Blog

Ağu2


Eski uygarlıklar modern şehirlerin oluşmasına nasıl yardım etti?...

Babil’den pagan Britanya’ya, Yunalardan Romalılara, eski uygarlıklar günümüzün büyük metropollerinin oluşmasına büyük katkılarda bulundu.

Modern kentlerin geçmiş uygarlıklardan taşıdığı izleri derledik.

1. Antik Mısır ve piramitler

Telif hakkıGETTY IMAGES
Büyük Piramit M.Ö. 2580-2560 yıllarında inşa edildi.

Antik Mısır’ın büyüleyici piramitlerinin modern mimaride çok büyük bir etkisi var. Piramit şekli günümüzde hâlâ birçok binada kullanılıyor.

ABD, Memphis’teki Pyramid Arena, Las Vegas’taki Luxor Casino ve Hotel, Japonya’daki Nima Sand Müzesi sadece birkaç örnek.

Tabii ki dünyanın en ünlü müzelerinden Paris Louvre Müzesi’nin girişindeki camdan piramiti de unutmamak gerek.

2. Roma İmparatorluğu’nun yolları

Telif hakkıGETTY IMAGES
Bu yol Efes Antik kentine çıkıyor. Efes, M.Ö. 129’da Roma İmparatorluğu kontrolüne girdikten sonra zenginleşti ve Roma liman kentlerinin en güzel örneklerinden biri.

Bütün yollar Roma’ya çıkar!

Bu söz tam olarak gerçeği yansıtmıyor olabilir ama yol yapımı konusunda Romalıların çok şey bildiği bir gerçek.

Romalılardan önce kentler arasında ulaşım çok zordu.

Romalılar yerleşim yerlerini birbirine bağlayan etkili bir ulaşım sisteminin ve ticaret yollarının önemini kavrayarak, dayanıklı, kullanışlı yollar inşa etmeye başladı.

En iyi rotaları belirlemek, engellerden kaçınmak ve yolları olabildiğince düz tutabilmek için kapsamlı araştırmalar yaptılar.

Hatta yol açmakla kalmayıp, yolların at arabalarını ve toplu halde yürüyen askerleri kaldırabilmesi için kayadan temeller atıp, taş döşediler.

M.Ö. 400’lü yıllarda kullanılmaya başlanan bu teknikler, bugünün yollarının yapımını da etkiledi.

Romalıların Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da açmış olduğu yolların bir kısmı hâlâ ulusal ve uluslararası karayollarının bazı kısımlarını oluşturuyor.

3. Babillerin kanalizasyon sistemleri

Telif hakkıGETTY IMAGES
Bugün Irak sınırları içinde kalan Babil İmparatorluğu ve Güney Sarayı, antik dünyanın en iyi kanalizasyon sistemine sahip yeriydi.

Paris’in kanalizasyon sistemi 1850’de kuruldu. Tasarımı Baron Haussmann ve mühandis Eugène Belgrand tarafından yapılmıştı.

Londra ise mühendis Joseph Bazalgette’nin kanalizasyon planının hayata geçirilebilmesi için 1866’ya kadar beklemek zorunda kaldı.

Ama Babiller kil kanalizasyon borularını M.Ö. yaklaşık 4 binli yıllarda medeniyete kazandırmıştı.

Peki dünyanın geri kalanı neden bu kadar geç kaldı?

Antik Babil kenti, pis suyun kil borularla hanelerden uzağa taşındığı ilk yerdi.

Irak’ın güneydoğusundaki antik Nippur kentindeki Bel Tapınağı kazıları sırasında boru döşeme, dirsek ve t şeklindeki bağlantılara dair en eski ve binlerce yıllık kalıntılar bulundu.

4. Antik Yunan tesisatçılığı

Telif hakkıGETTY IMAGES
Girit adasındaki Knossos antik kenti M.Ö. 1900 yıllarında inşa edilmeye başlandı ve çok iyi işleyen bir tesisat sistemine sahip.

Antik Yunanlar ise tam anlamıyla tesisat sihirbazlarıydı. Kanalizasyon sistemini bir adım öteye taşıyarak, detaylı tesisat sistemleri kurdular.

Giritliler temiz su girişi ve kirli su çıkışı için yeraltına kil borular döşeyen ilk uygarlıktı.

Başkent Knossos’un, temiz suyu kente getirmek ve kirli suyu kent dışına çıkarmak için kurduğu, özenle hazırlanmış bir sistemi vardı.

Giritliler ayrıca M.Ö. 1800’lü yıllarda ısınma sistemleri ve tuvalatler için sifon sistemi de geliştirmişti.

5. Pagan Britanya ve güneşe tapınma

Telif hakkıGETTY IMAGES
İngiltere’deki Milton Keynes planlaması, yaz gündönümünde güneşin kentin etam meydanından doğacağı şekilde yapılmıştı.

Milton Keynes İngiltere’nin en güzel şehri olmayabilir ama “kendinden en emin ve baskın şekilde modern” şehri olarak tanımlanıyor.

Şehir, konut krizini çözmek üzere 1960’larda inşa edilmiş olsa bile, kentin planlamasında Britanya’nın geçmişindeki dikili taşlara ve anıtlara yapılan saygı duruşunu görmek mümkün.

Kentin tasarımı, pagan ritüellerinden ve inançlarından büyük bir etki taşıyor.

O kadar ki kentin ana caddesi olan Midsummer (Yaz ortası) Bulvarı, yaz gündönümünde güneşin tam üstüne doğacağı şekilde tasarlandı. Aynı, tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dayanan taş anıt Stonehenge gibi.

Yani Milton Keynes kenti bir anlamda güneşe adanmış bir tapınak…

6. Antik Roma mimarisi


Telif hakkıGETTY IMAGES
Kemerler, kolonlar ve kubbeler bize Yunanlardan kalan yapısal şekiller. Roma’daki Satürn Tapınağı M.Ö. 497’de inşa edilmişti.

Ve Roma’yla ilgili klişe biz söz daha: Roma bir günde inşa edilmedi!

Kemerlerin, kolon ve kubbelerin karmaşıklığına bakınca, bu sözün ne kadar doğru olduğunu görebilirsiniz.

Roma mimarisinin özelliklerini bugün tüm dünyada görmeniz mümkün.

Napolyon 19. yüzyılda imparatorluğunu inşa ettirirken, Roma mimarisinin özelliklerini taşıyan yapılar da sipariş etmişti: Zafer Takı ve Vendome Meydanı bunlardan sadece ikisi.

Ve ABD’nin başkanlık konutu olan Beyaz Saray’a bakın… Kolon ve kemerlerinin Antik Roma’dan geliyor olduğunu görebilirsiniz.

(https://www.bbc.com)-www.arkeolojikhaber.com

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için