.

== KUTU ==

ALEKSANDRİA TROAS ANTİK KENTİ

Aleksandria Troas, antik çağda "Troas" olarak adlandırılan Biga Yarımadası'nınBozcaada'ya en yakın kısmına yeralır. M.Ö. 311 yılında III. Alexandros'un (Büyük İskender) komutanlarından Antigonos Monophtalmos tarafından "Antigoneia" adı ile kent kurulur. Komutanın ölümünün ardından M.Ö. 301-300 yıllarında antik kentin ismi Lysimakhos tarafından Aleksandria Troas olarak değiştirilir. Anadolu'da Hıristiyanlığın tanıtılma çabaları çerçevesinde Aziz Paulus, M.S. 50-51 yıllarında bu kentin limanındanMakedonya'ya yola çıkar. M.S. 56-57'de Yunanistan'dan dönüşte yeniden limana gelir ve kentte 7 gün kalarak Hıristiyanlığı halka anlatır. M.S. 124'te doğuya ilk seferini yapanRoma İmparatoru Hadrianus, kentin koruyucusu olarak kabul edilmiştir. M.S 9. yüzyılda, büyük ölçüde terk edilmiş olduğu düşünülen kent, 16 ve 17'nci yüzyılda İstanbul'daki büyük yapıların inşaası için bir taş ocağına dönüşür. - Çanakkale

Haberler.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için