Blog

Eki12

Neandertal DNA’nız, Sizi Acıya Karşı Daha Hassas Yapıyor Olabilir

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AcıAntik DNAGenetikNeandertal



Neandertal DNA’nız, Sizi Acıya Karşı Daha Hassas Yapıyor Olabilir

Yeni çalışmada bilim insanları Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru’da yaşayan 5.900’den fazla kişiden toplanan genetik örnekleri analiz etti.

 

www.arkeofili.com

 

Genetik analizler, Neandertal DNA’sının acıya karşı ne kadar hassas olduğunuzu şekillendirebileceğini gösteriyor.

 

Bilim insanları bu eski genetik varyantları taşımanın ve acıya karşı daha fazla duyarlılığın evrimsel bir avantaj olup olmadığından hâlâ emin değil.

Bilim insanları 7.000’den fazla kişiden alınan genetik örnekleri inceledi ve Neandertallerden miras alınan üç genetik varyantı artan ağrı duyarlılığıyla ilişkilendirdi.

Yeni bir araştırmaya göre, Neandertal gen varyantları, onları taşıyan insanların ağrı hassasiyetini artırabiliyor ve Amerika yerlisi soyuna sahip popülasyonlarda oldukça yaygın.

Communications Biology dergisinde yayımlanan araştırma, sodyumun hücrelere taşınmasını sağlayan ve ağrıyı algılayan sinirlerin sinyal göndermesine yardımcı olan bir proteini kodlayan SCN9A geninin üç versiyonuna odaklandı. Üç değişkenden herhangi birine sahip kişiler, keskin bir nesneyle dürtülmenin neden olduğu acıya daha duyarlı, ancak ısı veya basıncın neden olduğu ağrıya karşı değil.

Fransız Ulusal Tarım, Gıda ve Çevre Enstitüsü’nde genetikçi olan çalışmanın ilk yazarı Pierre Faux, “2020 yılında başka bir araştırmacı grubu Avrupa kökenli insanları inceledi ve bu Neandertal gen varyantlarını artan ağrı duyarlılığıyla ilişkilendirdi.” diyor.

 “Latin Amerikalıları inceleyerek ve bu Neandertal genetik varyantlarının Amerika yerlisi kökenli insanlarda çok daha yaygın olduğunu göstererek bu bulguları genişlettik. Ayrıca bu varyantların etkilediği, daha önce bilinmeyen ağrı tipini de gösterdik.”

Yeni çalışmada bilim insanları Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru’da yaşayan 5.900’den fazla kişiden toplanan genetik örnekleri analiz etti. Katılımcıların ortalama olarak yüzde 46’sı Amerikan yerlisi, yüzde 49,6’sı Avrupa kökenli ve yüzde 4,4’ü Afrika kökenliydi ancak bu oranlar bireyler arasında önemli ölçüde farklılık gösteriyordu.

Analiz, katılımcıların yaklaşık yüzde 30’unun D1908G adı verilen SCN9A gen varyantlarından birine sahip olduğunu, kabaca yüzde 13’ünün ise birlikte kalıtsal olma eğiliminde olan V991L ve M932L olarak bilinen diğer iki gen varyantına sahip olduğunu ortaya çıkardı.

İncelenen ülkeler arasında en yüksek Amerika yerlisi soyuna sahip olan Peru’da yaşayan katılımcıların bu Neandertal gen varyantlarını taşıma olasılıkları yüksekti. Tersine, Brezilya’dan alınan katılımcılar en düşük Amerika yerlisi soyuna sahipti ve varyantları taşıma olasılıkları da en düşüktü.

Faux, “Modern insanlarla Neandertallerin yaklaşık 50.000 ila 70.000 yıl önce melezleştiğini ve modern insanların Avrasya’dan Amerika’ya ilk kez 15.000 ila 20.000 yıl önce geçtiğini biliyoruz.” diyor.

“Amerika yerlisi atalara sahip insanlarda Neandertal varyantlarının yüksek sıklığı, bu varyantları taşıyan Neandertallerin, daha sonra Amerika’ya göç edecek modern insanlarla çiftleştiği bir senaryo ile potansiyel olarak açıklanabilir.”

Genetik analizin ardından araştırmacılar, Kolombiya’da yüzde 56’sı kadın, ortalama yüzde 31’i Amerika yerlisi, yüzde 59’u Avrupa kökenli ve yüzde 9,7’si Afrika kökenli olan 1.600’den fazla gönüllü üzerinde ağrı eşiği testleri gerçekleştirdi. Bu testlerde katılımcılardan, rahatsızlık hissettikleri anda araştırmacılara durmalarını söylemesi istendi. Ekip ayrıca test edilen bu katılımcıların her birinin taşıdığı gen varyantlarını da analiz etti.

Testlerden birinde ekip, cildin aynı bölgesine artan genişlikteki plastik telleri itmeden önce cildi tahriş eden hardal yağını katılımcıların önkol derisine uyguladı. Bu testte daha geniş plastik teller, zaten tahriş olmuş cilde daha güçlü bir kuvvet uyguladı. Neandertal gen varyantlarından herhangi birine sahip olan katılımcılar, gen varyantlarını taşımayanlara göre çok daha küçük olan tellerle dürtüldükten sonra deneyi durdurdular.

Faux, “Katılımcıların ağrı eşiğini basınç, sıcaklık veya soğukluk uygulayarak test ettiğimizde, gen varyantlarının ağrı duyarlılığını etkilemediğini, dolayısıyla Neandertal varyantlarının yalnızca iğne batması basıncına verdikleri tepkiyi etkilediğini gördük.” diyor.

Faux, bu gen varyantlarını taşımanın Neandertallere ve Amerika’ya ilk yerleşen modern insanlara bir tür hayatta kalma avantajı sağlamasının mümkün olduğunu söylüyor. Ancak bu hayatta kalma faydasının mutlaka ağrı duyarlılığıyla ilişkili olması gerekmiyordu.

Kuzey Amerika’ya ilk ulaşan modern insanlar sert ve soğuk koşullara katlanmak zorunda kalmışlardı; dolayısıyla bu varyantların acının ötesinde başka etkileri de olabilir; örneğin, insanların soğukla başa çıkmasına bir şekilde yardımcı olmuş olabilirler. Başka bir deyişle, keskin nesnelere karşı artan hassasiyet, başka bir evrimsel değişimin sadece bir yan etkisi olabilir.

Bununla birlikte, SCN9A üzerinde etkili olan evrimsel baskılar muhtemelen karmaşıktı ve Neandertallerin neden daha fazla acı duyarlılığına sahip olabileceği ve SCN9A’daki introgresyonun insan evrimi sırasında bir avantaj oluşturup oluşturmadığı henüz belirlenemedi.


Live Science. 10 Ekim 2023.

Makale: Faux, P., Ding, L., Ramirez-Aristeguieta, L.M. et al. 2023.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için