Blog

Ara21

Nanotyrannus Genç T. Rex Değil, Yetişkin Küçük Bir Dinozordu

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  DinozorHyoidNanotyrannusTrex



Nanotyrannus Genç T. Rex Değil, Yetişkin Küçük Bir Dinozordu

Araştırmacılar, yaşla birlikte değişen hyoid kemiğinin keratobrankiyal adı verilen kendine özgü bir kısmındaki mikroskobik ayrıntıları inceledi.

 

Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com

 

Kemiklerin yeni bir analizi, Nanotyrannus’un genç bir T. Rex değil, kendine özgü bir yetişkin dinozor türü olduğunu gösteriyor.

Genç bir T. rex’e saldıran Nanotyrannus görseli. C: Raul Martin

“Kısa Kral”ın meşruiyeti onaylandı mı? Çığır açıcı bir çalışmanın ardından gelen yeni bir hyoid (dil altı) kemiği analizi, Nanotyrannus lancensis’in ayrı bir tür olup olmadığına dair 40 yıllık hararetli tartışmaya “çifte darbe” vuruyor.

Minik yırtıcı Nanotyrannus’u meşru bir dinozor türü olarak taçlandıran dönüm noktası niteliğindeki çalışmanın hemen ardından, ikinci bir paleontolog ekibi de bağımsız olarak aynı sonuca ulaştı: Bu küçük etobur, genç bir Tyrannosaurus rex değil, kendine özgü farklı bir türdü.

Science dergisinde yayımlanan yeni araştırma, onlarca yıllık tartışmayı başlatan aynı örneğin küçük bir dil kemiğinin (hyoid) analizinden elde edildi.

Araştırmacılar, yaşla birlikte değişen hyoid kemiğinin keratobrankiyal adı verilen kendine özgü bir kısmındaki mikroskobik ayrıntıları inceledi. Bu incelemede; devekuşu, timsah, T. rex ve Allosaurus gibi farklı hayvanların kemikleriyle karşılaştırmalar yapıldı. Bu analizler, fosilin ergen değil, yetişkin bir birey olduğunu kesin olarak gösterdi.

Numunenin kafatası ve dil altı kemiğinin bulunduğu Cleveland Doğa Tarihi Müzesi’nden bir paleontolog ve çalışmanın yazarı olan Caitlin Colleary, sonuçların kendileri için de şaşırtıcı olduğunu belirtiyor: “Projeye başladığımızda, çoğu uzmanın kafatasının genç bir T. rex olduğu konusunda hemfikir olduğunu duymuştum. Bu yüzden, araştırmaya büyük ihtimalle bu hipotezi destekleyecek ek kanıtlar sağlayacağımız düşüncesiyle başladım.”

1942’de Montana’nın ünlü Hell Creek Formasyonu kayalıkları arasında bulunan Cleveland kafatası, başlangıçta bölgedeki Tyrannosaur cinsi Gorgosaurus’a benzediği için Gorgosaurus lancensis olarak adlandırılmıştı. Ancak yıllar geçtikçe, numunenin farklı bir türü temsil ettiği anlaşıldı.

O dönemde fosil kayıtlarında neredeyse hiç bilinmeyen genç bir T. rex’e ait olduğu yönündeki önerilere karşın, 1988’de yapılan bir çalışma, kafatasının küçük boyutlu ayrı bir tyrannosaur cinsine ait olduğunu öne sürdü ve numune Nanotyrannus lancensis olarak isimlendirildi.

Bunu izleyen kırk yıl boyunca, Nanotyrannus iddiası bazı bilim insanları için şüpheli görünüyordu. Ta ki bu yıl yayımlanan iki bağımsız araştırma makalesine kadar.

Ekim ayında Nature’da yayımlanan çalışmanın ortak yazarı, Stony Brook Üniversitesi’nden paleontolog James Napoli, en son çalışmanın bu tezi güçlendirdiğini vurguluyor: “Bu çalışma, Nanotyrannus’un geçerliliğine dair önemli bir teyit sağlıyor. Nanotyrannus lancensis numunesinin öldüğünde en azından olgunluğa yakın olduğunu ve dolayısıyla genç bir T. rex olamayacağını bilimsel bir zarafetle gösteriyor.”

Bilim insanları, yetişkin bir T. rex’in Nanotyrannus lancensis’ten yaklaşık üç kat daha uzun ve kütlece bir kat daha ağır olduğunu tahmin ediyor. Araştırma aynı zamanda, Nanotyrannus lancensis’in Geç Kretase döneminde, obur T. rex’in yanı sıra ormanlarda ve taşkın yataklarında dolaşan bir yırtıcı olduğuna dair ek kanıtlar sunuyor. Bu durum, Nanotyrannus’un bölgede T. rex yavrularıyla yiyecek için rekabet etmiş olabileceği anlamına geliyor.

Dinozor hyoid kemiğinin şifresi çözülüyor

Princeton Üniversitesi’nden paleontolog ve çalışmanın baş yazarı olan Christopher Griffin, 2021 yılında ilgi çekici bir sorunun peşine düştü. Timsahların, kuşların ve dinozorların hyoid (dil altı) kemikleri, bir hayvanın büyüme evresi ve olgunluğu hakkında bilgi verebilir miydi? Griffin, bu kemiğin dinozorların gelişimine dair ipuçları bulmada yardımcı olup olamayacağını anlamak için işe modern kuşları ve timsahları inceleyerek başlamanın doğru olacağını düşündü.


1942’de Cleveland Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenen Nanotyrannus lancensis kafatası. Hyoid kemiği, araştırmacıları onun genç değil, yetişkin bir canlı olduğu sonucuna götüren ipuçları sağladı. C: Cleveland Doğa Tarihi Müzesi (CMNH)

Griffin çalışmasına başlarken, Caitlin Colleary de hakkında çok tartışılan Nanotyrannus kafatasının bulunduğu Cleveland Doğa Tarihi Müzesi’nde paleontoloji küratörü olarak görevine başlamıştı.

Colleary, kafatasının yanındaki kutuda duran keratobrankiyal kemiğini fark edene kadar bu konun üzerinde pek de düşünmemişti. İşte bu küçük kemik, Griffin’in büyüme çalışmasına dinozorlar arasında potansiyel bir uygulama alanı sağlamış oldu.

Cleveland tyrannosaur’una ait hyoid kemiğini incelemek kolay değildi. İnce kemiğin bir kısmı yaralanma izleri taşıdığı için yorumlanması zordu. Ancak kemik boyunca örneklenen diğer iki bölge daha kesindi: Kemik dokusu büyük ölçüde yeniden şekillenmişti ve genç hayvanlarda bulunan dağınık, gözenekli dokunun aksine, yoğun ve sıkı görünüyordu.

Colleary ve meslektaşları, kemik dokusundaki bu düzenli çizgi yığınını “Harici Temel Sistem” (EFS – External Fundamental System) olarak tanımladılar. EFS, bir dinozorun etkin bir şekilde büyümeyi bıraktığının güçlü bir işareti olarak kabul ediliyor; bu da Cleveland örneğinin öldüğü sırada iskeletsel olarak olgun olduğunu net biçimde gösteriyordu.

Çalışmada yer almayan Calgary Üniversitesi’nden paleontolog Jared Voris, bulgular hakkında bazı çekinceler dile getiriyor. Voris, araştırmacıların EFS olarak tanımladığı yapının, aslında birbirine yakın kümelenmiş farklı türde bir dizi büyüme halkası olabileceğini belirtiyor. Eğer bu durum doğruysa, hyoid kemiği dinozorun hâlâ büyüdüğünü ve yeni makalenin öne sürdüğü kadar iskeletsel olarak olgunlaşmadığını gösterebilir.

Napoli’nin çalışmasındaki “düello yapan dinozorlar” ve Cleveland örneği gibi bilinen Nanotyrannus numuneleri üzerinde yapılacak daha ileri çalışmalar, bu yeni tanımlamaları test edecektir. Bununla birlikte, Nanotyrannus türüne verilen desteğin yeniden canlanması, dinozor biliminde önemli bir değişime işaret ediyor.

Colleary, kendisinin ve meslektaşlarının, Cleveland kafatasının BT taraması analizini içeren Napoli’nin Nanotyrannus araştırmasından haberdar olduklarını söylüyor. Bir küratör olarak, araştırmacılara müzesindeki numunelere erişim sağlamanın kendisi için kritik öneme sahip olduğunu ve bu yeni bulguların birlikte etçil dinozor ailesine yönelik gelecekteki çalışmalara kapı açtığını belirtiyor.

Colleary, “Bir şey üzerinde daha fazla insanın çalışması, bilimi çok daha iyi hale getiriyor. Nanotyrannus için iki çalışmanın bu kadar yakın zamanda yayımlanması, bunun gerçekten çifte darbe olduğunu hissettiriyor” diye belirtiyor.


National Geographic. 4 Aralık 2025.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için