Blog
Büyük Piramit’in Kayýp Parçasý, Puro Kutusunda Keþfedildi
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumBüyük Piramit’in Kayýp Parçasý, Puro Kutusunda Keþfedildi
Aberdeen Üniversitesi’nde, müze personelinin kayýp bir eseri ortaya çýkarmasýyla yapýlan tesadüfi keþif, Büyük Piramit’e ýþýk tutabilir. Kayýp eser, Dünya’nýn Yedi Harikasý’ndan biri olan Keops Piramidi içinden çýkarýlan yalnýzca üç nesneden biri olma özelliðine sahip.
Kayýp eser, bir puro kutusu içinde bulundu. C: University of Aberdeen
Mühendis Waynman Dixon; 1872 yýlýnda, Büyük Piramit’in içindeki Kraliçe Odasý’nda, daha sonra Dixon Emanetleri olarak adlandýrýlan üçlü bir öge keþfetti.
Bunlardan ikisi -bir top ve bir kanca- günümüzde British Museum’da duruyorken bir tahta parçasý olan üçüncüsü, 70 yýldan uzun bir süredir kayýptý.
Kayýp sedir parçasý, amacý ve yaþý hakkýnda þimdiye dek birçok teorinin doðmasýna sebep oldu ve radyokarbon tarihleme potansiyeli sebebiyle de kendisine özel bir önem addediliyordu. Bazýlarý, bu parçanýn bir ölçüm cetveline ait olabileceðini ve bizlere piramidin inþasý hakkýnda ipuçlarý verebileceðini düþünüyordu.
2001 yýlýnda, Dixon ile 1840’ta Methlick’te doðan John Grant arasýndaki baðlantý sonucunda kayýp tahta parçasýnýn Aberdeen Üniversitesi müze koleksiyonlarýna baðýþlanmýþ olabileceðine iþaret eden bir kayýt tespit edildi.
Grant, Aberdeen Üniversitesi’nde týp eðitimi almýþ ve 1860’larýn ortasýnda kolera salgýný konusunda yardýmcý olabilmek için Mýsýr’a gitmiþti; burada Dixon ile arkadaþ oldu ve daha sonra birlikte kalýntýlarý keþfedecekleri Büyük Piramit’te Dixon’ýn araþtýrma yapmasýna yardýmcý olmaya devam etti.
O zamanlar keþif, bir Ýngiliz gazetesi olan The Graphic tarafýndan Aralýk 1872’de yapýlan önemli keþfe dair bir hikaye ile geniþ çevrelere duyuruldu: “Bulgular, insanlar tarafýndan dikkate deðer bir ilgi görüyor. Fakat bu ilgi, bulgularýn yalnýzca muazzam derecede antik olmalarýndan kaynaklanmýyor; ayný zamanda piramitleri inþa edenlerin kullandýðý düþünülen aðýrlýklar ve ölçülere dair Sir Isaac Newton ve diðerleri tarafýndan oluþturulan teorilerin doðruluðunu kanýtlar nitelikte olmalarýndan da kaynaklanýyor. Býrakýldýklarý pozisyon, bu nesnelerin mutlaka çalýþmanýn devam ettiði sýrada ve piramidin inþasýnýn erken safhalarýnda orada býrakýldýklarýný gösteriyor.”
1895’te Grant’ýn ölümünden sonra koleksiyonlarý, miras olarak, Aberdeen Üniversitesi’ne kaldý; yaklaþýk 13 santimetrelik sedir parçasý ise kýzý tarafýndan 1946’da baðýþlandý. Bununla birlikte bu parça asla sýnýflandýrýlmadý ve kapsamlý bir araþtýrmaya raðmen yeri tespit edilemedi.
Geçen yýlýn sonlarýnda asistan küratör Abeer Eladany, Aberdeen Üniversitesi’nin Asya koleksiyonunda yer alan ögeleri yeniden gözden geçiriyordu.
Aslen Mýsýrlý olan ve Kahire Mýsýr Müzesi’nde 10 yýl çalýþan Abeer; aniden meraklanmýþ, ögenin üzerinde Mýsýr’ýn eski bayraðý olduðunu ve Asya koleksiyonuna ait deðilmiþ gibi göründüðünü not etmiþti. Ögeyi diðer kayýtlarla karþýlaþtýrdýktan sonra ise elindekinin ne olduðunu fark etmiþti.
“Mýsýr kayýtlarýmýzdaki numaralara baktýðýmda bunun ne olduðunu anýnda anladým; bunca zamandýr gözümüzün önündeydi fakat yanlýþ koleksiyonun içinde duruyordu.” diyor Abeer. “Ben bir arkeoloðum ve Mýsýr’da kazýlarda çalýþtým ama kendi ülkeme ait bu kadar önemli bir mirasý burada, Kuzeydoðu Ýskoçya’da bulacaðýmý hayal dahi edemezdim.”
“Þu anda birkaç parçaya ayrýlmýþ durumda olan yalnýzca küçücük bir tahta parçasý olabilir fakat Büyük Piramit’in içinden þimdiye dek çýkarýlan sadece üç parçadan biri olduðu göz önüne alýndýðýnda oldukça önemli olduðu fark edilebilir.”
“Neredeyse yüz binlerce ögesiyle Aberdeen Üniversitesi’nin koleksiyonlarý muazzam; dolayýsýyla koleksiyonlar içinde kayýp parçayý aramak, samanlýkta iðne aramak gibi bir þeydi. Bu kendi halindeki puro kutusunun içinde ne olduðunu fark ettiðimde inanmakta güçlük çektim.”
COVID’e baðlý sýnýrlamalar; “kayýp” sedir parçasýnýn tarihlenmesini ertelemiþti; sedir parçasý, aslýnda çok daha büyük bir tahta parçasýna aitti ve bu asýl parça en son 1933’te, piramidin içi gizli bir robotik kamera ile incelenirken görülmüþtü.
Sonuçlar yakýn zamanda çýktý ve gösterdi ki tahta MÖ 3341-3094 arasýndaki bir döneme tarihleniyordu; bu, Büyük Piramit’i Firavun Keops’un MÖ 2580-2560 arasýndaki hükümdarlýðý dönemine konumlandýran tarihi kayýtlardan 500 yýl kadar öncesini gösteriyor.
Sonuçlar, kullaným alanlarý her ne olursa olsun Dixon Emanetlerinin Büyük Piramit’in inþa edilme sürecine ait olduklarýna ve çok da uzun olmayan bir süre sonra piramit içindeki odalarý keþfedenler tarafýndan geride býrakýldýklarýna dair fikri destekliyor.
Aberdeen Üniversitesi Müzeler ve Özel Koleksiyonlar Müdürü Neil Curtis, “Dixon Emanetlerinden kayýp olaný bulmak bizim için büyük bir sürprizdi fakat karbon tarihleme de bize ilginç bir aydýnlanma yaþattý.” diyor.
“Hayal ettiðimizden daha da eski. Bu, tahtanýn yaþýyla alakalý olabilir; belki de bu tahta, uzun ömürlü bir aðacýn ortasýndan alýnmýþtýr. Ayrýca bu durumun nedeni, antik Mýsýr’da aðaçlarýn çok nadir bulunmasý da olabilir; bu seçenek göz önüne alýndýðýnda tahtanýn enderliðinden kaynaklý olarak hazine deðeri gördüðü, geri dönüþtürüldüðü ve yýllar boyunca tahtaya bakým yapýldýðý anlaþýlýr.”
“Bilim insanlarý, artýk, sedir parçasýnýn fonksiyonunu ve týpký Yeni Krallýk döneminde firavunlarýn geçmiþin sürekliliðini vurgulamak adýna eski eserlerin kendileriyle birlikte gömülmesini saðlamalarý gibi bu parçanýn da kasti olarak geride býrakýlýp býrakýlmadýðýný tartýþabilir.”
“Bu keþif, Dixon Emanetleri’ne ve bunlarýn Büyük Piramit’e tutacaklarý ýþýða olan ilgiyi yeniden canlandýracak.”
www.arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >