Arþiv

Çocuk Kitaplarýmýz

Sare

Strabon

Blog

May13

Kamboçya Ormanýnda Khmerlere Ait Kent Bulundu

Mahendraparvata olarak bilinen ve 8. yüzyýla tarihlenen Khmer Ýmparatorluðu’na ait metropol sonunda bulundu.

Mahendraparvata Antik kenti, Phnom Kulen’in yoðun bitki örtüsü altýnda gizli. C: Archaeology Development Foundation

Eski taþ yazýtlar Mahendraparvata adlý bir þehrin hikayelerini anlatýyor. Bir zamanlar oldukça güçlü olan bu metropol, Güneydoðu Asya’da 9. ila 15. yüzyýllar arasýnda hüküm süren Khmer imparatorluðunun ilk baþkentlerinden biriydi. Uzun zamandýr antik kentin, Angkor Wat tapýnaðýndan çok uzak olmayan bir Kamboçya daðýndaki yoðun bitki örtüsünün altýna gizlendiðine inanýlýyordu.

Artýk oldukça ayrýntýlý bir harita sayesinde araþtýrmacýlar, Phnom Kulen daðýnda yoðun bitki örtüsü ile kaplanmýþ kalýntýlarýn aslýnda bu 1000 yýllýk þehre ait olduklarýný “açýk bir þekilde” söyleyebilirler. Aslýnda Kamboçyalýlar yüzlerce yýldýr bölgeye hac ziyareti yaptýðý için, antik kent asla gerçekten kaybolmamýþtý.

(Kamboçya Ormanlarýnda Gizemli Uygarlýk: Khmer Ýmparatorluðu)

Çalýþmanýn ortak yazarý Damian Evans, “Yazýtlarda bahsedilen Mahendraparvata þehrinin burada daðlarýn bir yerinde olduðundan þüpheleniliyordu. Artýk hiç kuþku yok ki söyleyebiliriz: kent kesinlikli burada.” diyor.

Araþtýrmacýlar, bu antik kentin geliþimini ve yok oluþunu anlatmak için hava kaynaklý lazer taramasýný, arazi ölçümü ve kazýlarla birleþtirdiler.

Araþtýrmacýlar Mahendraparvata haritalarý oluþturmak için lidar kullandýlar. C: Damian Evans et al./Antiquity

Iþýk tespiti ve ölçümü veya lidar olarak bilinen teknoloji, zemine bir düzlem lazer göndererek ve ne kadar ýþýðýn geri yansýtýldýðýný ölçerek bir alanýn haritalarýný oluþturur. Bu bilgilerden yola çýkan araþtýrmacýlar, düzlemdeki lazerlerden, topraktaki bitki örtüsü arasýndaki cisimlere kadar olan mesafeyi anlayabilirler. (Örneðin bir tapýnak kalýntýsý, hava kaynaklý lazere bir yola kýyasla daha kýsa bir mesafe olarak ölçülür.)

Evans’ýn ekibi, lidar verisini, 2012 ve 2015 yýllarýnda dijital araþtýrma ile toplanan ve daha öncesinde kazý ile elde edilen verilerle birleþtirdi. Araþtýrmacýlar ayrýca bu verileri, arkeologlarýn yüzeyde bulduklarý yaklaþýk 600 yeni belgelenmiþ kalýntý ile birleþtirdiler. Bu bulgular arasýnda keramik malzemenin yaný sýra, tipik olarak tapýnak alanlarýnýn göstergesi olan tuðlalar ve kumtaþý kaideleri bulunmaktaydý.

Ýyi planlanmýþ bir þehir

Evans, en dikkat çekici keþiflerden birinin, bu þehrin onlarca kilometrekareye uzanan büyük bir ýzgara sisteminde güzel bir þekilde hizalanmýþ olduðunu söylüyor. Þehir “birinin oturduðu ve bu daðýn tepesinde büyük ölçekte planladýðý ve detaylandýrdýðý bir yer gibi” diyor. “Bu durum, bu dönemden mutlaka beklediðimiz bir þey deðildi.”

(Angkor Wat’taki Uygarlýðýn Çöküþü Hakkýnda Yeni Ýpuçlarý)

Mahendraparvata, arkeologlarýn Angkor bölgesinde bu tür planlý þehirlerin ortaya çýktýðýný düþündüðü zamandan yüzlerce yýl önceye, 8. yüzyýlýn sonlarýndan 9. yüzyýlýn baþlarýna kadar uzanýyor. O zamanlarda, devlet düzeyinde fazla kontrol veya merkezi planlama olmaksýzýn kentsel geliþim tipik olarak daha “organikti”.

Mahendraparvata’nýn yeni keþfedilen ana eksenlerini gösteren ve LiDAR öncesi ve LiDAR sonrasý haritalamayý karþýlaþtýran harita. C: Chevance et al./Antiquity 2019

Dahasý, kent sakinleri benzersiz ve karmaþýk bir su kaynaklarý yönetimi kullanmýþlardý. “Bu su depolarýný Angkor’daki ünlü su depolarýnda olduðu gibi kentsel duvarlarla inþa etmek yerine, doðal anakayalara oymaya çalýþmýþlardý.” diyor Evans. Bu eski sakinler muazzam bir havzayý taþtan oymuþlardý, ancak bilinmeyen nedenlerle yarý-tamamlanmýþ halde býrakmýþlardý.

Ýddialý projenin görünmeyen ölçeði ve düzeni, “daha sonra özellikle Khmer imparatorluðu ve Angkor için çok tipik hale gelecek olan altyapý geliþtirme ve su yönetimi projeleri için bir tür prototip” saðlýyor.

Þaþýrtýcý bir þekilde, bu büyük sarnýcýn bir sulama sistemine baðlý olduðuna dair hiçbir kanýt yoktu. Bu muhtemelen iki þeyden biri anlamýna geliyordu: Þehir sakinleri tarým için nasýl su saðlanacaðýný anlayamadan þehir tamamlanamadan terk edilmiþti, ya da sulama eksikliði, þehrin hiç tamamlanamamasýnýn tek nedeniydi.

Mahendraparvata, zengin tarým için özellikle avantajlý bir yerde kurulmamýþtý, bu da þehrin neden uzun süre baþkent olarak kalmadýðýný açýklayabilir. Pirinç, o zamanlar büyük Angkor bölgesinin baskýn tarýmsal ürünüydü. Bulunan yazýtlara göre, Kral II. Jayavarman’ýn kendini tüm Khmer krallarýnýn kralý ilan ettiði þehir, sadece 8. ile 9. yüzyýlýn baþlarý arasýnda bir baþkent olmuþtu.

Çoðu arkeolog bu yazýtlara büyük bir tarihsel doðruluk atfetmese de, bu özel hikaye, çalýþmanýn tarihleme ve lidar verileriyle örtüþüyor.

Evans, “Þimdi, bütünün tam bir resmine, daha büyük Angkor alanýna ve bütünün nihai bir haritasýna sahip olarak, zaman içinde nüfus ve büyüme gibi þeylerin oldukça komplike bir modellemesini yapmaya baþlayabiliriz” diyor.


Makale: Chevance, J. B., Evans, D., Hofer, N., Sakhoeun, S., & Chhean, R. (2019).Mahendraparvata: an early Angkor-period capital defined through airborne laser scanning at Phnom Kulen. antiquity, 93(371), 1303-1321.

 
Kaynak:ARkeofili.com

Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazýya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayýr* Her defasýnda yeniden girmemeniz için