Blog

Ara17

İnsan Fosillerini Tarihlemek için Maymun Dişleri Kullanmak

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  HomininKüçük AyakMaymunTarihleme



İnsan Fosillerini Tarihlemek için Maymun Dişleri Kullanmak

Yıllardır paleoantropologlar, Güney Afrika fosil alanlarının yaşları için çok çeşitli olası tarihler önerdiler.

Buket Çağlayan - www.arkeofili.com

Nesli tükenmiş bir maymun türünden alınan dişler, Güney Afrika’da bulunan insan atası fosillerinin yaşları hakkında ipucu veriyor.


C: Credit: University of Oregon

Antropolog Stephen Frost ve meslektaşlarından oluşan bir ekip tarafından yapılan bir araştırma, Güney Afrika’da insan evrimi için önemli ipuçları barındıran anahtar fosil alanlarının önerilen yaşlarını güncelliyor. Sonuçlar, Güney Afrika’daki en eski hominin fosillerinin 2,8 milyon yıldan daha eski olmadığını gösteriyor. Bu tarih, farklı yöntemler kullanarak 4 milyon yıl öncesine kadar eski tarihler öneren diğer yeni araştırmalarla çelişiyor.

Frost ve meslektaşları bu bulguları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir makalede bildirdiler.

Frost, “Bu şeylerin tarihleri oldukça önemli.” diyor.

Bir fosilin yaşını değiştirmek, onu çevreleyen bağlamı ve dolayısıyla bilim insanlarının farklı fosilleri tutarlı bir evrim hikayesine dönüştürmek için önerdiği açıklamaları da değiştirir. Yıllardır paleoantropologlar, Güney Afrika fosil alanlarının yaşları için çok çeşitli olası tarihler önerdiler.

Frost, “Güney Afrika, bu gerçekten erken insan fosillerinin keşfedildiği ilk yerdi.” diyor. Ancak bu örneklerin toplanma yöntemleri nedeniyle – bazen dinamit de kullanıldı – “bu tabakaların ne kadar eski olduğuna dair birçok kanıt da yok edildi.”

Ekip, yaklaşık 500.000 yıl önce soyu tükenmiş bir maymun türü olan Theropithecus oswaldi’nin dişlerini, fosil alanlarındaki tarihleri ​​tahmin etmek için kullandı. Zamanla, maymunların dişleri, matematiksel bir denklemde yakalanabilecek bir şekilde, tutarlı bir şekilde büyüdü. Bilim insanları, belirli bir bölgede bulunan dişlerin boyutuna bakarak, onların ve yakınlardaki diğer fosillerin ne zaman oluştuğunu tahmin edebilirler.

Frost, T. oswaldi’nin bu tür bir karşılaştırmalı analiz için iyi bir aday olduğuna inanıyor. Bu türe ait dişler bol miktarda bulunuyor; hominin fosillerinin de keşfedildiği tüm önemli sitelerde görülebiliyorlar. Ve genellikle bol miktarda bulunurlar, bu da birkaç aykırı değerin verileri çöpe atması riskini azaltır.

Aslında bilim insanları, 30 yıldan daha uzun bir süre önce fosil maymunları kullanarak Güney Afrika’daki fosil alanlarının yaşlarını tahmin ettiler. Ancak Frost ve meslektaşları, şimdi çok daha fazla örneğin ve daha iyi teknolojilerin mevcudiyeti göz önüne alındığında yeniden değerlendirme zamanının geldiğine inanıyorlardı.

Frost, “Kullandığımız teknikler uzun süredir var ve çok güçlü oldukları zaten kanıtlandı. Çeşitli sınırlamalar nedeniyle, zaman tahminleri 30 yıl önce daha geniş bir aralığı kapsıyordu.” diyor.

Araştırmacılar, maymun dişi verilerini, kayalardaki manyetik imzaları ve radyoaktif izotopları ölçmek gibi diğer tarihleme yöntemleriyle birleştirdiler.

Yakın zaman önce yayımlanan birkaç makale, bazı Güney Afrika fosil yatakları için çok daha eski yaşları öneren daha yeni tarihlendirme yöntemleri kullandı. Bu araştırma bu yaz yayınlandığında, Frost ve ekibi zaten aynı alanların yeniden değerlendirilmesi üzerinde çalışıyorlardı. Ve yöntemleri, belirli anahtar siteler için farklı sonuçlar verdi.

Tarih farkı, bilim insanlarının bu yerlerde keşfedilen fosilleri nasıl yorumladıklarını etkiler. Şimdiye kadar keşfedilen en eksiksiz erken dönem insan iskeletlerinden biri olan Küçük Ayak fosili de (Little Foot) bunun en iyi örneği.

Bazı araştırmalar, Küçük Ayak adlı fosilin 3,67 milyon yaşında olduğunu öne sürdü, ancak Frost’un verileri, fosilin bundan yaklaşık bir milyon yıl daha genç olduğunu gösteriyor. (Ekibinin bulgusu, uranyum kurşunlu radyometrik tarihleme kullanılarak yapılan diğer tahminlerle uyumlu)

Frost, bulguların Güney Afrika hominin fosillerinin yaşları hakkında daha fazla tartışma ve araştırmaya yol açacağını umuyor. Diğer araştırmacılar, farklı türlerin siteler arası karşılaştırmalarına dayalı olarak yaş tahminlerini güncelleyebilir.

Frost, “Bu Güney Afrika siteleri için doğru yaş tahminleri elde etmek, nihayetinde en az 75 yıldır ulaşılamaz bir hedef oldu. Umarım çeşitli hayvan gruplarından diğer uzmanlar da benzer güncellemeler sağlar. Bu, tüm fosillerde uygulansaydı çok daha güçlü olurdu.” diyor.


University of Oregon. 18 Kasım 2022.

Makale: Frost, S. R., White, F. J., Reda, H. G., & Gilbert, C. C. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için