Blog

Haz3

Modern Köpek Irklarının Beyni Eski Irklardan Daha Büyük

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BeyinEvcilleştirmeKöpekKurt



Modern Köpek Irklarının Beyni Eski Irklardan Daha Büyük

Bugün bile bilinen dört yüz köpek ırkı oldukça hızlı bir şekilde gelişti ve büyük bir çeşitlilik sergiledi.

Sıla Eyler - www.arkeofili.com

Araştırma sonuçları, modern köpek ırklarının beyinlerinin eski ırkların beyinlerinden daha büyük olduğunu gösteriyor.


Vizsla cinsi (Kaslı, zarif, orta büyüklükte; Macaristan kökenli av köpeği ırkı.) bir köpeğin kafatasındaki beyin rekonstrüksiyonunu gösteren hacimlendirilmiş bir model. C: László Zsolt Garamszegi et al. 2023.

Araştırmacıların bulgularına göre kurtlardan genetik olarak daha farklı olan modern köpek ırkları, binlerce yıllık olan antik ırklara kıyasla nispeten daha büyük beyin boyutlarına sahip. Beyin büyüklüğündeki artış, ırkların rolleri veya yaşam öyküsü özelliklerine atfedilemez. Bu durumun kentleşmeden ve daha karmaşık bir sosyal çevreden kaynaklı geliştiği varsayılır.

Bugün bile bilinen dört yüz köpek ırkı oldukça hızlı bir şekilde gelişti ve büyük bir çeşitlilik sergiledi. Bu da onları, tür içindeki hızlı değişimlere meraklı araştırmacılar için bir hazine haline getirdi. Bilim insanları uzun zamandır beyin büyüklüğünü etkileyen faktörleri merak ediyor, çünkü insan beyni vücut büyüklüğüne kıyasla alışılmadık derecede büyük. Çeşitli köpek ırklarını karşılaştırmak ise bazı soruların yanıtlanmasına yardımcı olabilir.

Beyin büyüklüğü ile bir cinsin yetiştirildiği belirli görevler arasında bir ilişki var mı? Ya da örneğin, küçük ev köpekleri ile av köpekleri arasında farklılıklar var mı? Yoksa ben büyüklüğü ortalama yaşam süresi ve yavru yetiştirmenin zorluklarından daha çok mu etkileniyor? Kesin olarak bildiğimiz bir şey var: Düşünme ve bilişsel süreçlerin çok fazla enerji gerektirdiği ve daha büyük bir beyne sahip olmanın maliyetli olduğu.

Macaristan Ekolojik Araştırma Merkezi’nde evrimsel bir biyolog olan László Zsolt Garamszegi uzun süredir beyin büyüklüğünün evrimini inceliyor. Garamszegi, “Evcilleştirilmiş hayvanların beyinleri vahşi atalarının beyinlerinden neredeyse yüzde yirmi oranında daha küçük olabilir. Bunun muhtemel nedeni, evcil türlerin yaşamlarının vahşi türlere kıyasla daha basit olması. İnsanların sunduğu güvenli ortamda avcı saldırılarından endişe etmeye veya yiyecek için avlanmaya gerek yok. Bu nedenle enerji harcama açısından daha maliyetli olan büyük beyni sürdürmeye de gerek yok. Ve kullanılmayan enerji, evcil hayvanlar için önemli olan başka amaçlara yönlendirilebilir. Mesela daha fazla yavru üretmek.” diyor.

Stockholm Üniversitesi’nden Niclas Kolm beyin evrimi ve beyin morfolojisindeki (beyin yapısı) varyasyonla davranış arasındaki bağlantıya odaklanıyor. Kolm, “Farklı köpek ırkları çeşitli seviyelerde sosyal karmaşıklık içinde yaşıyor. Ve muhtemelen daha büyük bir beyin kapasitesi gerektiren karmaşık görevleri yerine getiriyorlar. Bu nedenle beyin üzerindeki seçici baskıların köpek türleri içinde değişebileceğini; yaptıkları görevlere veya kurtlardan genetik olarak uzaklıklarına bağlı olarak ırklar arasında beyin boyutunda farklılıklar bulabileceğimizi varsayıyoruz.” diyor.

Bu, farklı köpek ırklarının beyin büyüklüğü ile ilgili ilk kapsamlı çalışması. Ve hazırlanması on yıllarca sürdü.

Eötvös Loránd Üniversitesi (ELTE) Anatomi, Hücre ve Gelişim Biyolojisi Bölümü’nde kıdemli araştırma görevlisi olan Tibor Csörgö onlarca yıldır kafatasları topluyor. Kafataslarının bilgisayarlı tomografi taramaları Macaristan Kaposvár’da bulunan Medicopus Nonprofit Ltd. şirketi tarafından yapıldı.

Veteriner hekim Kálmán Czeibert bilgisayarlı tarama görüntülerine dayanarak beyinleri yeniden yapılandırdı ve tam hacimlerini belirledi. Bu paha biçilmez koleksiyon ELTE’nin (Eötvös Loránd Üniversitesi) son yedi yıldır işlettiği; gerçek beyinler kullanılarak kafatası görüntülerinden hesaplanan beyin hacimlerinin doğrulanmasını sağlayan Canine Brain ve Tissue Bank tarafından tamamlandı. Sonuçta 159 köpek ırkını temsil eden 865 canlıdan ve kurtları temsil eden 48 örnekten veri toplandı.

Evolution dergisinde yayımlanan sonuçlara göre, kurtların ortalama vücut ağırlıkları 31 kilogram. Ve bu ağırlık ile ilişkilendirilen beyin hacmi 131 santimetreküp. Kurtlar ile benzer ağırlık kategorisindeki köpekler söz konusu olduğunda ise beyin hacmi, bunun sadece dörtte üçü, yaklaşık 100 santimetreküp.

Bu, evcilleştirmenin köpeklerde de beyin boyutunda azalmaya yol açtığını doğruluyor. Ancak araştırmacıları şaşırtan bir şey var: Bir köpek ırkı genetik olarak kurtlardan ne kadar uzaksa görece beyin büyüklüğü o kadar büyük. Beklenenin aksine, ırkların asıl rolü, yavruların ortalama sayısı ve ortalama yaşam süresi beyin büyüklüğünden bağımsız.

ELTE Etoloji Bölümü’nde kıdemli araştırma görevlisi olan Enikő Kubinyi: “Köpeklerin evcilleştirilmesi yaklaşık 25.000 yıl önce başladı. Ancak 10.000 yıl boyunca köpekler ve kurtlar görünüş olarak farklılık göstermedi. Eskiden beri var olan birçok ırk -Kızak köpeği gibi- bugün hala kurtlara benziyor. Ancak yerleşik yaşama, tarıma, hayvancılığa ve servet birikimine geçiş, köpekler için çeşitli görevler sunuyordu. Bunlara bekçi köpekleri, çoban köpekleri, av köpekleri ve hatta kucak köpekleri örnek olabilir. Ancak bugün bilinen farklı görünümlü ırkların önemli bir kısmı, yalnızca Sanayi Devrimi’nden bu yana, özellikle son iki yüzyılda, köpek yetiştiriciliğinin bir tür hobi haline gelmesiyle ortaya çıktı.” diyor.

Kubinyi ayrıca “Sonuçlar modern köpek ırklarının üremesine, eski ırklara kıyasla, beyin büyüklüğünde bir artışın eşlik ettiğini gösteriyor. Bunu, ırkların görevlerine veya yaşam öyküsü özelliklerine dayanarak açıklayamayız. Bu nedenle sadece tahminde bulunabiliriz. Belki de daha karmaşık sosyal çevre, kentleşme ve daha fazla Kural, beklentiye uyum tüm modern ırkları etkileyen bu değişikliğe neden oldu.” diyor.

Bu bulgular, bağımsızlıklarıyla bilinen eski ırkların insan çağrılarına daha az dikkat ettiğini ve daha az havladığını dolayısıyla modern ırklara kıyasla görsel, akustik iletişimde farklılıklar sergilediğini gösteren araştırmalarla destekleniyor.


Eötvös Loránd University. 12 Mayıs 2023.

Makale: Garamszegi, L. Z., Kubinyi, E., Czeibert, K., Nagy, G., Csörgő, T., & Kolm, N. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için