Blog

Ağu17

Bantu Halkları 4.000 Yıl Önce Yağmur Ormanlarından Geçmiş

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BantuDilDil BilimOrta AfrikaYağmur Ormanları



Bantu Halkları 4.000 Yıl Önce Yağmur Ormanlarından Geçmiş

Bantu yayılımı, Sahra altı Afrika’nın dilsel, ekonomik ve kültürel yapısını değiştirdi.

Elifnur Bingöl - www.arkeofili.com

Erken Bantu toplulukları, yaklaşık 4.000 yıl önce, Orta Afrika’nın yoğun yağmur ormanlarının içinden geçtiler.


Somali’deki Kismayo yakınlarındaki tarlalarda çalışan Bantu erkek ve kadınlar.

Yapılan çalışma, tarihi göç yollarını yeniden inşa etmek için 400’den fazla Bantu dilinden yeni hesaplama yaklaşımları ve dilbilimsel veriler kullandı.

Bantu yayılımı, Sahra altı Afrika’nın dilsel, ekonomik ve kültürel yapısını değiştirdi. Günümüzde 240 milyondan fazla insan, 500’den fazla Bantu dilinden birini konuşuyor. Bantu dili konuşanların atalarının, günümüz Nijerya ve Kamerun sınırındaki bir bölgede yaklaşık 5.000-6.000 yıl önce yaşadıkları genel olarak kabul ediliyor. Ancak bu toplumların, Afrika kıtasının yaklaşık yarısını kapsayan yoğun Orta Afrika Yağmur Ormanlarının içinden veya etrafından mevcut konumlarına gelmek için güneye doğru nasıl ve ne zaman geçmeyi başardıkları yakın zamana kadar bilinmiyordu.

Son yapılan çalışmada araştırmacılar, 400’den fazla Bantu dilinden ve diğer yakından ilişkili dillerden gelen dilsel verileri inceledi. Yeni yöntemler kullanarak bu verilerden, tarihli bir dil soy ağacı oluşturuldu ve Bantu dili konuşanlarının coğrafi yayılımı yeniden yapılandırıldı. Daha önce düşünülenin aksine, güneye doğru yayılım yaklaşık 4.000 yıl önce gerçekleşti: Yoğun yağmur ormanlarının içinden geçen savan iklimi aralığı açılmadan çok önce. Daha önce tarımla ilgilenen toplumların, erken Bantu dili konuşanları gibi, tarımsal geleneklerini yoğun yağmur ormanlarında sürdüremeyecekleri düşünülmüştü.

Dilsel veriler göçlerin hikayesini anlatıyor

Yazarlar, canlandırmadaki olası coğrafi etkileri hesaba katmak için genetikten alınan yeni bir yöntemi kullandı. Araştırmanın baş yazarı Ezequiel Koile, “Aslında 600’den fazla Bantu dili ve diğer belgelenmiş akraba diller olduğu ortaya çıktı ancak bunların yaklaşık üçte birine dair yeterli sözcük verisi yok.

“Dolayısıyla, bu etkinin üstesinden gelmenin ve belgelenmiş tüm Bantu dilleri de dahil olmak üzere daha etkili bir coğrafi canlandırma oluşturmanın bir yolu olan ardaşık olmayan örnekleme yöntemini uyguladık. Bantu dillerinin bugüne kadarki en kapsamlı incelemesini yapmak için bu yöntemleri kullanabilmek gerçekten heyecan verici.” diyor.

Çalışmanın ortak yazarı Simon Greenhill, “Bu yöntemler bize insan toplumlarının yayılımları ilgili uzun süredir devam eden tartışmaları ortadan kaldırmak için gerçek bir fırsat veriyor.” diyerek ekliyor.

Ardışık olmayan örnekleme yaklaşımının yanı sıra, geçmiş göç yollarının yeniden inşasında önemli bir metodolojik gelişme olan “kopma” modeli kullanıldı. Bu coğrafi modelin geliştiricisi Remco Bouckaert, “Bu modele göre dil ağacındaki her bölünmede toplumlardan biri aynı yerinde kalırken diğeri göç ediyor. Bu yöntem, her iki toplumun da göç etmeye zorlandığı diğer yayılma temelli yöntemlerden daha gerçekçi görünüyor.” diyor.

Bantu göçleri dil bilim verileri sayesinde yeniden canlandırıldı. Ana vatan yıldızla, ana bağlantılar sayılarla (1-3) ve ana gruplandırmaların kökenleri (0-23) ayrı ayrı renklerle işaretlenmiştir. C: Michelle O’reilly

Tarımcılar, yoğun yağmur ormanına uyum sağlayabilirler

Daha önce, erken Bantu toplumları gibi tarımsal uygulamalarıyla karakterize edilen bir grubun, Orta Afrika yağmur ormanlarını geçmesinin imkansız olmasa bile zor olacağı düşünülüyordu. Makalenin ortak yazarlarından Damián Blasi, “Yoğun yağmur ormanlarının Bantu yayılımını karakterize eden mahsulleri ve sığırları taşımayı ve korumayı çok zorlaştıracağı düşünülüyordu. Geçimlik tarımı türündeki değişiklikler tarihte görülse de bunlar nispeten nadiren yaşanıyor.” diyor.

Bu nedenle bu toplumların, yaklaşık 2.500 yıl önce yağmur ormanlarının kuzey-güney şeridi boyunca açılmış bir savan aralığı olan Sangha Nehri Aralığından göç ettikleri ve doğrudan yağmur ormanlarından geçmedikleri genel olarak kabul edilmişti. Çalışmanın bulguları, insanların tropikal ormanlara uyum sağlayabildiğini gösteren son antropolojik sonuçlarla uyumlu.

Kıdemli yazar Russell Gray, “Sonuçlarımız, insan toplumlarının genişlemelerinde niş inşası kuramının önemini vurguluyor. Elbette ekoloji önemli bir faktör ancak kaderimiz değil.” diyor.


Max Planck Society. 2 Ağustos 2022.

Makale: Koile, E., Greenhill, S. J., Blasi, D. E., Bouckaert, R., & Gray, R. D. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için