Blog

Eyl11

Çan'daki İnkaya Mağarası'nın Taş Devri Alet Üretim Atölyesi olduğu tahmin ediliyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Çanakkaleİnkaya MağarasıProf Dr İsmail ÖzerTaş AletTaş Devri



Çan'daki İnkaya Mağarası'nın Taş Devri Alet Üretim Atölyesi olduğu tahmin ediliyor

Mağaradaki buluntuların koordinatları Coğrafi Bilgi Sistemine göre tek tek kaydediliyor.

www.arkeolojikhaber.com

İnkaya Mağarası'nda tahmin edilenden çok daha fazla taş devri yongası bulunuyor... Çanakkale'de Paleolitik dönemde yerleşim alanı olarak kullanıldığı tahmin edilen İnkaya Mağarasına arkeologlar artık "atölye" diyor. Çünkü arkeoloji kazılarında 86 bin yıl önceki katmanlara ulaşılmasına rağmen yonga parçacıkları ve taş yontusu artıkları bulunuyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer, "burada dişlemeli aletler, kenar kazıyıcılar, ön kazıyıcılar dediğimiz çeşitli aletler üretilmiş" diyor.

Çanakale'nin Çan ilçesinde bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki İnkaya Mağarasındaki kazılar, Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığında sürüyor. 7 kişilik ekibin sürdürüğü kazılarda bulunan arkeolojik bulgu sayıı 20 bine yaklaştı.

Bu yıl gerçekleştirilen kazı çalışmalarına mağaranın batı ve güney bölümlerinde devam edildiğini belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer, “Aynı zamanda geniş bir alana da yayılmış olan kazı alanının sınırlarının belirlenmesi için yakın bölgelerde de tarama faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda mağarada yaşayan Paleolitik dönem insanlarının üretip kullandıkları binlerce yontmataş alet ve parçasına ulaşılmıştır. Mağaranın batı bölümünde 3 sezondur devam eden çalışmalarda buluntular 130 cm derinliğe inilmesine karşın yoğun bir şekilde gelmeye devam etmekte ve bu alanın dönem insanlarınca hammaddelerin aletlere dönüştürüldüğü bir atölye olarak kullanılmış olabileceği tahmin edilmektedir" dedi.,

Mağara'nın Taş Alet Üretim Atölyesi olduğu tahmin ediliyor

İnkaya Mağarası'nın 26,5 milyon yıl önceki bir volkanizmanın sonucunda oluşan çakmak taşı kayalıkları olduğunu söyleyen Prof. Dr. İsmail Özer, "Kayalık sistemi yaklaşık 100 metre devam ediyor. Aslında batıdaki alanda böylesine yoğun bir katmanlaşma beklemiyorduk. Mağaranın diğer bölümlerinde 80 santimetreye yaklaşan bir kalınlıkta B katmanımız, kültür katmanımız sona eriyordu ama burada 4'üncü seneye ulaştık ve geçtiğimiz sene 150 santimetre derinlikte bıraktığımız buluntular 30 santimetre daha aşağıya inmemize rağmen aynı yoğunlukta devam ediyor. Burayı 'atölye' olarak tanımladık çünkü buluntular kesintisiz olarak devam ediyor; çakmaktaşından üretilmiş parçalar, yongalama atıkları, en son terk edilmiş çekirdek parçacıkları var. Tümüyle yongalamanın, üretimin bu bölgede yapıldığını düşünüyoruz. Buranın bir de özel bir amacı var. Mağaranın belki de en yüksek bölümlerinden biri ve buradan Bahadırlı Ovası'nın tamamı görülüyor. Buradaki insanlar bir yandan üretim yaparken; bir yandan da çevredeki hayvanları takip edebiliyorlardı. Hem kendisine doğru gelebilecek tehlikeyi önceden fark edebiliyorlardı hem de avlayacakları hayvanların geçiş yollarına bakarak, onlarla ilgili belki de bir avlanma stratejisi geliştiriyorlardı" açıklamasında bulundu.

İnsanlar mağarada hem çok kalabalık hem de kesintisiz uzun yıllar yaşamışlar


Mağaranın batı bölümündeki çalışmaların devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Özer, "Geçtiğimiz yıl yaptığımız tarihlendirmede bu katmanın orta seviyelerinde 40 bin yıllık bir tarih bulduk. Geçen yılın son ulaştığımız seviyesinde de 64 bin yıl öncesine inmiştik. Bu sene 30 santim daha derinleştiğimiz için muhtemelen mağaranın doğu yamaçlarındaki 86 bin yıllık seviyeye doğru gidiyoruz. Bu 4 yıllık zaman süreci içerisinde, çoğunluğu 'düzeltili alet' dediğimiz aletlerden olmak üzere, büyük bir kısmı da gene yongalama artığı olmak üzere, 15 binin üzerinde buluntu ele geçti. Derinleştirme çalışmaları devam ediyor. Bu kazı sezonu sonunda buluntu sayısı, 20 binlere doğru çıkacak. Bunların büyük bir kısmı insanların günlük aktiviteleri sırasında kullandıkları yontma taş aletler. Sadece yongalama artıkları ya da yonga parçacıkları değil; dişlemeli aletler, kenar kazıyıcılar, ön kazıyıcılar dediğimiz çeşitli aletler de üretiliyor. Bunlarla da günlük bütün aktivitelerini yapıyor. Buradaki üretimin fazla olması; belki de bu mağarada yaşamış insan sayısının hem çok yoğun olduğunu hem de binlerce yıl burada kesintisiz olarak yaşadıklarını gösteren kanıtlar" diye konuştu.

Mağaradaki buluntuların koordinatları Coğrafi Bilgi Sistemine göre tek tek kaydediliyor

"Açmalardan çıkarılan buluntuların koordinatları Coğrafi Bilgi Sistemine göre tek tek kaydedilmekte ve analiz edilerek mağaranın farklı bölümlerini insanların hangi aktiviteleri için kullanmış olabileceği anlaşılmaya çalışılmaktadır" diyen Prof. DR. Özer, "Bu yılki çalışmalarda ayrıca buluntuların kesin tarihlendirilmesinin yapılması amacıyla farklı alanlardan sediman örnekleri alınmıştır. Bu örnekler tarihlendirme laboratuvarlarında analiz edilerek insanların hangi dönemde ya da dönemlerde mağara ve çevresinde iskan ettikleri de kesin olarak ortaya çıkarılacaktır" diye konuştu.

İHA ve DHA

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için