Blog

Nis25

Bulgaristan'da 120 Neolitik Ritüel Çukuru ve 7000 yıllık 2 boğa figürini bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BulgaristanHotnitsa KültürüGeç NeolitikRitüel ÇukuruBoğa



Bulgaristan'da 120 Neolitik Ritüel Çukuru ve 7000 yıllık 2 boğa figürini bulundu

Bulgaristan'ın ünlü Hotnitsa kültürüne ait tarihi eserlerin bulunduğu arkeolojik alanda geçtimiz yıl yapılan kazılarda, Bulgar arkeologları oldukça heyecanlandıran geç neolitik dönem eserleri keşfedildi.


Bulgaristan'ın kuzeydoğusundaki Kovachevets ve Popovo kasabaları arasında, Popovski Visochini Platosu'nun (Popovo tepeleri Vadisi) batı kesiminde gerçekleştirilen arkeoloji kazılarında yaklaşık olarak M.Ö. 6 Binyıla tarihlendirilen, ritüel çukurları ile dolu bir alan keşfedildi. Arkeologlar, alanda, ayin amaçlı kullanıldığı tahmin edilen 120 Ritüel Çukuru ile birlikte, olağanüstü iki boğa figürini de dahil olmak üzere çok sayıda geç neolitik dönem eseri buldu.

Tarih öncesi arkeolojik alanın tamamı 12 dekar (3 dönüm) kapsarken, yaklaşık 5 dekarı (5.000 metrekaresi) yani sitenin yaklaşık % 40'ı 2020 yılında kazıldı.



2020 yılında, Prof.Krum Bachvarov, Georgi Katsarov ve Nikolina Nikolova liderliğindeki arkeolog ekibi tarafından kazılan, Kuzeydoğu Bulgaristan'daki Targovishte Bölgesi, Popovo Belediyesi, Kovachevets yakınlarındaki Neolitik ritüel çukur sahasının daha ziyade M.Ö 5300 ile 5000 yılları arasında kullanıldığı tahmin ediliyor.

 7 Bin yıllık boğa figürinlerinin gözleri delik

 

2020 Bulgar Arkeoloji Sergisi için hazırlanan afişlerde kullanılan 7 Bin yıllık tarih öncesi boğa figürinleri, Kuzeydoğu Bulgaristan'daki Kovachevets ve Popovo yakınlarındaki Geç Neolitik dönemden kalma ayin çukurları ile dolu alanda keşfedilen çok sayıda arkeolojik eser arasında yer alıyor. Tarih öncesi boğa figürinlerinin gözlerinin delik olması dikkat çekiyor. Bu delikler muhtelemen onların kolye gibi boyuna takılması veya bir yere asılması için ip takmak amacıyla delinmişti.

 

Bulgaristan arkeoloji tarihi açısında dönüm noktası olarak nitelenen kazılarda elde edilen buluntular, Şubat ayında Sofya Ulusal Enstitüsü ve Arkeoloji Müzesi'nde başlayan ve 2 Mayıs 2021 tarihine kadar gezilebilecek "Bulgar Arkeolojisi 2020" Sergisinde ziyarete açıldı.

Serginin posterinde Geç Neolitik dönemden kalma ritüel çukurlarından birinde bulunan ünik iki keramik boğa heykelciği kullanıldı.

Her ikisi de sığır tasviri olmasına rağmen birbirinden çok farklı olan tarih öncesi boğa figürinlerinin gözlerinin delik olması dikkat çekiyor. Delikler muhtelemen onların kolye gibi boyuna takılması veya bir yere asılması için ip takmak amacıyla delindiği tahmin ediliyor.

 

Bir zamanlar Avrupa'da yaşayan ve bugünkü evcil sığırların atası sayılan yaban öküzünün soyu Bulgaristan'da 14. yüzyılda tamamen kuruken, Avrupa'da 17. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştü. 

Özellikle daha uzun ve geniş boynuzları olan boğanın, Bulgaristan'da nesli 13. veya14. yüzyılda tükenen (Orta Avrupa'da ise 17. yüzyılın başlarına kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir) evcil sığırların atası, soyu tükenmiş yaban yaban öküzü olduğu sanılıyor.

 

Alanda şu ana dek Geç Neolitik döneme tarihlenen yaklaşık 120 ritüel çukur keşdefildi. Gelecek yıllarda yeni çukurlar da keşfedilebileceği tahmin ediliyor.
 

Hotnitsa kültürü

Arkeologlar, Bulgaristan'ın Kuzey kısmında kalan Popovo Belediyesi sınırları içinde kalan Veliko Tarnovo bölgesinin güneybatısındaki tarih öncesi yerleşim alanlarıyla tanınan Hotnitsa kasabasından dolayı, bölgedeki tarih öncesi kültürü  Hotnitsa kültürü olarak adlandırıyorlar. 

Bulgaristan'da keşfedilen ve dünyanın en eski altın hazineleri arasında yer alan Hotnitsa Altın hazinesi ve Hotnitsa yerleşim Höyüğü ile tanınan Hotnitsa kültürünün yeni bulunan Ritel Çukurları ile daha eskiye gittiğine inanılıyor. 

 

Tarihi Geç Neolitik Döneme (M.Ö. 5300-5000 yıllarına) kadar uzanan alanda kazılan yaklaşık 120 ritüel çukurunda, yanmış binaların kalıntıları ile  çömlek kaplar, taş değirmenleri ve havanlar (yiyecekleri havaneli ile ezmek için kaseler), vahşi ve evcil hayvanlara ait oynuzlar, minyatür seramik figürinler ve taş, kemik veya boynuzdan yapılmış aletler gibi “sembolik anlamı olan özel objeler bulunduğu belirtildi.

Ayşe Neva Erdogan

 

www.arkeolojikhaber.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için