Blog

Haz30

Orangutanlar, Eksik Uykuyu Telafi Etmek İçin Şekerleme Yapıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  DinlenmeHomeostazOrangutanPrimatŞekerlemeUyku



Orangutanlar, Eksik Uykuyu Telafi Etmek İçin Şekerleme Yapıyor

Araştırma ekibi, vahşi doğada yaşayan yetişkin orangutanların uyku düzenlerini incelemek için Endonezya yağmur ormanlarında çalıştı.

 

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

 

Yeterince uyuyamamanın ne kadar zor olduğunu bilen herkes, bunun hayatımızı ne kadar çok etkileyebileceğini bilir.

Sumatra orangutanı anne Cissy, gündüz yatağında şekerleme yapıyor. C: Natasha Bartalotta / Suaq

Araştırmacılar, bize en yakın yaşayan akrabalardan biri olan orangutanların da benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığını ve oldukça tanıdık bir başa çıkma stratejileri olduğunu ortaya koydu: Şekerleme yapmak.

“Orman örtüsünün içinde hareket etmek, yiyecek bulmak, problemleri çözmek, sosyal ilişkileri yönetmek — bunların hepsi yorucu ve bilişsel olarak zorlayıcı görevler” diyor çalışmanın ilk yazarı Alison Ashbury.

“Bir orangutan yeterince uyuyamadığında, uykusuz bir insanın yapacağı şeyi yapar: Yatağa tırmanır, uzanır ve bir şekerleme yapar.”

Çalışma Current Biology dergisinde yayımlandı.

Ağaç Tepelerinde Uyku Takibi

Araştırma ekibi, vahşi doğada yaşayan yetişkin orangutanların uyku düzenlerini incelemek için Endonezya yağmur ormanlarında çalıştı. Bu çalışma, büyük kuyruksuz maymunlarda ve dolayısıyla insan atalarında uykunun nasıl evrildiğini anlamak için bir pencere açtı. Bilim insanları, Sumatra’daki Suaq Balimbing Gözlemevi’nde 14 yıl boyunca 53 yetişkin orangutandan veri topladı; toplamda 455 günlük ve gecelik davranış kayıt altına alındı.

Ancak vahşi doğada uykuyu takip etmek, insan gözlemciler için lojistik açıdan zorluydu. Tıpkı biz insanlar gibi, orangutanlar da yataklarda uyurlar. Bu yataklar güvenli bir dinlenme alanı sağlar. Her gece, yetişkin bir orangutan ormanın yüksek tepelerinde bir nokta seçerek oraya yerleşir.

Orada, yaklaşık on dakika boyunca dalları bükerek, kırarak ve örerek sağlam bir platform oluştururlar; konfor için yapraklı bir yatak ve yastık dahil. Emziren anneler yavrularıyla birlikte yatar, ancak çok nadir durumlar dışında, yetişkin orangutanlar yalnız uyur. Şafak vakti, yuvalarını terk edip günlerine başlarlar.

“Ağaçların altından bakıldığında, gece yuvalarında orangutanları genellikle göremeyiz ama rahat etmek için çıkardıkları hışırtıları duyarız” diyor çalışmanın kıdemli yazarı ve Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü’nde grup lideri olan Caroline Schuppli. “Sonunda her şey sessizleşir. Sabahları ise tam tersi olur.”

Araştırmacılar, ortadaki bu sessiz zaman aralığını “uyku dönemi” olarak adlandırdı ve bu süreyi uyku göstergesi olarak kullandı. Orangutanların ortalama uyku süresi yaklaşık 13 saat olarak belirlendi. Önceki çalışmalarda esaret altındaki orangutanlar ve vahşi babunlarda uyku dönemi ile gerçek uyku süresi arasında güçlü bir ilişki olduğu görülmüştü. Bu da, doğrudan uyku ölçülemese bile bu sürenin uyku için güvenilir bir gösterge olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar ayrıca daha kısa gece uykusuyla ilişkilendirilen bazı faktörler de buldu: diğer orangutanlara yakın uyumak, gece sıcaklıklarının düşük olması ve o gün uzun mesafe kat edilmesi.

“Sadece başka orangutanlara yakın uyumanın bile daha kısa uyku süreleriyle ilişkili olması bizi şaşırttı” diyor Ashbury. “Düşünsenize, arkadaşlarla takıldığınız için geç yatarsınız ya da sabah oda arkadaşınız horladığı için erkenden uyanırsınız. Bu da biraz öyle. Sosyalleşmeyi uykunun önüne koyuyorlar ya da uyku yakınlardaki diğerlerinden dolayı bölünüyor — ya da her ikisi.”


Gündüz yatağındaki bir orangutan. C: Ashbury, A. M., et al. (2025).

Güçlü Şekerlemelerin Gücü

Orangutanların kaybettikleri uykuyu nasıl telafi ettiklerini anlamak için ekip, gündüz şekerlemelerinin süresini analiz etti. Önceki gece daha az uyuyan orangutanların ertesi gün daha uzun şekerleme yaptığı görüldü. Gece uykusundan eksik kalan her saat için 5 ila 10 dakika daha fazla uyudukları tespit edildi.

“İnsanlar için bile kısa bir şekerleme önemli toparlayıcı etkiler yaratabilir” diyor Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü direktörü Meg Crofoot. “Muhtemelen bu şekerlemeler, orangutanların zayıf bir uykunun ardından hem fizyolojik hem de bilişsel olarak toparlanmasına yardımcı oluyor.”

Gündüz yatakları bu stratejinin merkezinde yer alıyor. Suaq orangutanları, diğer popülasyonlara göre gündüz daha sık yatak yapıyor. Bu yataklar gece yataklarına göre daha basit ve hızlı yapılıyor, genellikle iki dakikadan kısa sürede tamamlanıyor. Yine de güvenli ve rahat bir dinlenme yeri sunuyorlar.

“Gündüz yatakları daha az konforlu, daha az ayrıntıya sahip ve gece yataklarına kıyasla daha hızlı yapılır” diyor Schuppli. “Ancak bir orangutanı gündüz yatağında dinlenirken gözlemlediğimizde, vücudunun gevşemiş, gözlerinin kapalı olduğunu görüyoruz. Gerçekten uyuyor gibi görünüyorlar.”

Araştırmacılar, bu bulguların orangutanların bilişsel kapasitesiyle de ilişkili olabileceğini düşünüyor. Suaq popülasyonu, alet kullanımı ve kültürel karmaşıklığıyla tanınıyor — bu da uyku eksikliğine karşı güçlü tampon mekanizmalar gerektirebilir.

“Tüm çalışılmış orangutan popülasyonları arasında, Suaq orangutanları muhtemelen bilişsel açıdan en zengin davranış çeşitliliğine sahip” diyor Schuppli. “Bu durum, gündüz şekerlemelerine olan yatkınlıklarıyla bağlantılı olabilir. Ya bu yüksek kaliteli şekerlemelere bilişsel talepleri nedeniyle ihtiyaç duyuyorlar ya da sık sık yaptıkları bu şekerlemeler, bu bilişsel yeteneklerin gelişmesini sağlıyor.”

Bu şekerleme stratejisi, aynı zamanda yarı-sosyal yaşam tarzları sayesinde de mümkün olabilir. Uyumlu gruplarda yaşayan primatlar sürekli başkalarıyla koordinasyon halinde olmak zorundayken, orangutanlar istedikleri zaman ve yerde şekerleme yapma özgürlüğüne sahip. Gözlemlenen günlerin yüzde 41’inde orangutanların en az bir kez şekerleme yaptığı ve ortalama toplam şekerleme süresinin 76 dakika olduğu belirlendi.

Doğada Uyku Araştırmak

Bu çalışma, vahşi hayvanların uyku gereksinimleri ile diğer sosyal ve ekolojik ihtiyaçları arasında denge kurmak zorunda olduklarına dair giderek artan bilimsel kanıtlara katkıda bulunuyor. Uyku sırasında gerçekleşen sinirsel ve fizyolojik süreçler ile uykunun faydaları laboratuvar ortamlarında oldukça iyi incelenmiş durumda. Ancak, vahşi doğada uykuyu araştıran ve bu projeye liderlik eden Crofoot şöyle diyor:

“Uykuyu, evrimleştiği doğal sosyal ve ekolojik koşullar içinde incelemek, uykunun evrimsel kökenlerini ve nihai işlevlerini daha geniş bir anlayışla kavrayabilmemiz için büyük önem taşıyor.”

“İnsanlardan primatlara, örümceklerden denizanalarına kadar hayvanlar neden yaşamlarının bu kadar büyük bir bölümünü savunmasız bir bilinçsizlik halinde geçirerek evrimleşti? Bu sorunun yanıtını bulmak istiyorsak, uyku araştırmalarını laboratuvardan çıkarıp doğaya taşımamız gerekiyor. Bu tür çalışmalar da bu çabanın önemli bir parçasını oluşturuyor.”


Max Planck Society. 25 Haziran 2025.

Makale: Ashbury, A. M., Lamarque, F., Permana, A. L., Rahmaeti, T., Samson, D. R., Atmoko, S. S. U., … & Schuppli, C. (2025).

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için