Blog

Eki6

Göbeklitepe’de 2025 Yılı Kazı Sezonu Tamamlanıyor: Yeni Heykel Arkeoloji Dünyasında Yankı Uyandırdı

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  C YapısıGöbeklitepeİnsan HeykeliKültürel MirasNeolitik ÇağProf Dr Necmi KarulRestorasyonTaş Tepeler ProjesiUNESCO Dünya Miras Listesi



Göbeklitepe’de 2025 Yılı Kazı Sezonu Tamamlanıyor: Yeni Heykel Arkeoloji Dünyasında Yankı Uyandırdı

Tarihin bilinen en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilen Göbeklitepe, bu yıl da dünya arkeoloji çevrelerinin odağında yer aldı.

 

www.arkeoljikhaber.com

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Göbeklitepe’de bu yıl yürütülen kazı, bakım ve restorasyon çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi. Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen araştırmalarda, “C yapısı”nın onarımı büyük oranda tamamlanırken, B ve D yapıları arasında keşfedilen insan heykeli, Neolitik dönem insanının sembolik dünyasına dair önemli ipuçları sundu.

12 Bin Yıllık Gizem Yeniden Gün Yüzünde
Tarihin bilinen en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilen Göbeklitepe, bu yıl da dünya arkeoloji çevrelerinin odağında yer aldı. Şanlıurfa’nın Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilen alan, insanlık tarihinin en erken yerleşim ve inanç örneklerini barındırıyor.

2025 sezonu boyunca Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen kazı ve onarım çalışmaları, Taş Tepeler Projesi çerçevesinde genişletilmiş bir program dâhilinde gerçekleştirildi. Özellikle koruma çatısı altındaki bölgelerde yoğunlaşan ekipler, hem kazı hem de yapısal restorasyon faaliyetlerini eş zamanlı sürdürdü.

Geçmişi 12 bin yıl öncesine uzanan bu yerleşimde, her kazı dönemi Neolitik dönemin sosyal ve ritüel yaşamına dair yeni ipuçları sunuyor. Bu yılın en çarpıcı bulgusu, B ve D yapıları arasında keşfedilen gerçek boyutlu bir insan heykeli oldu. Baş ve gövdesi net şekilde ayırt edilen heykel, Neolitik dönemde insan temsiline dair en somut örneklerden biri olarak bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.


Prof. Dr. Necmi Karul

C Yapısında Yoğun Restorasyon: Sembolik Dengenin Yeniden İnşası
Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, bu sezon özellikle “C yapısı”nda yoğunlaştıklarını belirterek, hem yapısal onarım hem de koruma uygulamalarının sürdüğünü ifade etti. Karul, “Göbeklitepe’de bu yıl çok kapsamlı kazı ve onarım çalışması gerçekleştirdik. Kuzey yamaçta, daha önce kısmen açığa çıkarılmış kulübelerin bulunduğu bölgede yerleşim birimlerinin işlevini anlamaya yönelik kazılar yaptık” dedi.

C yapısı, güçlü hayvan kabartmalarıyla (yılan, boğa, domuz) tanınan ve tapınak kompleksinin en görkemli yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Bu yıl gerçekleştirilen çalışmalarla yapının duvarlarının sağlamlaştırılması, dikili taşların yeniden ayağa kaldırılması ve taş blokların birleştirilmesi tamamlandı.
Karul, geçen yıl “aslanlı yapı”da uygulanan benzer bir güçlendirme yönteminin bu yıl C yapısına da uyarlandığını belirterek, “Bu sayede hem mimari bütünlüğü koruyoruz hem de yapının orijinal düzenini gelecek nesillere aktaracak bir sistem kuruyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu kapsamda yapılan uygulamalar, Göbeklitepe’deki arkeolojik koruma anlayışının yalnızca kazıya değil, sürdürülebilir miras yönetimine odaklandığını gösteriyor.


Yeni Buluntular Neolitik Düşünce Dünyasını Aydınlatıyor
Göbeklitepe, son yıllarda sadece yapısal keşiflerle değil, sembolik anlatımların çözümlemeleriyle de bilim dünyasının gündeminde. 2023 yılında D yapısında bulunan gerçek boyutlu yaban domuzu heykelinin ardından bu yıl ortaya çıkarılan insan figürü, Neolitik dönemin “insan-merkezli” düşünce evrimini temsil ediyor.

Uzmanlara göre bu figür, Göbeklitepe’deki inanç sisteminin yalnızca doğa ve hayvan sembolleriyle değil, aynı zamanda insanın varoluşuna dair soyut bir sorgulamayla da ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, insanlığın ritüel ve sembolik düşünme kapasitesinin tahmin edilenden çok daha erken dönemde şekillendiğine işaret ediyor.
Kazı ekibi, yapay zekâ destekli veri analizleriyle alandaki mimari yerleşim düzenini ve yapılar arası ilişkileri de dijital ortamda yeniden yapılandırmayı planlıyor. Böylece Göbeklitepe’nin yalnızca kazı alanı olarak değil, aynı zamanda dijital koruma laboratuvarı olarak da işlev görmesi hedefleniyor.


Taş Tepeler Projesiyle Birlikte Bütüncül Bir Yaklaşım
Göbeklitepe, Karahantepe, Sayburç, Sefertepe gibi alanları kapsayan Taş Tepeler Projesinin en bilinen merkezi konumunda. Bu proje, yalnızca kazı çalışmalarıyla değil, aynı zamanda arkeolojik alan yönetimi, konservasyon, turizm planlaması ve eğitim faaliyetleriyle de Türkiye’nin kültürel miras politikalarında öncü bir rol üstleniyor.
Göbeklitepe’de bu yılın sonunda tamamlanacak kazı ve restorasyon faaliyetleriyle birlikte, 2026 sezonunda çevresel düzenleme, ziyaretçi altyapısı ve koruma stratejilerinin devreye alınması planlanıyor. Bu adımlar, hem alanın bilimsel değerini hem de turizm potansiyelini güçlendirecek.

 

Rauf Maltaş aa

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için