Blog
İsmet İnönü vefatının 52. yıl dönümünde Üsküdar'da panelde anıldı
Üsküdar Belediyesi, Cumhuriyetimizin ikinci Cumhurbaşkanı ve Lozan Kahramanı İsmet İnönü’nün vefatının 52. yıl dönümü dolayısıyla anlamlı bir panele ev sahipliği yaptı.
www.arkeolojikhaber.com
Üsküdar Belediyesi'nin Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen İsmet İnönü’yü Üç Kuşak Ailesi Anlatıyor” başlıklı panelde konuşmacı olarak İnönü ailesinin üç kuşak temsilcisi olarak, Özden Toker, Gülsün Bilgehan ve Zeynep Bilgehan konuklara hitap etti.
Üsküdar Belediyesi, Cumhuriyetimizin ikinci Cumhurbaşkanı ve Lozan Kahramanı İsmet İnönü’nün vefatının 52. yıl dönümü dolayısıyla anlamlı bir panele ev sahipliği yaptı. “İsmet İnönü’yü Üç Kuşak Ailesi Anlatıyor” başlıklı programda, İnönü ailesinin üç kuşak temsilcisi İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, Gülsün Bilgehan ve Zeynep Bilgehan İsmet İnönü’yü anlattı.
Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe; Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, İnönü Ailesi fertleri ve yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Sinem Dedetaş: Ne mutlu ki bu mirasa sahip çıkıyoruz
Panelin açılış konuşmasında İsmet İnönü’nün tarihsel rolü ve Cumhuriyet’e kattığı değerlere dikkati çeken Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, “Ölümünün 52. yılında saygıyla andığımız İsmet İnönü; asker, devlet adamı ve Cumhurbaşkanı kimliğiyle çok iyi tanıdığımız bir tarihî şahsiyet. O, Cumhuriyet’in zor zamanlarında sorumluluk almış, savaşların yükünü omuzlamış bir kuşağın temsilcisi; barışı, hukuku ve demokratik geçişi önceleyen bir siyasi aklın simgesidir. Türkiye’nin çok partili hayata geçişinde gösterdiği irade, bugün hala üzerinde düşünmemiz gereken güçlü bir demokrasi dersidir. İsmet Paşa, 102. yıl dönümünü kutladığımız Lozan Barış Anlaşması’nın imzalanması sürecinde gösterdiği dirayet ve bağımsızlığımızın teminat altına alınmasındaki rolüyle de Cumhuriyet tarihimizin en özel figürleri arasında yer alıyor. Değerli konuklar, ziyaret etmekten her zaman büyük keyif aldığım ve yine geçtiğimiz hafta bulunduğum Edirne, tarih ve maneviyatın kucaklaştığı müstesna bir şehrimiz. Mimar Sinan’ın bizlere emaneti olan tarihi Meriç Köprüsü’nden geçip Lozan Caddesi’ne adım attığınızda, sizi doğayla iç içe bir tarih şeridi karşılar. Bu yol, Mimar Kemaleddin tarafından 1914 yılında yapılan muazzam Gar Binası’ndan geçer ve 1998’de yükselen Lozan Anıtı ve Meydanı’na kadar uzanır. Karaağaç’taki bu huzurlu yolda yürürken; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün ve bu vatanı bizlere armağan eden aziz atalarımızın ruhlarının bizlere eşlik ettiğini hissederim. Bizler de bugün, aynı azim ve kararlılıkla ne mutlu ki bu mirasa sahip çıkıyoruz.” dedi.
Ali Aral: İsmet İnönü hukuku ve kurumsallığı esas alan bir anlayışın adı
Üsküdar Belediye Başkan Vekili Ali Aral, konuşmasına bu anlamlı programın hayata geçirilmesine katkı sunan Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş’a teşekkür ederek başladı. Aral, İsmet İnönü’nün tarihsel önemine vurgu yaparak, “İsmet İnönü yalnızca kendi dönemine ait bir tarihsel kişilik değil; en zor zamanlarda devlet aklını ayakta tutan, barışı önceleyen, hukuku ve kurumsallığı esas alan bir anlayışın adıdır.” ifadelerini kullandı.
Gülsün Bilgehan: Bu millet gerçekten büyük bir millet
Moderatörlüğünü Tayfun Gürkaş’ın yaptığı panelde konuşan Gülsün Bilgehan İsmet İnönü’nün 52 yıl önce gerçekleşen cenaze törenine ilişkin anılarını paylaşarak, Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarından Ahmet İsvan’ın aynı törene dair kaleme aldığı anekdota atıfta bulundu. Bilgehan, bu anı üzerinden “Bu millet gerçekten büyük bir millet.” dedi.
52 yıl önce İsmet İnönü’nün naaşını taşıyan top arabasının yanında yer alan dönemin Harbiye öğrencilerinin, aradan geçen yıllara rağmen, aileleriyle birlikte iki gün önce Anıtkabir’de gerçekleşen İsmet İnönü’yü Anma törenine katılarak bu anıyı yaşatmaya devam ettiklerini aktardı. Konuşmasının devamında Türk milletinin vefasına vurgu yapan Gülsün Bilgehan, “Kendisine hizmet edenleri unutmayan bir millet var. İsmet Paşa’ya, Mustafa Kemal’e ve yol arkadaşlarına baktığımızda; o müthiş irade ve büyük mücadele azmi bizi bugünlere getiren ve hâlâ o ilkeleri yaşatmamızı sağlayan en büyük güçtür” şeklinde konuştu.
Özden Toker: Cumhuriyet’in ilk on yılında doğan bir çocuğum.
İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye ilişkin özellikle Pembe Köşk’te yaşadığı anılarını paylaşarak dinleyicilere duygusal anlar yaşattı. Atatürk’ün yakınında büyüyen bir çocuk olduğunu belirten Toker, Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanıklık etmenin kendisi için büyük bir gurur olduğunu ifade etti. Cumhuriyet’in ilanının onuncu yılında henüz üç yaşında olduğunu anlatan Toker, Pembe Köşk’ün bahçesinde yaşadığı bir anıyı şu sözlerle aktardı: “Atatürk’ün yanında olan, yakınında olan küçük bir çocuk olarak büyüdüm. Kendimle gurur duyuyorum. Cumhuriyet’in ilk on yılında doğan bir çocuğum. Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümünde üç yaşındaydım. Pembe Köşk’ün bahçesine gazeteciler gelmişti; ilk kez Türkiye belgeseli çekiliyordu. Babam beni kucağına almıştı. Üç yaşındayken, babamın kucağında Cumhuriyet’in hikâyesini ve heyecanını o yaştan itibaren duymaya başladım.
Zeynep Bilgehan: Halka duyduğu inançla Cumhuriyet değerlerini kararlılıkla savundu
İsmet İnönü’nün torunu Zeynep Bilgehan, İsmet Paşa’nın her geçen gün daha iyi anlaşılması ve anlatılması gerektiğini vurgulayarak, yüz yıl sonra doğmuş bir torun olarak dedesinin hayatına duyduğu merakı dile getirdi. Bilgehan, kendi yaşamıyla tarihsel bir karşılaştırma yapmanın kendisi için çok etkileyici olduğunu ifade etti. Konuşmasında İnönü’nün yaşamı boyunca büyük zorluklarla karşılaştığını vurgulayan Bilgehan, imparatorluğun çözülme döneminde vatanı kaybetmemek için büyük bir fedakârlıkla mücadele eden bir kuşağın temsilcisi olduğunu ifade etti. İsmet Paşa’nın savaş yıllarından siyasi hayata, çok partili hayata geçiş sürecinden İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar hiçbir dönemde demokrasi ve hukuk anlayışından vazgeçmediğini belirten Bilgehan, onun halkına duyduğu inançla Cumhuriyet değerlerini kararlılıkla savunduğunu sözlerine ekledi.
Program katılımcılara çiçek takdimiyle sona erdi.


Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >