Blog
Nuh’un Gemisine İlham Veren Tufan Mitinde Dil Oyunu Yapılmış

En eski tufan efsanelerinden birine göre, Babil tanrısı Ea tüm insanlığı yok eden bir sel göndermişti. Ancak Utnapiştim ve ailesi, hayvanlarla dolu bir gemiye sığınarak hayatta kalmıştı.
www.arkeofili.com
Nuh Tufanı’nın ilham kaynağı olan hikayede, tanrı Ea’nın insanları dil oyunlarıyla kandırması, bilinen en eski ‘yalan haber’ olabilir.
Tufan tableti. C: Mike Peel
Birçok kişinin en aşina olduğu tufan hikâyesi muhtemelen Nuh’un Gemisi hikayesi, ancak bir uygarlığı yok etmek için bir tanrı tarafından gönderilen büyük sel anlatısı aslında bundan çok daha fazlası.
En eski tufan efsanelerinden birine göre, Babil tanrısı Ea tüm insanlığı yok eden bir sel göndermişti. Ancak Utnapiştim ve ailesi, hayvanlarla dolu bir gemiye sığınarak hayatta kalmıştı. Tanıdık geliyor mu? Öyle olmalı: Bu Babil öyküsü – 3.000 yıllık kil tabletler üzerine kazınmış ve Gılgamış Destanı’nın bir parçasını oluşturan – Eski Ahit’in Tekvin bölümüne ilham vermiş gibi görünüyor.
Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Martin Worthington, Duplicity in the Gilgamesh Flood adlı kitabında, Eski Ahit’teki hikâye ile Babil anlatısının geminin nasıl yüklenildiği noktasında ayrıştığını savunuyor. Babilce, Assurca ve Sümerce gramerle ilgilenen bir tarihçi olan Worthington, eski tabletlerde korunmuş dokuz satırlık metni yeniden inceledi ve Ea’nın Babil halkını kandırarak gemiyi yaptırdığını öne sürdü.
“Ea, insanlığı yalan haberlerle kandırıyor. Babil’in Nuh’u olarak bilinen Utnapiştim’e, halkına geminin yapımına yardım ederlerse gökten yiyecek yağacağına söz vermesini söylüyor” diye açıklıyor Worthington.
“Ama halkın fark etmediği şey şu: Ea’nın dokuz satırlık mesajı aslında bir hile. İngilizce’deki ‘ice cream’ ve ‘I scream’ gibi, aynı ses dizisinin tamamen farklı anlamlar kazanabilmesi gibi, bu sözler de çok farklı şekillerde yorumlanabiliyor.”
“Ea’nın mesajı görünüşte yiyecek yağmurunu vaat ederken, gizli anlamı yaklaşan Tufan’ı haber veriyor” diye devam ediyor. “Gemi inşa edildiğinde, Utnapiştim ve ailesi hayvanlarla birlikte gemiye tırmanıp kurtuluyor. Diğer herkes boğuluyor. Mitolojik zamanda geçen bu erken bölümle birlikte, bilgi ve dilin manipülasyonu başlamış oluyor. Bu, tarihin bilinen en eski ‘yalan haber’ örneği olabilir.”
Hilenin kilit noktası şu iki satırda yatıyor: “ina šer(-)kukki” ve “ina lilâti ušaznanakkunuši šamut kibati”
Worthington’a göre olumlu yorumlama şu anlama geliyor: “Şafakta kukku-kekleri olacak, akşam ise üzerinize buğday yağdıracak.”
Ancak aynı cümle birkaç olumsuz şekilde de yorumlanabiliyor. Worthington bunları şu şekilde çeviriyor
“Büyüler yoluyla, rüzgâr şeytanları yoluyla, üzerinize buğday tanesi kadar yoğun yağmur yağdıracak.”
“Şafakta üzerinize karanlık yağdıracak, ardından bu gece öncesi alacakaranlıkta yine buğday tanesi kadar yoğun yağmur yağdıracak.”
Özetle, mitin halkı kelimenin tam anlamıyla bir “kek ya da ölüm” senaryosunu “kek” olarak yorumlamış görünüyor. Utnapiştim’e yardım ederek gemisini hayvanlarla yüklemişler, ardından da boğularak ölmüşler. Birine taşınma işinde yardım ettikten sonra böyle karşılık almak oldukça kaba bir davranış olsa gerek.
“Ea açıkça çok yönlü bir kelime ustası; tek bir cümleye aynı anda birden fazla, birbirinden farklı anlam sığdırabiliyor” diyor Worthington.
Kısacası, yanlış yorumlamanın bedeli tüm insanlığın – bir aile hariç – yok olması olan bir kelime oyunu söz konusu.
Bu hikâyeler arasındaki bariz benzerliklere rağmen, Gılgamış mitindeki tanrının motivasyonu, Eski Ahit’teki Tanrı’dan farklıydı.
“Babil tanrıları yalnızca insanlar onları beslediği için var olabiliyordu” diyor Worthington. “İnsanlık yok olsaydı tanrılar açlıktan ölecekti. Tanrı Ea, kendi çıkarı için insanları dil yoluyla kandırdı ve iradesini yerine getirdi. Günümüzde de bu paralelliklerin sayısı çok fazla!”
IFL Science. 29 Ağustos 2025.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >