Blog

Ağu19

Çatalhöyük Metalurjinin Keşfedildiği Tek Yer Olmayabilir

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Çatalhöyükmetalmetalurjialaşımbakır



Çatalhöyük Metalurjinin Keşfedildiği Tek Yer Olmayabilir...

Yazar:  Tarih: 19 Ağustos 2017

Metalurjinin doğduğu yer olarak düşünülen Çatalhöyük’teki bakır izleri, bunların tesadüf eseri yapılmış olabileceğini gösteriyor. Bulgular, metalurjinin nerede ve nasıl keşfedildiği ile ilgili uzun süredir var olan görüşleri değiştiriyor.

Çatalhöyük’te bulunan bakır kalıntıları. F: Radivojević et al, Journal of Archaelogical Science 2017

Arkeologlar onlarca yıldır metalurjinin kökeni konusunda bölünmüş durumda. Dünyanın farklı bölgelerinde, farklı zamanlarda mı ortaya çıkmıştı? Ya da sadece tek bir yerde ortaya çıkmış ve daha sonra dünyanın diğer bölgelerine mi yayılmıştı?

Metalurjinin tek bir yerde keşfedildiği görüşünü destekleyenler,  Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinde yer alan 8500 yıllık büyük bir yerleşim olan Çatalhöyük’ün, bu keşif için en büyük aday olduğuna inanıyor. Çatalhöyük’te, eritmenin bir yan ürünü olan cüruf olarak alınmış birçok yanmış bakır izi var.

Bakır yapısının bir mikrografı. F: Radivojević et al, Journal of Archaelogical Science 2017

Fakat bu bakır kalıntılarına yapılan yeni analizler, bu kalıntıların, cevherden sağlam metal yapmak için yapılan sistematik bir girişim ile değil, yanlışlıkla yanmış olabileceğine işaret ediyor. Bir mezarda bulunan bakır kalıntıları, saf bir metal veya alaşım olarak değil, yeşil bir boya formunda bulundu.

Cambridge Üniversitesi’ndeki Arkeolojik Araştırmalar için McDonald Enstitüsü’nden araştırmanın yazarı Miljana Radivojevic, “Çalışmamızın başlangıcından itibaren, küçük cüruf örneklerinin sadece yarı pişmiş olduğu açıktı.” diyor.

“Bu durum, kasıtlı olmadan veya kazara bakır yakma işlemine işaret ediyor.”Bakır madde kaza sonucu çıkan bir ateşle üretilmiş olabilir. F: Radivojević et al, Journal of Archaelogical Science 2017

Bilim insanları, mezarda yanık kanıtları buldu ve bakır maddenin cüruf olmadığını ve yanmış boya olduğunu öne sürdü. Daha önce metalurjik cüruf olarak tanımlanan örnekler, mezara gömüldükten sonra yıkıcı bir yangından etkilenerek, tesadüfen yanmış yeşil pigment olarak yeniden yorumlandı. Araştırmada ayrıca, çağdaş metal boncukların yerli metalden yapıldıkları yeniden teyit edildi.

Araştırmanın yazarlarından Thilo Rehren, “Metalurjinin keşfi, tüm modern kültürlerin temelini oluşturuyor ve açıkça görülüyor ki dünyanın farklı yerlerinde birden çok kez keşfedildi.” diyor.

Çatalhöyük’teki 8500 yıllık bir mezarda bulunan bakır izleri. F: Radivojević et al, Journal of Archaelogical Science 2017

“Gördüğümüz gibi, kazıda bulunan yarı-erimiş siyah ve yeşil her parçanın metalurjik cüruf olmak zorunda değil.”

Sonuçlar, daha önce tartışmaya açılmış bulguların yeni ve kesin bir açıklaması ile ve Çatalhöyük’ün eski dünyadaki metalurjinin birden fazla kökeninin yeni bir anlatımında yeniden konumlandırılmasını sağlıyor. Çalışma, 1960’larda J. Mellaart tarafından kazılan ve Neuninger, Pittioni ve Siegl tarafından analiz edilen minerallerin, maden artıklarının ve yüksek sıcaklığa maruz kalan malzemelerin yeniden analiz edilmesini kapsıyor.

 

IB Times. 15 Ağustos 2017.

Makale: Carter, C. B., & Norton, M. G. (2007). Ceramic materials: science and engineering. Springer Science & Business Media.

www.Arkeofili.com

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için