Blog

Eki14

Neandertaller ile 2.900 Yıl Bir Arada Yaşadık

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik DNAÇiftleşmeHoma SapiensNeandertal



Neandertaller ile 2.900 Yıl Bir Arada Yaşadık

Bunun tam olarak ne zaman gerçekleştiğinin de anlaşılması zor olduğu ortaya çıktı.

www.arkeofili.com

Yapılan araştırmaya göre, Neandertaller ve modern insanlar, yaklaşık 2.900 yıl boyunca Avrupa’da bir arada yaşadı.

Neandertal ve Homo sapiens rekonstrüksiyonları. C: Kennis brothers

Yapılan modelleme araştırmasına göre, Neandertaller ve insanlar, Fransa ve kuzey İspanya’da 2.900 yıl kadar yan yana yaşadılar. Bu durum, potansiyel olarak birbirlerinden öğrenmeleri ve hatta birbirleriyle üremeleri için bolca zaman olduğuna işaret ediyor.

Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, insanların yaklaşık 42.000 yıl önce Neandertallerle doğrudan etkileşime girdiğine dair kanıt sağlamıyor, ancak önceki genetik araştırmalar, insanların bir noktada etkileşime girmiş olması gerektiğini gösterdi.

Geçen hafta Nobel tıp ödülünü kazanan paleogenetikçi Svante Paabo’nun araştırması, Avrupa kökenli insanların – ve dünyadaki hemen hemen herkesin – küçük bir Neandertal DNA yüzdesine sahip olduğunu ortaya çıkarmaya yardımcı oldu.

Yeni araştırmanın yazarı Igor Djakovic, insanların ve Neandertallerin Avrupa’da tanışıp entegre olduklarını bildiğimizi, ancak bunun gerçekte hangi bölgelerde gerçekleştiğine dair hiçbir fikrimiz olmadığını söylüyor.


Fransa ve kuzey İspanya’daki son Neandertaller tarafından üretildiği düşünülen özgün taş bıçaklar. Bu özel ve standartlaştırılmış teknoloji, önceki Neandertal kayıtlarında bilinmiyor. C: Igor Djakovic

Bunun tam olarak ne zaman gerçekleştiğinin de anlaşılması zor olduğu ortaya çıktı, ancak önceki fosil kanıtları, modern insanların ve Neandertallerin binlerce yıl boyunca Dünya’da aynı zamanda yürüdüklerini öne sürdü.

Daha fazlasını öğrenmek için ekip, Fransa ve kuzey İspanya’daki 17 bölgeden 28’i Neandertaller ve Homo sapiens için olmak üzere 56 eser için radyokarbon tarihlemesine baktı.

Bulunan eserler arasında kemiklerin yanı sıra bölgedeki son Neandertallerden bazıları tarafından yapıldığı düşünülen özgün taş bıçaklar da vardı.

Araştırmacılar daha sonra potansiyel tarih aralıklarını daraltmak için Bayes modellemesini kullandılar.

‘Aslında soyları hiçbir zaman tükenmedi’

Ardından araştırmacılar, bölgenin son Neandertallerinin ne zaman yaşadığına dair en iyi tahmini elde etmek için biyolojik koruma bilimlerinden uyarladıkları yeni bir modelleme tekniği olan optimal doğrusal tahmin yöntemini kullandılar.

Djakoviç, bu tekniğin “altta yatan varsayımının”, soyu tükenmiş bir türün ilk veya son üyelerini keşfetme ihtimalimizin düşük olduğunu söylüyor. “Örneğin, son yünlü gergedanı asla bulamayacağız. Anlayışımız her zaman parçalar halinde olacak.”


Modelleme, bölgedeki Neandertallerin 40.870 ila 40.457 yıl önce neslinin tükendiğini, modern insanların ise yaklaşık 42.500 yıl önce ortaya çıktığını buldu.

Bu durum, iki türün bölgede 1.400 ila 2.900 yıl boyunca yan yana yaşadığı anlamına geliyor.

Djakoviç, bu süre zarfında hem insanlar hem de Neandertaller tarafından büyük bir “fikir dağılımının” belirtileri olduğunu söylüyor. Bu dönem, insanların alet ve süs eşyaları gibi maddi kültür üretme biçimindeki önemli dönüşümlerle ilişkili bir dönemdi.

Bu dönemde, Neandertaller tarafından üretilen ve insanlar tarafından yapılanlara daha çok benzemeye başlayan eserlerde de “oldukça şiddetli” bir değişiklik oldu.

Kültürdeki değişiklikler ve kendi genlerimizdeki kanıtlar göz önüne alındığında, yeni zaman çizelgesi Neandertallerin sonu için önde gelen bir teoriyi daha da güçlendirebilir: insanlarla çiftleşme.

Djakoviç, daha büyük insan nüfusu ile üremenin, zamanla Neandertallerin “gen havuzumuzda etkili bir şekilde yutulduğu” anlamına gelebileceğini söylüyor.

Bunu şu anda bildiğimiz şeyle birleştirdiğinizde (Dünya’da yaşayan çoğu insanın Neandertal DNA’sına sahip olduğu) bir anlamda, hiçbir zaman gerçekten soylarının tükenmediği iddiasını ortaya koyabilirsiniz.


AFP. 13 Ekim 2022.

Makale: Igor Djakovic et al. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için