Blog
Neandertaller ve Homo sapiens Arasındaki Fark Nedir?
Neandertaller, modern insanın en yakın akrabalarıydı ve iki insan türü, yaklaşık 40.000 yıl önce onların nesli tükenmeden önce aynı habitatların çoğunda yaşamış ve birçok kez melezleşmişti.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Yaklaşık 40.000 yıl önce nesli tükenen en yakın akrabalarımız olan Neandertaller, hangi yönlerden bizden farklıydı?
Hem Neandertaller hem de Homo sapiensler insan, ama birçok açıdan farklılar. C: Wikimedia Commons
Neandertaller, modern insanın en yakın akrabalarıydı ve iki insan türü, yaklaşık 40.000 yıl önce onların nesli tükenmeden önce aynı habitatların çoğunda yaşamış ve birçok kez melezleşmişti. Bu nedenle, bazı Neandertal DNA’ları bugün Avrasyalıların çoğunda hâlâ varlığını sürdürüyor.
Ancak bu yakınlığa rağmen Neandertallerin (Homo neanderthalensis) ve Homo sapiens’in soyları 400.000 ila 800.000 yıl önce farklılaşmıştı ve iki tür birçok açıdan farklıydı.
İşte en yakın insan akrabalarımızın bizden farklı olduğu bazı temel noktalar.
Yüz özellikleri
New York Üniversitesi’nden biyolojik antropoloji profesörü Shara Bailey, “New York’ta metroda seyahat ederken bir Neandertal ile karşılaşsaydınız muhtemelen bunu hemen anlardınız” diyor. Bunun nedeni ise Neandertallerin kendilerine özgü yüz özellikleri.
“İlk bakışta, muhtemelen çok büyük, kemerli kaş çıkıntılarına sahip, eğimli bir alınları olduğunu fark ederdiniz. Burunları modern insana göre daha geniş ve çıkıntılı, kafatası ise biraz daha uzun olurdu.”
Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde insan evrimi alanında araştırma lideri olan Chris Stringer, yandan bakıldığında Neandertallerin fark edilir derecede daha küçük çenelere sahip olduğunu ve ön dişlerinin bizim dişlerimize göre daha büyük olduğunu söylüyor.
Neandertallerin beyinleri Homo sapiens’le aynı büyüklükte olsa da kafatası şekilleri bizimkinden farklıydı.
Stringer, “Kafataslarımız yüksek, yuvarlak ve kafatasının şekli açısından küresel olma eğilimindeyken, Neandertal kafatasları diğer erken insanların çoğu gibi uzun ve alçak” diyor.
Neandertal kafatasları genellikle kafatasının tabanındaki oksipital kemik üzerinde bir çıkıntıya sahip. Saçınızı arkadan topuz yaptığınızda, soyu tükenmiş kuzenlerimizde bu kemiğin bulunduğu yer kabaca topuzun bulunduğu yerdeydi.
Stringer, Neandertal kafatasının oksipital kemiğinin ortasında suprainiac fossa adı verilen küçük bir çöküntünün bu popülasyonun ayırt edici bir özelliği olduğunu, ancak bilim insanlarının bunun hangi amaca hizmet ettiğini bilmediklerini söylüyor.
Stringer’a göre Neandertallerin kulak kemikleri de bizimkinden farklı bir şekle sahipti.
Neandertaller, daha geniş burunlar ve kemerli kaşlar dahil olmak üzere Homo sapiens’ten farklı yüz özelliklerine sahipti. Bir Neandertal avcının rekonstrüksiyonu. C: Wikimedia Commons
Vücut şekli
Stringer, Neandertallerin iki ayak üzerinde dik yürüyebildiğini ve iskeletlerinin bizimkine oldukça benzediğini söylüyor.
Ortalama olarak boyları 150 ila 170 cm civarındaydı. Bu, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupalılardan yaklaşık 12 ila 14 cm daha kısa, ancak 20.000, hatta 100 yıl önceki Avrupalılarla aynı veya biraz daha uzun.
Stringer, Neandertallerin çok kaslı, geniş omuzlu, geniş göğüskafesli ve geniş kalçalı olduklarını söylüyor. Araştırmalar, modern insanlara göre yüzde 20 daha büyük akciğer kapasitesine sahip olduklarını gösteriyor.
Stringer, Neandertal uzuvlarının da modern insanlardan farklı oranlarda olduğunu söylüyor; kollarının ve bacaklarının alt bölümleri, üst bölümlerle karşılaştırıldığında nispeten kısaydı. Bu onlara tıknaz bir görünüm kazandırıyordu. Benzer özellikler, daha soğuk iklimlerde yaşayan modern insanlarda da görülüyor; daha kısa, daha geniş bir vücut, yüzey alanını azaltmaya ve ısıyı korumaya yönelik bir adaptasyon.
Davranış
Tüm ilk insanlar gibi Neandertaller için de hayat oldukça zordu ve bu da görünüşlerinin şekillenmesine yardımcı oldu.
Stringer, “Karada yaşıyorlar, çok fazla hareket etmek zorundalar ve çok fazla kas gücü kullanıyorlar. Güç ve dayanıklılık için inşa edilen iskeletleri, fiziksel olarak zorlu yaşam tarzlarına dayanmalarına yardımcı oldu.” diyor.
Homo sapiens de bu zorluklarla karşı karşıya kaldı, ancak daha hafif iskeletlere sahiplerdi; bunun nedeni muhtemelen kısmen alet yapmaları ve uzun mesafeli ticaret gibi fiziksel yaşamlarını biraz kolaylaştıran kültürel adaptasyonlara sahip olmalarıydı.
Stringer, “Açıkçası, teknolojiniz ne kadar karmaşıksa, günlük aktivitelerinizde iskelete uygulanan yükü de o kadar hafifletebilir” diyor.
Stringer, davranışları açısından Neandertallerin genel olarak bize çok benzediğini ekliyor. Mesela ölülerini gömüyorlar ve hastalara bakıyorlardı. Ayrıca mağaralarda yaşadılar, küçük topluluklar oluşturdular, ateş yaktılar ve muhtemelen dilleri vardı.
Stringer, “Bize kıyasla nispeten erken ölmüş olabilirler, dolayısıyla belki de büyükanneler ve büyük babalar Homo sapiens’le karşılaştırıldığında nadirdi” diyor.
Diyet
Neandertallerin hem et hem de sert tohumlar ve sert kabuklu yemişler gibi bitki bazlı yiyecekleri yediklerine inanılıyor. Bununla birlikte, daha soğuk iklimlerde yaşayanlar muhtemelen daha sıcak bölgelerde yaşayanlara göre daha et ağırlıklı bir diyete bağlıydı.
Bailey, Neandertallerin büyük ve orta boy av hayvanlarını avladıklarının bilindiğini fakat uzun menzilli silahları kullanmadıklarını söylüyor. Bunun yerine, büyük olasılıkla pusu avcılığı adı verilen bir teknik kullanıyorlardı.
Bailey, Neandertallerin muhtemelen yaşadıkları yere bağlı olarak omuz üstü veya bel çevresi gibi hayvan derisi gibi bazı giysiler de giydiklerini söylüyor. Homo sapiens’in Neandertallerden daha yüksek enlemlere ulaştı, dolayısıyla bu yerlerde anatomik olarak modern insanların daha özel giysilere ihtiyaç duymuş olması gerekiyordu.
Bailey, bilim insanlarının modern insanların bir şey, Neandertallerin ise başka bir şey yaptığını söyleme eğiliminde olmasına rağmen, Homo sapiens’in her zaman farklı şeyler yapmadığını hatırlamanın önemli olduğunu vurguluyor.
“İlk Homo sapiensler aslında Neandertallere çok benziyordu, dolayısıyla ikisi arasındaki farklar aslında daha sonra ortaya çıkıyor.”
“Örneğin, ilk Homo sapiens yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’yı terk ettiğinde muhtemelen Neandertallerle aynı türde taş aletler kullanıyorlardı. Yaklaşık 50.000 yıl öncesine kadar Homo sapiens’te bir kültür ‘patlaması’ yaşanmamıştı.”
Benzer şekilde, Bailey’e göre tüm Neandertallerin belirli şeyleri yaptığını veya yapma kapasitesine sahip olduğunu söylemek bir hata. “Bu durum, Neandertallerin ne kadar uzun süre ve ne kadar geniş coğrafi alanda yaşadıkları dikkate alındığında özellikle anlaşılıyor.”
Live Science. 17 Mayıs 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >