Blog
Karahantepe’de Günlük Yaşamın İzleri: Neolitik Döneme Ait 30’dan Fazla Kulübe Ortaya Çıkarıldı

Göbeklitepe ile birlikte Neolitik Arkeoloji’de devrim yaratan Taş Tepeler Projesi, Güneydoğu Anadolu’nun erken yerleşim tarihine dair bilgileri genişletmeye devam ediyor.
www.arkeolojikhaber.com
Şanlıurfa’da Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen Karahantepe kazılarında Neolitik Çağ insanlarının gündelik yaşamına ışık tutan yeni yapılar gün yüzüne çıkarıldı. Tamamı zemine gömülü biçimde inşa edilmiş, arı peteği düzeninde dizilen 30’dan fazla kulübe, bölgedeki yerleşim anlayışının karmaşık ve planlı bir düzen içerdiğini gösteriyor. Prof. Dr. Necmi Karul’un başkanlığındaki kazı ekibi, konutların işlevsel kullanımına dair yeni veriler elde etmeye devam ediyor.
Taş Tepeler Projesi’nin Yeni Durağı: Karahantepe’nin Önemi
Göbeklitepe ile birlikte Neolitik Arkeoloji’de devrim yaratan Taş Tepeler Projesi, Güneydoğu Anadolu’nun erken yerleşim tarihine dair bilgileri genişletmeye devam ediyor. Şanlıurfa’nın doğusunda, Harran Ovası’nın kenarındaki Karahantepe, bu kapsamda kazıların en yoğun sürdüğü alanlardan biri olarak öne çıkıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen kazılar, Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında, İstanbul Üniversitesi, Şanlıurfa Müze Müdürlüğü ve çeşitli disiplinlerden bilim insanlarının ortak çalışmasıyla yürütülüyor. Karahantepe, sadece anıtsal mimarisiyle değil, aynı zamanda Neolitik toplumların gündelik yaşam alanlarını belgeleyen buluntularıyla da büyük bir arkeolojik veri alanı oluşturuyor.
Prof. Dr. Necmi Karul
Konutlar ve Kamusal Alanlar: Planlı Yerleşim Düzeni
Prof. Dr. Karul, son kazı döneminde ulaşılan verilerin Karahantepe’deki yerleşim düzeninin beklenenden daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Alanda, merkezde konumlanan büyük bir kamusal yapı etrafında kümelenmiş, birbirine bitişik şekilde inşa edilmiş kulübeler tespit edildi.
Bu düzen, Neolitik dönemde sosyal organizasyonun yalnızca dini ya da törensel alanlarla sınırlı kalmadığını, gündelik yaşamın da belirli bir mimari sistem içinde sürdürüldüğünü gösteriyor. Kazılarda 30’un üzerinde kulübe ortaya çıkarıldı. Bu kulübelerin bazıları 3 metre, bazıları ise 6 metre çapında olup, asimetrik, oval duvar biçimleri sergiliyor.
Arı Peteği Düzeninde Gömülü Kulübeler
Karul’un aktardığına göre kulübeler, “arı peteği benzeri bir dizilim” gösteriyor ve tamamı zemine gömülü biçimde inşa edilmiş durumda. Bu mimari tercih, hem yapısal dayanıklılığı artırma hem de sıcaklık kontrolü açısından önemli bir adaptasyon biçimi olarak değerlendiriliyor.
Kazılarda, kulübelerin tabanlarında ocaklar, yassı taşlarla çevrilmiş zemin düzenlemeleri ve depolama alanı işlevi gören nişler bulundu. Ayrıca, bazı kulübelerde öğütme taşlarının konulduğu sekiler saptandı. Bu buluntular, Karahantepe sakinlerinin hem üretim hem de depolama pratiklerine dair somut ipuçları sunuyor.
Karul, “Bu yapıların içlerinde dikili taşlarla düzenlenmiş alanlara rastlıyoruz. Yapıların bazıları, Neolitik dönemin toplumsal yaşamına dair farklı işlevleri aynı mekânda barındırıyor.” ifadelerini kullandı.
Terk Edilme Süreci ve Arkeolojik Katmanlar
Karahantepe’deki konutların, zamanla terk edilmeden önce sistematik biçimde toprakla doldurulduğu anlaşılıyor. Karul, “Bu yapıların içleri terk edilirken, diğer kamusal yapılarda olduğu gibi toprakla doldurulmuş. Bu işlem sırasında çoğu yapının içindeki dikili taşların kırıldığını veya bulundukları yere devrilerek bırakıldıklarını görüyoruz.” dedi.
Bu durum, Karahantepe topluluklarının belirli ritüeller veya toplumsal dönüşümler sonucunda yaşam alanlarını bilinçli biçimde kapattıkları yönündeki yorumları güçlendiriyor. Benzer uygulamalara Göbeklitepe ve Sefertepe gibi Taş Tepeler bölgesindeki diğer yerleşimlerde de rastlanmıştı.
Kazı ekibi, dikili taşların özgün konumlarının belgelenmesiyle birlikte, uygun durumdaki taşları yerlerine yeniden yerleştiriyor; parçalanmış olanlar ise laboratuvar ortamında restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılıyor.
Neolitik Yaşamın İzinde: Arkeolojik ve Sosyolojik Bulgular
Kazılardan elde edilen bulgular, Karahantepe toplumunun göçebelikten yerleşikliğe geçiş sürecinin ileri bir aşamasını temsil ettiğini gösteriyor. Kulübelerin planlı dizilimi, merkezî kamusal yapıların varlığı ve depolama alanları, burada yaşayan toplulukların kooperatif yaşam biçimleri geliştirdiğine işaret ediyor.
Karahantepe’deki obsidiyen, taş ve kemik aletlerin dağılımı, topluluğun farklı üretim ve tüketim biçimlerine sahip olduğunu düşündürüyor. Ayrıca, yapılar arasında gözlemlenen teknik çeşitlilik, toplumsal işbölümünün erken örneklerini yansıtıyor.
Kazı ekibine göre, bu veriler sadece Karahantepe’nin değil, tüm Neolitik Dönem Güneybatı Asya arkeolojisinin yeniden değerlendirilmesine katkı sağlayacak nitelikte. Günlük yaşam alanlarının çözümlenmesi, dönemin sosyal dinamiklerinin daha kapsamlı bir biçimde anlaşılmasına olanak tanıyor.
Karahantepe, Taş Tepeler’in Sosyo-Kültürel Haritasında Yeni Bir Dönem Açıyor
Taş Tepeler Projesi’nin hedefi, Neolitik dönemin yalnızca dini ve törensel yapılarıyla değil, aynı zamanda yaşam biçimlerinin, üretim ilişkilerinin ve sosyal örgütlenmelerin bütünsel bir tablo içinde değerlendirilmesi. Karahantepe’de ortaya çıkarılan kulübeler, bu hedefin en somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Necmi Karul’un ifadesiyle:
“Bu yapılar, erken yerleşik toplulukların gündelik yaşamını anlamamıza doğrudan katkı sağlıyor. Artık yalnızca tapınakları değil, o tapınakların gölgesinde yaşayan insanları da tanıyoruz.”
Kazıların önümüzdeki dönemlerde derinleştirilmesiyle birlikte, kulübelerin iç mekân organizasyonu, üretim ilişkileri ve ritüel bağlamları üzerine yeni bilgiler elde edilmesi bekleniyor.
Haber ve fotoğraf : Eşber Ayaydın aa
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >