Blog

Ýskitlerin kökenleri hakkýnda çok fazla tartýþma var. MÖ 5. yüzyýla, Yunan tarihçi Herodotus’a göre, Ýskitler aslen Asya’da yaþýyorlardý, ancak düþman bir kabile tarafýndan batýya itildiler.
Erman Ertuðrul - www.arkeofili.com
Karadeniz’in kuzeyinden Çin’e kadar uzanan geniþ bir bozkýr bölgesini iþgal eden Ýskitler, göçebe çobanlardý ve zorlu savaþçýlardý.

“Ýskit”, Karadeniz’in kuzeyinden Çin’e kadar uzanan geniþ bir otlak veya bozkýr bölgesini iþgal eden çeþitli ama kültürel olarak iliþkili bir göçebe grubunu belirtmek için kullanýlan bir terim. Saka olarak da bilinen “Ýskit (Scythian)” adý eski Yunanlar tarafýndan türetilmiþti.
Stanford Üniversitesi’nde halkbilimci ve tarihçi olan ve “Amazonlar: Antik Dünyadaki Savaþçý Kadýnlarýn Yaþamlarý ve Efsaneleri”nin (Princeton University Press, 2014) yazarý Adrienne Mayor, “Ýskit kültürü bozkýrlarda MÖ 800’den MS 300’e kadar geliþti.” diyor.
Ýskitler; Antik Yunanlar, Persler, Romalýlar ve Çinliler de dahil olmak üzere birçok eski uygarlýk tarafýndan biliniyordu ve at sýrtýnda okçuluk sanatýný, üzengi veya eyer kullanmadan bile mükemmelleþtirmiþlerdi. Savaþta gaddarlýkla ün yapmýþlardý ve vur-kaç savaþ taktiklerinde ustaydýlar.

Ýskitlerin kökenleri ve imparatorluðu
Ýskitlerin kökenleri hakkýnda çok fazla tartýþma var. MÖ 5. yüzyýla, Yunan tarihçi Herodotus’a göre, Ýskitler aslen Asya’da yaþýyorlardý, ancak düþman bir kabile tarafýndan batýya itildiler. En nihayetinde Karadeniz bölgesine ve Avrupa’nýn doðu eteklerine ulaþtýlar ve orada da mevcut sakinleri dýþarý attýlar.
Buna karþýlýk, MÖ 1. yüzyýlda yazan Yunan yazar Diodorus Siculus, Ýskitlerin kuzeye, güneyden bozkýr bölgesine, muhtemelen modern Ermenistan’dan veya hatta daha güneyde Hindistan ile batý sýnýrý boyunca ilerlediklerini iddia etti.
Farklý ve çok daha hayali bir baþlangýç hikayesinde Herodotus, Ýskitlerin nasýl güçlü kahraman Heracles’in torunlarý ve yarý kadýn yarý yýlan bir yaratýðýn soyundan geldiklerini anlatýr. Bu hikayede Heracles, Yunanistan’ýn doðusundaki topraklarda seyahat ederken yaratýkla karþýlaþtý. Yaratýk, Heracles’in atlarýný çaldýktan sonra, onlarý geri istiyorsa kalýp onunla çiftleþmek zorunda kalacaðýný talep etti. Bu çiftleþmeden, biri Ýskit soylularýnýn atasý olan Scythes adlý üç oðul ortaya çýktý.

Ancak modern tarihçiler, Ýskitlerin kökenlerini yeniden yapýlandýrmak için arkeolojik ve genetik kanýtlarý kullandýlar.
Mayor, “Görünüþe göre Ýskit kültürü dediðimiz þey 2500 yýldan daha uzun bir süre önce Sibirya, Doðu Asya ve Yamnaya Avrasya gruplarýnýn bir kombinasyonu olarak ortaya çýktý.” diyor.
“Eski Ýskit bölgesinin birçok farklý dili olduðu gibi, Ýskit atalarýnda da, özellikle anne soyunda büyük etnik çeþitlilik bulunur. Þimdiye kadar yapýlan tüm çalýþmalar, Ýskitlerin tek bir homojen grup olmadýðýný doðruluyor.”
Mayor, genetik çalýþmalarýn bir zamanlar Ýskit olarak bilinen topraklarýn farklý halklarýnýn yapýsý hakkýnda çok þey ortaya çýkarmasýna raðmen, hikayenin tamamýnýn henüz bilinmediðini ve hala tartýþýldýðýný belirtiyor.
Sosyal organizasyon ve ölü gömme
Bozkýrlarýn açýk otlaklarý – geniþ ovalar ve alçak, iniþli çýkýþlý tepelerden oluþan bir ortam – pastoralizm için faydalýydý ve bu manzaradaki binlerce insan nüfusu, büyük hayvan sürülerine yöneldi. Ýskitler de istisna deðildi. Herodotus’a göre, sýðýr ve at sürülerini beslediler ve çoðu insan kalýcý yerleþim yerlerine yerleþmek yerine bozkýrlarda dolaþýyordu.
World History Encyclopedia’ya göre, Ýskitler arazide öküzlerin kullandýðý yük arabalarýnda dolaþýyorlardý. Bu arabalardan bazýlarý büyük ve ayrýntýlýydý ve birden fazla odasý vardý. Birden fazla araba birlikte seyahat ettiðinde, bu yýðýn bir þehre veya büyük bir yerleþime benziyordu.
Ýskitler, siyasi olarak birleþik olmayan, ortak bir dili, kültürü, giyim tarzýný ve sanat tarzýný paylaþan kabileler halinde örgütlendiler. Savaþ zamanlarý veya ritüel etkinliklerin kutlanmasý gibi belirli dönemlerde, farklý kabileler daha büyük siyasi birimler veya konfederasyonlar oluþturmak için bir araya geldi.
Mayor, Ýskit toplumunun kalýtsal seçkinler gibi keskin sosyal bölünmelere sahip olup olmadýðý açýk olmadýðýný, ancak birçok açýdan, özellikle cinsiyet rolleri açýsýndan nispeten eþitlikçi göründüklerini söylüyor.
World History Encyclopedia’ya göre, tarihi ve arkeolojik kayýtlar, Ýskit kadýnlarýnýn modern zamanlara kadar rakip olamayacak kadar önemli bir özerkliðe ve ayrýcalýða sahip olduðunu gösteriyor. Örneðin, birçok Ýskit kadýný, erkeklerin yanýnda atlý okçu olarak hizmet ediyordu ve Ýskit toplumunda liderlik rolleri üstlenebiliyorlardý. Ayrýca, çok sayýda Ýskit mezarý, kadýnlarýn da genellikle erkekler kadar ayrýntýlý adaklarla defnedildiðini gösteriyor. Örneðin 2019’da, silahlar ve altýn objeler de dahil olmak üzere, genellikle erkekler için ayrýlmýþ adaklarý içeren dört kadýný içeren bir mezar bulundu.
Herodotus, bu grubu belirtmek için “Kraliyet Ýskitleri” terimini kullanarak Ýskit “krallarýnýn” varlýðýndan bahsediyor. Ayrý bir kabile olduklarýný ve þu anda Ukrayna’nýn güney kesiminde, Karadeniz çevresinde kümelenmiþ antik Yunan þehirlerinin hemen kuzeyinde yaþadýklarýný belirtiyor. Herodotus, önemli bir siyasi ve askeri güce sahip olduklarýný ve kalýtsal seçkin olduklarýný söylüyor, ancak diðer Ýskit kabileleriyle iliþkilerinin ne olduðu açýk deðil.
Herodotus’a göre, Kraliyet Ýskitlerinden biri öldüðünde, “yerde dört köþeli büyük bir çukurdan” oluþan büyük bir mezar hazýrlanýr ve bireyin vücudu içine yerleþtirilir. Herodotus, bireyin “cariyeleri, sakisi, aþçýsý, uþaðý, yaveri ve habercisinin yaný sýra atlar ve altýn kupalarý” ile gömüldüðünü yazýyor. Kralýn hizmetkarlarý daha sonra mezarý toprakla kapladý ve bir tümülüs dikti, “bunu olabildiðince büyük kýlmak için birbirleriyle þevkle yarýþtýlar”.
Arkeologlar, kurgan adý verilen bu yüksek statülü mezarlardan bazýlarýný ortaya çýkardýlar. Güney Sibirya’da bulunan bunlardan biri 2800 yýl öncesine ait ve bir futbol sahasý uzunluðundan daha geniþti. Bir erkek ve kadýnýn cenazesini içeriyordu ve altýn takýlar, silahlar, zengin bir þekilde dekore edilmiþ kaplar (bazýlarýnda afyon gibi uyuþturucu izleri olan) ve diðer mezar eþyalarýyla doluydu.
Ýskit kýyafetleri ve dövmeleri
Bazý klasik yazarlar, Ýskitlerin kendine özgü elbisesinden bahseder ve erkeklerin sivri þapkalar, renkli tunikler ve en karakteristik olarak ayak bileklerine kadar uzanan uzun pantolonlar giydiklerini söyler. Ýskitler ayrýntýlý tasarýmlara, karmaþýk iþlemelere ve cesur renklere düþkündü. Erkekler ve kadýnlar, genel olarak kýyafetleri gibi, renkli ve birçok desenle süslenmiþ botlar giyiyorlardý. Bunlardan biri, bir kadýn botu, Orta Asya’daki Altay Daðlarý’nda bulundu ve yaklaþýk 2.300 yýl öncesine tarihleniyor.
Ýskitler dövme uygulamalarýyla ünlüydü. Birçoðu son derece stilize edilmiþ desenlerde iþlenmiþ gerçek ve efsanevi hayvan tasarýmlarý, özellikle kol ve bacaklarda belirgindi. Ukok Prensesi olarak adlandýrýlan genç bir kadýnýn mumyasý 1993 yýlýnda bulundu; bir geyik, bir panter ve bir grifon tasvirleri de dahil olmak üzere bir dizi ayrýntýlý dövmeye sahipti. Antik Ýskit bölgesinde baþka dövmeli mumyalar da bulundu.
Ýskit savaþçýlarý ve silahlarý
Herodotus, Ýskitlerin askeri hünerlerini yazdý, hayatlarýnýn bu yönünü çok detaylý bir þekilde tanýmladý ve onlarý “yenilmez ve karþý konulmaz” olarak sýnýflandýrdý.
Ýskit savaþçýlarý, savaþta beceri yoluyla yüksek statü elde edebilirdi. Herodotus, “Bir Ýskit savaþçýsý, savaþta öldürdüðü herkesin baþlarýný kralýna taþýdý, çünkü bir kafa getirirse ganimetten payýný alýrdý.” diyor.
Ýskitler özellikle atlý okçuluk yetenekleriyle ünlüydü. Mayor, “Ýskitli erkek ve kadýn atlý okçular, Yunanlar, Romalýlar, Persler ve Çin Seddi’ni kendilerine karþý savunmak için inþa eden Çinliler tarafýndan takdir edildi.” diyor.
Ýskitlerin birincil silahý, tahta, boynuz ve kas telinden yapýlmýþ kompozit yaydý. Son derece dayanýklý ve isabetli bir silahtý. Ýskit savaþçýlarý ayrýca balta, kýlýç, mýzrak ve topuz gibi bir dizi baþka silah da taþýyorlardý. Askeri yetenekleri çevrelerindeki birçok medeniyet tarafýndan tanýndý ve Ýskit savaþçýlarý, Pers imparatorluðu ve Greko-Pers kralý Mithridates VI’nýn kuvvetleri gibi yabancý ordularda sýk sýk paralý asker olarak hizmet ettiler.
Ýskit kadýnlarý ve Amazonlar efsanesi
Ýskitler, genellikle antik Yunan mitolojisinde önemli bir yere sahip olan vahþi kadýn savaþçýlar olan Amazonlar efsanesi ile iliþkilendiriliyor. Diodorus Siculus, Ýskit kadýnlarýnýn önde gelen savaþ rolünü öne süren antik yazarlardan biriydi. Siculus, “Çünkü bu halklar arasýnda kadýnlar, týpký erkeklerin yaptýðý gibi savaþ için eðitilirler ve erkekçe yiðitlik eylemleri hiçbir þekilde erkeklerden aþaðý deðildir. Sonuç olarak, seçkin kadýnlar birçok büyük iþin yaratýcýsý olmuþtur.” diye yazmýþtý.
Mayor, bu cesur kadýn savaþçýlarýn efsanesi ve gerçekliði arasýndaki baðlantýyý araþtýrdý. “Herodotus, Platon, Strabo ve Pausanias gibi Yunan yazarlarýn hepsi, efsanelerdeki Amazonlarý, bozkýrlarýn savaþçý Ýskit göçebeleri arasýndaki gerçek, kanlý canlý kadýnlara baðladýlar. Þimdi, antik Ýskitya’da, bazýlarý savaþta yaralanmýþ, silahlarý ve atlarýyla birlikte gömülmüþ 300’den fazla antik kadýnýn yakýn tarihli ve muhteþem arkeolojik keþifleri sayesinde, Yunan edebiyatýnýn ve Amazonlarla ilgili sanatýnýn, atlý bozkýr göçebelerinin yaþamlarýndan güçlü bir þekilde etkilendiðini biliyoruz.”
Ýskit dünyasýnýn alacakaranlýðý
Herodot, Akhamenid hanedanýndan I. Darius yönetiminde Ýskitler ve Persler arasýnda geçen büyük bir savaþý anlatýyor. Bu savaþ, MÖ 513’te Darius’un orada yaþayan insanlarý boyunduruk altýna almak ve onlarý Pers boyunduruðu altýna sokmak niyetiyle Ýskit topraklarýný iþgal etmesiyle baþladý.
Ancak sefer felaketle sonuçlandý; Ýskit süvarileri tarafýndan ezilen, uzun yürüyüþlerden ve fethetmeye çalýþtýklarý topraklarýn amansýz geniþliðinden yorulan Pers ordusu sonunda geri döndü. Bu yenilgi Ýskitlerin batýya doðru kuzey Yunanistan ve Trakya’ya doðru ilerleyerek etkilerini geniþletmelerini saðladý.
Ancak birkaç yüzyýl sonra Ýskitler o kadar þanslý deðildi. Güçleri, önce MÖ 339’da Makedon II. Philip’in ellerinde ve daha sonra kültürel ve dilsel olarak Ýskitlerle akraba olan Sarmatyalýlar tarafýndan MÖ 4. yüzyýldan, MS 2. yüzyýla kadar süren uzun bir çatýþmada bir dizi askeri yenilgiye uðradýklarýnda azaldý. Ayrýca MÖ 2. yüzyýlda, Pontus kralý VI. Mithridates’in kuzey Anadolu’da Ýskit kuvvetlerini kararlý bir þekilde yendiði ve Ýskit savaþçýlarýný kendi ordusuna dahil ettiði zaman büyük bir askeri yenilgiye uðradýlar.
Ýskit toplumu ve siyasi hegemonyasýna aðýr bir darbe MS dördüncü yüzyýlda, Ýskitlerin Hunlar tarafýndan harap edilmesiyle geldi. Hunlar, hükümdarlarý Attila’nýn altýnda, MS 5. yüzyýlda Avrupa’yý iþgal eden Avrasya’daki atlý göçebe savaþçýlardý.
World History Encyclopedia’ya göre Ýskitler bu dönemde Gotlar tarafýndan asimile edilmiþ olabilir. Bazý bilim insanlarý, güney Rusya’nýn bazý kýsýmlarýný ve Kafkas Daðlarý bölgesini iþgal eden Osetlerin atalarýný Ýskitlerden almýþ olabileceðine inanýyor.
Ancak Mayor, bir kültürün nihai ölümüyle ilgili hikayelerin yanýltýcý olabileceði konusunda uyarýyor.
“Antik Yunanlar, Romalýlar ve Persler gibi eski Ýskit kültürü, onlarýn Orta Çað’daki ayaklanmalarla, yok olma veya diðer kabilelerle bütünleþme ve Ýslam’ýn yükseliþiyle (ve sürekli fetihler, yerinden edilmeler, baský ve diðer çalkantýlý olaylarýn modern tarihine raðmen) Ýskit geleneklerinin kaybolduðunu bilse de Ýskit gelenekleri hiçbir zaman ortadan kalkmadý.”
“Ýskit gelenekleri ve atlý okçuluk uzmanlýðý Partlar, Moðollar ve diðerleri ile devam etti ve Ýskit binicilik ve okçuluk becerileri ve eþitlikçi deðerler bugün Orta Asya’da yaþayan bazý göçebe ve yarý göçebe gruplarda varlýðýný sürdürüyor.”
Live Science. 10 Þubat 2022.
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >