Blog

Nis6

Gökçeada'da Çatalhöyük ve Göbekli Tepe'dekilere benzer figürler bulundu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  arkeolojiArkeoloji SohbetleriarkeolojikÇanakkaleÇanakkale Kent MüzesiGökçeadaNeolitikProf. Dr. Burçin ErdoğuUğurluZeytinlik Höyük



Gökçeada'da Çatalhöyük ve Göbekli Tepe'dekilere benzer figürler bulundu

Gökçeada'daki Uğurlu- Zeytinlik Höyük arkeoloji kazılarında bu sene Çatalhöyük ve Göbekli Tepe'deki kazılarda bulunan eserlerle benzerlik gösteren neolitik döneme ait ilginç figürler bulunduğu belirtildi.

TÜRKİYE'NİN EN BATISINDAKİ ARKEOLOJİK KAZI

Çanakkale Kent Müzesi ve Arşivi’nde Arkeoloji Müzesi ortaklığında gerçekleştirilen Arkeoloji sohbetlerine konuk olan Prof. Dr. Burçin Erdoğu, alanda bulunan semaiklerin eşsiz ama figürünlerin Çatakhöyük ve Göbeklitepe kazılarında bulunanlarla benzer olduğuna dikkat çekti.

4 Nisan 2018 Çarşamba günü Kent Müzesi’nin konuğu Prof. Dr. Burçin Erdoğu ile “Uğurlu- Zeytinlik Höyük” sohbeti gerçekleştirildi. Uğurlu yerleşim yerinin Gökçeada’daki günümüz karşılığını paylaşarak başladığı sohbette Uğurlu’nun Türkiye’nin en batısındaki arkeolojik kazı alanı olduğunu belirtti.

BULUNAN SERAMİK ÇANAK VE ÇÖMLEKLER BENZERSİZ

Projelerinin amaçlarının Avrupa’ya Neolitik öğelerin ne zaman aktarıldığı sorusunun cevabını aramak olduğunu dile getirdi.

Neolitik çağlarda yerleşik hayata geçiş, hayvanların evcilleştirilmesi, tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirildiği bilgisini verirken buluntuların tarihlendirmelerine ve aletlerin yapımına dair görüşleri paylaştı. Baskı tekniği ile alet yapımının ilk olarak Neolitik çağda ortaya çıktığını bu tekniğin yerleşim yerinde kullanıldığını söyledi.

FİGÜRÜNLER ÇATALHÖYÜK VE GÖBEKLİTEPE BULGULARINI ANDIRIYOR

 

M.Ö. 6600’lü yıllara ait seramik örneklerinin de Uğurlu’da ortaya çıktığını, çıkan seramik örneklerinin form ve yapım tekniği olarak diğer örneklerle farklılık gösterdiğini ve özgün olduğunu dile getirdi. Burçin Erdoğu bu sene içerisinde buldukları Çatalhöyük ve Göbekli Tepe ile benzerlik gösteren ilginç figürlerinin fotoğraflarını da paylaştı.

Yerleşim yerinde ortaya çıkan lüle taşı ve mermer kapların olduğunu mermerin ve lüle taşının bölgede bulunmadığını dışarıdan getirildiğini söyledi. M. Ö. 5300’lü yıllara ait iskeletlerin de bulunduğunu sözlerine eklerken bunların farklı bir ölü gömme geleneği ya da bir tören olabileceğini Batı Anadolu’da Neolitik dönemden itibaren bulunan tek iskelet grubunun bunlar olduğunu sözlerine ekledi. Sohbet, Prof. Dr. Burçin Erdoğu’nun sunumunun ardından sona erdi.

 
Kaynak: Arkeolojikhaber

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için