Blog

Ağu24

Hasar Görmüş Bir Kafatası Ne Fark Yaratır, Nasıl?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Hasarkafatasıfosilinsanpaleoantropoloji



Hasar Görmüş Bir Kafatası Ne Fark Yaratır, Nasıl?

Paige Madison, fossilhistory.wordpress.com sitesindeki 8 Haziran 2017 tarihli yazısı:

Bu blogun okuyucuları, insan atalarının fosillerinin benim için ne kadar çekici olduğunu bilirler. Fosillerin güzelliği, garip hikayeleri ve fikirlerimizi sorgulatma şekilleri hakkında birçok yazı yazdım. Buna karşın, eleştirmenler sıkça sordular: bu ufak kemik parçalarının keşfi gerçekten de bir fark yaratır mı? Başka bir deyişle, paleoantropoloji neden önemli; neden insan evrimini araştırmak zorundayız?

Kabul etmeliyim ki bazen bu soruları cevaplarken kendimi sözcükleri israf ediyormuş gibi hissediyorum. Benim için insanın kökleri her zaman dünyanın en ilginç konusu olmuştur. Bu doğuştan gelen ilgi beni zora sokuyor çünkü benim için cevap çok açık görünüyor. Çok açık, öyle ki, kelimelere dökmekte zorlanıyorum (yeni mezunlar arasında yaygın bir problem sanırım).

Thomas Huxley daha önce evrim için “insan için soruların sorusu-bütün problemlerin altında yatan ve diğerlerinden çok daha ilgi çekiçi olan problem” demişti. Buna bütün kalbimle katılıyorum, fakat yine de insanın köklerinin neden “soruların sorusu” olduğu ve bu konunun neden bu kadar ilgi çekici olduğu sorusunu cevaplamıyor. Yakın zamanda bu konuyu biraz olsun aydınlatan-belki bunu benden daha iyi yapan-bir alıntıya denk geldim ve bunu sizinle paylaşmam gerektiğini düşündüm. İngiliz The Observer gazetesinden, 8 Şubat 1925’te yayınlanmış bir bölüm. Yazar o zamanlar yeni keşfedilmiş olan Güney Afrika’daki sözde “kayıp halka” Taung Çocuğu’ndan bahsediyor:

Bazıları Sub-tropik Afrika’da keşfedilen hasar görmüş bir kafatasının bir fark yaratmayacağını söyleyecektir. Kabul edilmeli ki bu bizi kablosuz yada elektrik ışığının keşfi kadar etkilemez. Asıl fark bakış açısındadır.

Bütün bu süreci teşvik eden şey, insanın, varlıkların düzenini ve bu düzen içinde kendi yerini anlamaya dair içindeki inançtır. Fakat bu teşvik onu kendi izlerini, başlangıcına ve nihai sonuna doğru izlemeye mecbur eder. İnsan nereden geldiğini daha net gördükçe, nereye gideceğini de daha net anlayacaktır. Observer’daki dostumuzun bu cümleleri, 1925’te yazılmış olmasına rağmen bugün dahi doğruluğunu koruyor (en azından bana göre). Yeni keşifler bize maddi yollardan yardım etmese-iPhone’ların gelişimine direkt katkı sağlamasalar-dahi, bize kim olduğumuzu ve bu noktaya nasıl geldiğimizi öğretirler.

Bu bakış açısı, bu perspektif, gereklidir ve uygulamaları çok yönlüdür. Fosiller bize doğanın, milyarlarca yıldır bu eşsiz güzellikteki gezegende yayılan, harika ve karmaşık evrimsel yaşam ağının içindeki yerimizi öğrenmede yardım ederler. Hominin fosilleri, mütevazı geçmişimizi ve alışılmadık evrimsel hikayemizi vurgularken ayrıca insanların ortak tarihini de aydınlatır. Kimliğimizin bu önemli parçalarını, bu noktaya nasıl geldiğimizi, içinde bulunduğumuz alanı nasıl işgal ettiğimizi anlamadan, nereye gideceğimizi nasıl bilebiliriz?

Çeviren: Oğuzhan Zengin

Kaynak: fossilhistory.wordpress.com  / http://www.evrimselantropoloji.org/hasar-gormus-bir-kafatasi-ne-fark-yaratir-nasil/

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için