Blog
Neolitik Levant’ta Büyük Bir Tsunaminin Kanýtlarý Bulundu
| Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri | Yorum: 0 yorumNeolitik Levant’ta Büyük Bir Tsunaminin Kanýtlarý Bulundu
Araþtýrma ekibi, Neolitik dönemde tsunamiye neden olabilecek þeyin, bir depremin etkisi olduðunu öne sürüyor.
Gilad Shtienberg, Aðustos 2018’de Ýsrail’de bir sahili kazmaya baþladýðýnda, bulmayý beklediði son þey deniz kabuklarýydý. Kaliforniya’daki Scripps Deniz Arkeolojisi Merkezi’nde jeomorfolog olan Shtienberg, Dor Körfezi adýnda kapý tokmaðý þeklinde bir koyda yaptýðý kazýda kumlu yüzeyin 9 metre altýnda sondaj çalýþmasý gerçekleþtirdi.
Yaklaþýk 10.000 yýl önce koy, kýyýdan en az 1,6 km uzakta bataklýk olan bir sulak alanýn parçasýydý. Bu yüzden tortu çekirdeklerinde göze çarpan deniz yaþamýna dair kanýtlar bulmasý kafa karýþtýrýcýydý. Ya da koyu kahverengi toprak numunesindeki bej renkli þerit, Neolitik dönemde Levant katmanlarý arasýna sýkýþmýþ bir tsunaminin kanýtýydý.
PLOS One dergisinde yeni yayýnlanan makalenin baþ yazarý olan Shtienberg, “Bir sondaj deliði, geçmiþe açýlan bir gözetleme deliði gibidir. Çünkü çevrenin zaman içinde nasýl deðiþtiðini anlamak için bu plastik tüplerin içinde elde edilen tortularý kullanabiliriz.” diyor.
Caesarea’daki Roma kalýntýlarý ile Atlit’teki Haçlý Kalesi arasýndaki yolun yaklaþýk olarak ortasýnda yer alan Orta Tunç Çaðý’na ait büyük bir insan yerleþim höyüðü olan Tel Dor bölgesinde altmýþtan fazla sondaj deliði açýldý. Tortu örnekleri, deniz canlýlarýnýn oluþturduðu bej renkli þeridi ortaya çýkarmaya devam etti; bu da kabuklarý karaya getiren kuvvetin geniþ alana yayýlmýþ olduðu düþüncesini önerdi. Shtienberg, “Beþinci örnekte, bir þeye denk geldiðimizden emindim.” diyor.
Araþtýrma ekibi, sahilden kuvars aðýrlýklý mineral birikintilerini tarihlendirmek için optik olarak uyarýlmýþ lüminesans teknolojisini kullandý. Shtienberg, deniz canlýlarýndan gelen karbon izotoplarýnýn ölçülmesindeki büyük hata marjlarý nedeniyle, biraz daha iyi bilinen radyokarbon tarihlemesinin bölgedeki sahillerde iyi çalýþmadýðýný söylüyor.
Optik olarak uyarýlmýþ lüminesans teknolojisi kuvarsýn en son ne zaman ýþýða maruz kaldýðýný, yani topraða gömülmeden hemen önceki zamaný tespit etti ve olayýn zaman dilimini MÖ 8. binyýla tarihledi. Örneklerin konumuna ve antik kýyý þeridinin ne kadar batýda olduðuna baðlý olarak, ekip tsunaminin 15 metreden daha büyük olduðunu ve kýyýyý 3 km içeriye kadar batýrmýþ olabileceðini tahmin ediyor.
Hayfa Üniversitesi’nde deniz jeoarkeoloðu olan fakat son araþtýrmaya dahil olmayan Beverly Goodman, “Çalýþma çok heyecan verici, çünkü Ýsrail kýyý þeridinde bir paleo-tsunami olayýna iliþkin baþka bir fiziksel kanýt ekliyor. Kataloða ne kadar çok olay eklenirse, bu bölgedeki tsunami riskinin anlaþýlmasý o kadar eksiksiz hale geliyor.” diyor.
Goodman, ekibin bir tsunaminin gerçekten bölgeyi vurduðuna dair ikna edici kanýtlar saðladýðýný söylüyor. Ölçeði belirsiz olsa da, Levant kýyýlarý nispeten doðrusal ve erozyona meyilli olduðundan, bu tsunami kanýtý yalnýzca Dor Körfezi çevresinde ortaya çýktý.
Goodman, sahildeki Neolitik yerleþiminin neye benzediði tam olarak belli olmadýðýndan, ekibin dalganýn büyüklüðü ve insanlar üzerindeki etkisiyle ilgili iddialarý konusunda daha þüpheciydi. “Bunun bir ‘megatsunami’ olduðu önerisi için daha fazla çalýþma gerekecek.” diyor.
Doðu Akdeniz, tsunami için tipik bir yer olarak görünmeyebilir çünkü Kuzeybatý Washington’dan Güneydoðu Asya’ya kadar seyreltici durumlara neden olan ünlü fay hatlarý ve tektonik plakalardan uzaktýr. Ancak Tel Dor’un deniz kabuklarý, eski Levant topluluklarýnýn da benzer þekilde savunmasýz olduðunu ve tsunaminin kýyý yerleþimlerini yok ederek bölgenin yerleþimini yüzyýllar boyunca tanýmlayan bir iç göçü tetikleyebileceði fikrine hayat veriyor.
UC San Diego’da bir arkeolog ve son makalenin ortak yazarý olan Thomas Levy, “Toplumlar, Orta Doðu’da bir buçuk milyon yýldan fazla avcý toplayýcý yaþadýktan sonra geçiþ sürecine girip köy temelli yerleþik yaþam tarzýný deniyorlardý. Esasen Carmen kýyýsýndaki bu topluluklar yok edildi ve kýyý düzlük ekosistemleri tsunami tarafýndan tahrip edildi.” diyor.
Orta Doðu’daki en büyük deprem kaynaðý, Ürdün Nehri Vadisi’nin altýndan geçen ve Afrika tektonik plakasýný Arap plakasýndan ayýran Ölü Deniz Yarýðý fay hattýdýr. Ekibin þu anki hipotezi, Ölü Deniz Yarýðý’ndaki eski bir depremin kýyýya daha yakýn küçük faylarda sarsýntýlara yol açtýðý, su altý toprak kaymalarýna yol açtýðý ve bunun sonucunda da bölgenin batý kýyýsýna büyük bir dalga iterek Neolitik sakinlerini sular altýnda býrakan bir domino etkisi.
Levy, ”Bugün Dor Körfezi olan bölgenin çevresinde o dönem nasýl bir yaþam durumu olduðunu söylemek zor.” diyor. Çünkü bölgede 10.000 yýldan daha eski Neolitik nesneler ortaya çýkmýyor, belki de büyük bir dalganýn Neolitik yerleþimleri yok ettiði için bu durum ekibin teorisini güçlendiriyor. Þu anda Ýsrail’in Carmel sahilindeki eski nüfus, suyu körfezde tutmak için deniz duvarlarý inþa etti, ancak deniz seviyesinin devamlý yükseliþiyle baþarýsýz oldular. Diðer gruplar ise iç bölgelere, Ürdün Vadisi ve Carmel daðlarýna taþýndý.
Levy, “Kýyý düzlüðündeki Dor çevresinde yaþayan ve etkilenen topluluklar, bir tür yerleþim sürecinin simgesiydi. Orta Neolitik, çanak çömlek öncesi Neolitik dönemde, güney Levant’ýn iç kesimlerindeki yerleþimlerde bir patlama yaþanýyordu.” diyor.
Tsunaminin verimli topraðý yýkayýp tarlalarý etkili bir þekilde tuzlu hale getirmesinden ve hemen ardýndan yerleþimi engellemesinden sonra Tel Dor’un tekrar hayata dönmesi zaman aldý. Kýyýdaki sýð sularda geç Neolitik yapýlar ve seramik buluntular, daha sonra burada tekrar hayat baþladýðýný gösterdi.
www.arkeofili.com
Bu yazý hakkýnda yorum bulunamamýþtýr. Ýlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >