Blog

Mar19

Çatalhöyüklüler, Birini Gömdüklerinde Evin Duvarını Boyuyormuş

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  ÇatalhöyükKonyaNeolitikÖlü Gömme



Çatalhöyüklüler, Birini Gömdüklerinde Evin Duvarını Boyuyormuş

Çatalhöyük’te ölen insanların kemikleri kısmen boyanmış, birkaç kez kazılmış ve yeniden gömülmüştü.

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

Şaşırtıcı bir şekilde, Çatalhöyük’te bir yapıdaki ölü gömme sayısı, sonraki mimari resim katmanlarının sayısıyla ilişkili görünüyor. Ayrıca bazı renklerin cinsiyetlerle ilişkilendirildiği düşünülüyor.


Kafatası üzerinde zincifre boyama ile 35 ila 50 yaşları arasında bir erkek bireyin iskeleti. C: Marco Milella

Uluslararası bir ekip, Konya’da yer alan Neolitik yerleşim Çatalhöyük sakinlerinin, ölülerini nasıl gömdüğüne dair yeni bilgiler sunuyor.

Çatalhöyük’te ölen insanların kemikleri kısmen boyanmış, birkaç kez kazılmış ve yeniden gömülmüştü. Bulgular, 9.000 yıl önce yaşamış büyüleyici bir toplumun cenaze törenleri hakkında fikir veriyor.

İç Anadolu’da bulunan Çatalhöyük, Yakın Doğu’nun en önemli arkeolojik alanlarından biri ve yerleşimi 9.000 yıl öncesine dayanıyor. “Dünyanın en eski şehri” olarak bilinen bu Neolitik yerleşim, 13 hektarlık bir alanı kaplıyor ve yoğun bir şekilde kümelenmiş kerpiç binalara sahip. Çatalhöyük evleri, renkli pigmentlerin izlerini taşıyan bazı iskeletlerin bulunduğu ev içi mezarlar ve duvar resimleri gibi ritüel etkinliklerin arkeolojik izlerini sunuyor.

Bu pigmentlerin kullanımı ile sembolik faaliyetler arasındaki ilişki, geçmişteki ve günümüzdeki birçok insan toplumu arasında belgelenmişti. Yakın Doğu’da, mimari ve cenaze bağlamlarında pigmentlerin kullanımı, MÖ 9. ve 8. binyılın ikinci yarısından itibaren özellikle sıklaşıyor.

Neolitik döneme kadar uzanan Yakın Doğu arkeolojik alanları, karmaşık, genellikle gizemli, sembolik faaliyetlere dair çok sayıda kanıt ortaya çıkardı. Bunlar, ikincil ölü gömme işlemleri, kafatasları gibi iskelet parçalarının alınması ve dolaşımı ve hem mimari alanlarda hem de cenaze bağlamlarında pigmentlerin kullanımını içeriyor.

Çatalhöyük’te bir erkek bireyin kafatasındaki zincifre şeridin detayı. C: Marco Milella

Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından Scientific Reports dergisinde yakın zamanda yayımlanan bir araştırma, bu önemli Neolitik bölgeden mezar ve mimari bağlamlarda kullanılan pigmentlerin ilk analizini sağlıyor.

Araştırmanın kıdemli yazarı Marco Milella’ya göre: “Bu sonuçlar, bu büyüleyici toplumda renklerin kullanımı, cenaze törenleri ve yaşam alanları arasındaki ilişki hakkında heyecan verici bilgiler ortaya koyuyor.”

Renklerin, evlerin ve ölülerin dünyasına bir zaman yolculuğu

Marco Milella, Çatalhöyük’teki insan kalıntılarını kazıp inceleyen antropolojik ekibin bir parçasıydı. Çalışmaları, antik ve modern iskeletleri “konuşturmaya” çalışmayı içeriyor. Yaş ve cinsiyeti belirlemek, şiddetli yaralanmaları veya cesedin özel muamelesini araştırmak ve iskelet bulmacalarını çözmek Fiziksel Antropoloji Bölümü’nde rutin faaliyetlerdir.

Çalışma, Çatalhöyük’te en yaygın olarak kırmızı aşı boyasının kullanıldığını, her iki cinsiyetten bazı yetişkinlerde ve çocuklarda bulunduğunu ve zincifre ve mavi/yeşilin sırasıyla erkekler ve kadınlarla ilişkilendirildiğini gösteriyor. Şaşırtıcı bir şekilde, bir binadaki gömme sayısı, sonraki mimari resim katmanlarının sayısıyla ilişkili görünüyor.

Bir Çatalhöyük evinde geometrik duvar resmi. C: Jason Quinlan/Çatalhöyük Research Project

Bu, cenaze töreni ile renklerin ev içi alanda uygulanması arasında bağlamsal bir ilişki olduğunu gösteriyor. Milella, “Bunun anlamı şu: Birini gömdüklerinde evin duvarlarını da boyuyorlardı.” diyor.

Ayrıca, Çatalhöyük’te bazı bireyler topluluk içinde “kaldı”: iskelet unsurları tekrar gömülmeden önce bir süre geri alındı ve dolaştırıldı. İskelet unsurlarının bu ikinci cenaze törenine duvar resimleri de eşlik etti.

Neolitik gizemler

Çatalhöyük’te sadece bir grup birey renklerle gömülmüştü ve bireylerin yalnızca bir kısmı dolaşımdaki kemikleriyle topluluk içinde kalmıştı. Marco Milella’ya göre, “Bu bireylerin seçimine yön veren kriterler şimdilik bilinemiyor, bu da bu bulguları daha da ilginç kılıyor. Çalışmamız bu seçimin yaş veya cinsiyetle ilgili olmadığını gösteriyor”.

Bununla birlikte, net olan şey, görsel ifade, ritüel performans ve sembolik çağrışımların, bu Neolitik toplumda paylaşılan uzun vadeli sosyo-kültürel uygulamaların unsurları olduğu.


University of Bern. 18 Mart 2022.

Makale: Schotsmans, E.M.J., Busacca, G., Lin, S.C.et al.(2022)

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için